"IŞİD koalisyonunun en zayıf halkası Türkiye"

Guardian gazetesi Suriye'nin Rakka şehrindeki sivillerin koalisyon güçlerinin bombardımanını endişeyle beklediğini yazıyor.

Bir yılı aşkın süredir IŞİD'in elinde olan Rakka'daki sivillerle konuşan gazete, şehirde esnaf olarak çalışan Ebu Muhammed isimli kişinin şu sözlerini aktarıyor: "Amerika'nın saldırılarında kurbanların büyük kısmı siviller olacak. Ölenlerin büyük kısmı Rakka halkından olacak ve çok az IŞİD militanı hayatını kaybedecek."

Gazetenin konuştuğu bir diğer kişi ise 40 yaşındaki gazeteci Ebu Maya el Rakavi: "Bombardımanlarda asıl kurbanların siviller olacağını herkes çok iyi biliyor. Kimileri şimdiden Rakka'dan kaçmaya başladı bile. IŞİD militanları ise mahallelere dağılarak sivillerin arasına karışıyor."

Rakka halkının IŞİD ve Beşar Esad rejimi arasında seçim yapmak zorunda kaldığı ifade edilen haberde, "Kimisi IŞİD'in Esad'dan daha iyi bir seçenek olduğu görüşünde. Kimileri ise Obama'nın son açıklamalarından bu yana IŞİD militanlarının daha tedirgin hale geldiğini söylüyor. 'Artık eskisi gibi sokaklarda güvenle gezmiyorlar. Daha temkinliler' diyenler var" deniyor.

'Koalisyonun en zayıf halkası Türkiye'

Guardian'ın yine IŞİD koalisyonuyla bağlantılı bir diğer haberinde ise hangi ülkenin nasıl bir pozisyon aldığına bakılıyor. Türkiye bölümünde şu ifadeler kullanılmış: "NATO'nun tek Müslüman üyesi Türkiye IŞİD'e karşı mücadeleye katılmaya hazır değil. IŞİD'in elindeki rehineler Ankara'nın koalisyona desteği en düşük seviyede tutmasına neden oluyor. Ayrıca ABD Türkiye'nin IŞİD'in petrol satışına engel olmasını da ümit ediyor. Türkiye koalisyonun en zayıf halkası konumunda."

Independent gazetesinde ise IŞİD'in David Haines'i başını keserek öldürüldüğü videoda 'sıradaki rehine' olarak gösterilen İngiliz Alan Henning hakkında yeni detaylar manşete taşınmış. Gazetenin haberinde insani yardım çalışanı Henning'in IŞİD tarafından rehin alındıktan sonra El Kaide'nin örgütle temasa geçtiği ve "Henning yardım çalışanı, serbest bırakın" dediği belirtiliyor.

Independent'a konuşan gazeteci Bilal Abdül Kerim "El Kaide dahil bölgede etkinliği olan herkes IŞİD'den Alan Henning'i serbest bırakmasını istedi" diyor. Daha önce Suriye'deki iç savaşla ilgili haberler yapan Abdül Kerim, "El Kaide IŞİD'le görüştü. Hatta Henning'in durumuyla ilgili iki örgütün üst düzey yetkilileri Suriye'de bir de zirve yapmıştı. El Kaide IŞİD'in Batıllara karşı tutumunun geri tepebileceğini ve olası bir misillemenin bölgedeki örgütleri güç duruma düşürebileceğini düşünüyordu" diyor.

İnsani yardım çalışanları kaçıyor

İngiliz insani yardım çalışanları David Haines'in öldürülmesi ve Alan Henning'in de ölümle tehdit edilmesi Suriye'deki sivillere yardım etmeye çalışan diğer yardım çalışanlarının da görüşlerini etkiledi.

Daily Telegraph gazetesinde yer alan haberde, son bir yıl içerisinde bölgede IŞİD'in güçlenmesiyle birlikte yardım ekiplerinin hızla kaçmaya başladığı ifade ediliyor. Gazete Reyhanlı'daki rehabilitasyon merkezinin Suriyeli yöneticisi Yahya Rahha'nın aktardıklarını şöyle özetliyor: "Kaçırma olayları başlamadan önce merkezimizde 10 farklı ülkeden doktor çalışıyordu. Şimdiyse kimse kalmadı. Yabancılar artık güvenliklerinin olmadığını düşünüyor ve bu bölgelere gelmiyorlar."

Batılı yardım gönüllülerinin yokluğundaysa IŞİD'in propagandasını daha rahat yapabildiği ifade ediliyor. Gazeteye konuşan Suriyeli Doktor Abdullah Mavas, "Suriye'deki sivillerin güvenini kazanmak için girişimler olmalı. Bu insanların terk edilmediğini ve dünyanın onların yanında olduğunu göstermeliyiz" diyor.

Haberde birçok gencin terk edilmişlik duygusuyla IŞİD'e sempati duymaya başladığı ve kimilerinin de örgüte katıldığı belirtiliyor. (BBC Türkçe)