Kuru da olsa bir teşekkür

Kurumlarımızın 2017 yılı hesaplarında Sayıştay tarafından tespit edilen kamu zararları, kamuoyuyla paylaşılmış, kısa bir süre gündemde kaldıktan sonra unutulup gitmişti. Ancak geçenlerde yayınlanan TÜSİAD raporuyla konu kamuoyunda unutulsa da TÜSİAD tarafından takip edildiği anlaşıldı.

Raporda bu zararlarla ilgili idarelerce ne tür işlem yapıldığına dair bilgilere de takip eden yılların Düzenlilik Raporlarında yer verilmesi gerektiğinin altı çiziliyordu.

TÜSİAD öyle alelade, çakma bir kuruluş değil! Türkiye’nin siyasi, sosyal, ekonomik yönlerden kritik virajlara girildiğinde verdiği tepkilerle her zaman yönlendirici olmuş, kurumlar vergisinin %80’lik kısmının altında imzası olan bir kuruluş.

En seçkin üniversitelerimiz arasında yer alan Koç Üniversitesi ile birlikte oluşturdukları Ekonomik Araştırma Forumu’nun 2018 MALİ YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE UYGULAMASI SONUÇLARI raporunda, kamuoyunun dikkatini çekmek ve takibi ile birlikte çözüm önerileriyle katkı sağlamak amacında oldukları belirtiliyor. Bu noktadan hareketle bu raporların niteliği, Sayıştay sistemi içinde bu raporların nereye oturduğu, denetim sonuçlarına göre hangi işlemlerin yapıldığı ve burada rastlanan sorun alanlarının neler olduğu mercek altına alınmış.

2017 yılı hesapları dahil toplam 119.824.920 TL olarak tespit edilen kamu zararına ilişkin kamuoyunun, kamu idarelerinin hesap verme sorumluluğu kapsamında Sayıştay faaliyetlerinden daha yakından haberdar olmasının önem taşıdığı, yapılan tespitlerin peşinin bırakılmayacağı da açıkça ifade ediliyor.

Şimdi artık işini bilen bürokratlar, kurumların derdini dert edinmekten çok sürekli arkasına sığındığı güce dayanarak, her şeyi bildiğini sanan, burnundan kıl aldırmayan, astığım astık misali davranan idarecilerimiz düşünsün kara kara.

Bütün suçu, belki ikinci derecede suçlu olan alt personele atarak sıyrılmaya çalışan, açtıkları göstermelik soruşturmalarla sadece bu tür personeli tedirgin edip cezalandırmayı marifet bilerek ipe un sermeye çalışan, asıl suçluları arkalayan idarelerin; TÜSİAD’ ın bu yakın takibi karşısında neler yapacakları doğrusu önümüzdeki günlerin en önemli merak konularından biri olmaya aday.

TÜSİAD raporunda, bütçe performansıyla ilgili vergi dışı gelirlerin gerçek tutarlarını öğrenmek üzere CİMER’ e çok sayıda başvuru yapıldığı ama şu ana kadar bu başvuruların, ilgisiz birimlere aktarılarak yanıt verilmediği bilgisi yer alıyor.

31 Mart tarihi önemli ama hiçbir gündem milletin kursağına uzanan bu kirli ellerin ortaya çıkarılmasından daha önemli değil!

Tüyü bitmemiş yetimin hakkını diline dolayanların samimiyetini de her krizi sürekli dış güçlere bağlayan iktidarın da, sürekli adalet diyerek adaleti sadece marjinal bazı kesimlerden ibaret gören muhalefetin de samimiyetlerini göreceğiz.

İşte önünüzde dış güçlerle hiç ilgisi olmayan ve tamamen içteki hainlerin, hırsızların sebep oldukları dünya kadar kamu zararı!

Görelim gücünüzü!

Kurumlarımızın başındaki liderlerin ne kadar adil ne kadar hukuka saygılı oldukları ne kadar güçlü ve ne kadar mahir olduklarını görmemiz için de bir fırsat olacaktır bu işin takibi.

Yapanın yanına kalmadığı, suçun sadece işin marabalarına bırakılmadığı, kurumlarda usulsüzlükleri usul haline getirenlerin de artık hesap verebildiği, kurumlarının ekonomik, mali durumları ve itibarları yerlerde sürünürken, hukuka uygun olsa bile kamu vicdanına uygun olmayan şekilde rantlar devşirerek, kazançlarına haramlar karıştıranların da yargılandıkları günlerin yakında olduğunu düşünüyor ve bu konuda TÜSİAD gibi önemli bir kurumun da bu tespitlerinin çok yerinde ve önemli olduğunun altını çizmek istiyorum.

Asıl suçluların, suçu başkalarına da bulaştırarak kendilerini kamufle etmeleri artık eskimiş, bayağı bir oyun. Özellikle kurumların başlarında bulunan ve çok iyi kullandıkları sosyal medyadan sürekli güzel mesajlar paylaşmayı marifet edinmiş yöneticilerden şimdi bu suça ortak olmadıklarını, bulaşmadıklarına dair de görüntüler paylaşmalarını beklemek en doğal hakkımız.

Devletimiz halen çok güçlü! Ama birileri dışarıdan, biz içeriden bu gücü yok etmeye çalışır, gücünü eritmeye çabalar, haram nedir bilmeden yenmesine kayıtsız kalırsak korkarım yakında ne yenecek ne de sığınacak bir devletimiz kalır ortada.

Çocuklarımız için, geleceğimiz için kamuyu bu denli zarara sokan, itibarsızlaştıran hainlere karşı lütfen biraz daha duyarlılık, biraz daha dikkat!

Nasıl ki; “Ezan dinmez diyen, bayrak inmez diyen, şehit ölmez diyen” birileri varsa yetim hakkı yenmez diyen birileri de var ve bunu öğrendik TUSİAD raporu sayesinde.

Şimdi sıra bizde ve zaman şimdi bu rapor sahiplerine hiç olmazsa kuru da olsa bir teşekkür zamanı. [email protected]