Otoritenin sorgulanabildiği, farklı fikir ve düşüncelerin korkusuzca ifade edilebildiği bir düzenin inşası, herşeyden önce bunu istediklerini söyleyenlerin samimiyetiyle mümkün olabilir.
"Benim fikriyatımın o ya da bu şekilde iktidarı ele geçirmesini, herkesin benim istediğim gibi yaşamaya icbar edilmesini istiyorum" demek çılgıncadır ama samimidir.
Ecnebi gazetelerine "Türkiye'de hapse atılan o kadar çok gazeteci, düşünce insanı var ki, gaspçılar, tecavüzcüler salıveriliyor" diye beyanat vermenin samimiyetle, düşünce açıklamakla ilişkilendirilebilecek herhangi bir tarafı yoktur.
Bu, parlamentosunda bulunduğun ülkeye iftira atmak, açıkça kendi ülkenin aleyhine kara propaganda yapmaktır.
Böyle gerçeklikten bütünüyle uzak iddialarla yabancı kamuoyunun önünde zor duruma düşürmeye çalıştığın yalnızca kin duyduğun siyasi figürler değil, maaşını ödeyen milletindir.
15 Temmuzu anma etkinliklerini beğenmeyebilirsin, eyvallah...
Ama "sahte darbenin bayramını kutlamak geri zekalılık" dersen...Millete "kültürsüz hödük" dersen... 20 milyon seçmenin oyunu verdiği siyasi lidere" manyak" dersen... Milyonlarca kişinin canını riske atarak sokaklara çıktığı, 260 kişinin hayatını kaybettiği , binlerce kişinin yaralandığı bir gecede yaşananlara "çakma destan" dersen... Bunun adı nefret suçudur.
"Haçlılardan korkmayın, onlar karınıza kızınıza ilişmez" diyecek kadar alçalabilmiş bir sapıkla aynı jargonu kullanıyorsan, sen de aynı saftasın demektir.
Açıkca "Benim fikriyatımın o ya da bu şekilde iktidarı ele geçirmesini, herkesin benim istediğim gibi yaşamaya icbar edilmesini istiyorum" diyemeseniz de dizginleyemediğiniz kininizle işlediğiniz cürümler, samimiyetsizliğinizi açık ediyor.