Hapisten kurtuldu, yurda dönecek

İzmir'in Dikili İlçesi’nde, 'İhaleye fesat karıştırma' iddiasıyla iki ayrı davadan verilen 8 yıl 4 aylık hapis cezasının Yargıtay tarafından onanması ardından yurt dışına çıkan CHP’li eski Belediye Başkanı Osman Özgüven 3 Mayıs Cuma günü Türkiye’ye dönecek.

Dikili Belediye Başkanı CHP'li Osman Özgüven ve 8 arkadaşının, 'İhaleye fesat karıştırmak' suçlarından aldıkları cezalar 5 Kasım’da onandı. İnfaz savcılarının tebligatı beklendiği sırada, 2 ayrı davadan 8 yıl 4 ay hapis cezası kesinleşen Osman Özgüven, 14 Kasım’da İzmir Adnan Menderes Havalimanı'ndan yurt dışına çıktı.

8 belediye çalışanı ise Aralık ayı başında teslim oldu ve cezaevine konuldu. Hapis cezası nedeniyle Belediye Başkanlığı düşürülen Osman Özgüven'in yerine de Yusuf Altıparmak belediye başkanı seçildi.

8 belediye çalışanı, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından imzalanan, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ve kamuoyunda '4'üncü Yargı Paketi' olarak bilinen '6 bin 459 sayılı İnsan Hakları ve İfade Özgürlüğü Bağlamında Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun' çerçevesinde dün serbest bırakıldı.

Belediye çalışanları, kanunda kamu zararı olmayan davalarda cezaların düşürülmesine istinaden bırakıldı. Sanıkların avukatlarından Muhittin Üstündağ, "4'üncü Yargı Paketi'nde sanıklar lehine düzenlemeler geldi.Bu nedenle infaz durduruldu. Şimdi uyarlama yargılaması yapılacak. Bu kanun Osman Özgüven’i de kapsıyor" dedi.

Osman Özgüven’in uçak biletini aldığı ve 3 Mayıs Cuma günü saat 10.30 İzmir Adnan Menderes Havalimanı’nda olacağı bildirildi.

Özgüven 1 Mayıs Emek ve Dayanışma günü nedeniyle yayınladığı mesajında da, kendisiyle aynı kaderi paylaşan ve dün tahliye edilen arkadaşlarını özlem dolu duygularla selamladığını belirtti. Cezaevinden çıkan bütün arkadaşlarına 'Geçmiş olsun' diyen Özgüven, şunları kaydetti:

"Sevgili hemşehrilerim. Bugün 1 mayıs. İşçi sınıfı, emekçi ve dostlarının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü. Bugünü dün özgür kalan arkadaşlarınızla kutlayacaksınız. Aranızda olamayacağım için üzgünüm. Ne var ki bir kuzey ülkesinin işçileri ile birlikte aynı saatlerlerde alanlarda olacağım. 1 Mayıs’ı İsveç işçi sınıfı ve burada yaşayan dostlarımla birlikte kutlamanın, üzüntümü azalttığını itiraf etmeliyim. Yakında, belki birkaç gün içinde ben de aranızda olacağım. Fiziksel olarak özgürlüklerimize kavuştuk evet. Ama herkes biliyor, ya da bilmelidir ki, bu davamızın bittiği anlamına gelmiyor. Bizlere yapıştırılmak istenen kirliliği tümden temizleyinceye kadar mücadelemiz devam edecektir."