24 Nisan 2024, Çarşamba Web TV Foto Galeri Sosyal Medya Mobil Uygulamalar Arşiv
 
 

İzmir'deki Gizli Bilgi Belge Davasında Yeni Gelişme



İzmir'de 10'u muvazzaf asker, 15'i tutuklu 357 sanığın yargılandığı gizli bilgi ve belge bulundurma davasında hazırlanan ek iddianame TMK 10'uncu maddesiyle görevli 12’nci Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi, devam eden dava dosyasıyla birleştirildi.

Ek iddianamede, mevcut sanıklardan 134’üne yeni suçlamalar yöneltildi. TMK 10'unçu maddesiyle görevli Cumhuriyet Savcısı Zafer Kılınç, hazırladığı ek iddianame ile, gizli bilgi ve belge bulundurma davasında yargılanmaları süren 10’u toplam 357 sanıktan 134'ü hakkında 'Devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme', 'Yasaklanan bilgileri temin etme', 'Yasaklanan bilgileri açıklama', 'Kişisel verileri kaydetme' suçlarından 3 yıldan müebbet hapse kadar hapis cezaları istedi.

Ek iddianamede yer alan 317 yeni müştekinin, suç örgütü yöneticisi ve üyesi olduğu öne sürülen sanıkları tanımadıklarını, kendilerine yönelik herhangi bir tehdit ve şantaj yapılmadığını, kişisel verilerinin nasıl elde edildiğini bilmediklerini, fişlenmelerinden ve kişisel verilerinin kaydedilmiş olmasından dolayı eylemleri gerçekleştiren kişilerden şikayetçi olduklarını beyan ettiklerini belirten savcı Kılınç, 1272 mağdurun ise şikayetçi olmadığını ifade etti.

Savcı Kılınç, ek iddianameyi, 9 Mayıs 2012 tarihinde başlayıp devam eden aramalar neticesinde şüphelilerin ev ve iş yerlerinden ele geçirilen fiziki ve dijital materyallerden elde edilen ve ilk iddianamenin hazırlanmasından sonra 'Kurum cevapları, gelen bilgi/belgelere' ve 'Tespit edilen müşteki/mağdurlara' ilişkin olarak düzenlediğini belirtti. Suç örgütü lideri olmakla suçlanan Bilgin Özkaynak'ın evinde ele geçirilen örgütün veri tabanı olduğu belirtilen Pandora'nın çözülmemiş bölümlerinin şifresinin kırılarak çözümünün yapıldığı, buradaki verilerin diğer sanıkların bilgisayarlarından elde edilen verilerle aynı olduğunun tespit edildiği kaydedildi.

KAMU ÇALIŞANLARI

Özellikle Türk Silahlı Kuvvetleri içerisindeki yapılanması sayesinde büyük bir güç ve çok geniş faaliyet alanına sahip olduğu belirtilen suç örgütünün bu amacına ulaşabilmek adına her türlü yola başvurduğu, hiçbir alanı boş bırakmadığı ifade edilen iddianemede, şöyle denildi:

"Elde ettiği illegal güç sayesinde her geçen gün etki alanını ve hedeflerini genişleten suç örgütünün adeta kamu kurumlarını bir ahtapot gibi sardığı operasyon sürecinde ortaya çıkmıştır. Suç örgütünün T.C. Hükümeti, TSK, MİT dahil olmak üzere hemen hemen bütün kamu kurumları aleyhine faaliyetler yürüttüğü anlaşılmıştır."

Savcı Zafer Kılınç, ana iddianamede de belirttiği gibi, Bilgin Özkaynak liderliğindeki suç örgütünün, koordinatör adını verdiği yöneticileri ve üyeleri aracılığıyla özellikle Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde çok ciddi yapılandığını, devletin güvenliğine ilişkin bilgi ve belge elde edebilmek adına ilk önce Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde bu bilgi ve belgelere erişebilecek hedefler belirlediğini, hedef kişilerin öncelikle kişisel özelliklerini tespit edip bu bilgilerden hareketle örgütün elinde bulunan imkanları kullanarak hedeflerine ulaştığını tespit ettiklerini belirtti.

Savcı, örgütün arşivi niteliğinde olduğu öne sürülen Pandora veri tabanında isimleri tespit edilen eskort ve örgüt adına faaliyet gösteren sivil memur kadınların, özellikle kadın zaafı olan kişileri hedeflerine koyarak, bunlarla cinsel ilişkiye girdiklerini belirtti.

Savcı, ilk olarak cinsel ilişkiye girilen kişilerin daha çok kadın ve cinsel birliktelik vaadiyle bilgi ve belge getirmelerinin temin edildiği, cinsel birlikteliklerin gizli kameralarla kayıt altına alınarak, bilgi ve belge getirmek istemeyenlere karşı şantaj unsuru olarak kullanıldığı, örgüt adına faaliyet yürüten kadınlarla cinsel birlikteliğe yanaşmayan kişilerin takip edilerek, varsa başka kadınlarla görüntülerinin şantaj yapmak amacıyla gizlice çekilerek, daha sonra bu amaçla kullanıldığını kaydetti.

Suç örgütünün bilgi ve belgeleri yurt içinde veya dışında belirlenen alıcılarına kuryeler aracılığıyla para karşılığı sattığına dair kayıt tuttuğu, bazı bilgi ve belgeleri hem para karşılığı satmak hem de bunlarla Türk Hükümeti ve silahlı kuvvetleri uluslararası arenada devletler karşısında zor durumda bırakmak amacıyla elinde bulundurduğu, devletin gireceği muhtemel bir savaş düşünülerek düşmanın işine yarayacak tüm bilgileri topladığı kaydedildi. Ayrıca sanıkların gerektiğinde, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne karşı silahlı eylem düzenleyebilecek ve her türlü sabotaj eylemi gerçekleştirebilecek imkan ve kabiliyette örgütlendiği, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Kara, Deniz, Hava ve Jandarma Komutanlığı ile GATA ve askeri yargıya ait önemli birimlerinde kendisine bağlı bir yapılanma oluşturduğu kaydedildi.

Sanıkların suç örgütü yapılanması dışındaki hedef kişilerin terfilerini engellemeyi amaçladığı, GATA yapılanmasındaki üyeleri aracılığı ile belirledikleri kişilere 'askerliğe elverişsizlik', istirahat, hava değişimi, özürlülük ve ilaç raporu verilmesi, suç örgütünün gönderdiği sivil hastalara Türk Silahlı Kuvvetleri'nin sağlık imkanlarının kullandırılması, hastane medikal alımlarında örgütün önereceği firmalara her türlü yardımın sağlanması için faaliyet yürüttüğü öne sürüldü.

Sanıkların general ve diğer rütbelilerin sağlık bilgilerini temin ettiği, PKK/KCK terör örgütüne bilgi ve belgeleri aktarmak amacıyla arşivlediği öne sürüldü. Suç örgütünün amaçlarını gerçekleştirmek için önceden belirlediği stratejisi, örgütlenme biçimi, üyelerinin niteliği, özellikle Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde örgütlendiği, Türkiye ve KKTC’de geniş yapılanmasının bulunduğu, kurulan hiyerarşik ilişkinin en ince detayına kadar planlandığı iddia edildi.

Örgütün elde edilen verilerin kaydediliş şekli, şifrelenmiş çok sayıda belgenin soruşturmanın başından beri geçen sürede halen açılamamış olması ve örgüt içi oto kontrol mekanizmasının da kurulmuş olması dikkate alındığında suç örgütün ne kadar profesyonel düzeyde yapılandığı kaydedildi.

EK İDDİANAME KABUL EDİLDİ

Savcı Zafer Kılınç, tarafından gönderilen ek iddianameyi kabul eden 12. Ağır Ceza Mahkemesi, devam eden ana dava dosyasıyla birleştirdi. Birleştirme kararının ardından, aralarında örgüt lideri olmakla suçlanan Bilgin Özkaynak'ın da bulunduğu 134 sanık hakkında, eski suçlamalara ek olarak 3 ile müebbet hapis arasında yeni cezalar istendi. İlk açılan ana davada 831 kişi mağdur, 196 kişi ise müşteki olarak yer alıyordu.

25 Şubat 2014
Etiket; izmir casusluk davası, izmir gizli belge, savcı zafer kılınç, casusluk ek iddianame, izmir 12 ağır ceza Yazdır   |   Paylaş

İlgili haberler


Gizli Belge Davasında 5 Tahliye
Gizli bilgi belge davasında tahliye yok
İzmir'de 7 Gezi tutuklusuna tahliye
Gizli belge davasında 13 tahliye
 
Bu yazı için yapılan yorumlar ( 0 ) + Yorum Yaz

Yorum bulunamadı !..

 
facebook.com/HaberEgeli
 
Diğer Haberler
112 ekibine silahlı tehdit
Şiddeti 7,0
Başörtülü genç kıza saldırı
Vahşet, işkence, taciz, tecavüz
Ölmedi, öldürüldü...
Seri katil Buca'da görüldü
Patron olayım derken, paranızdan olmayın
İzmir'de korsan otoparkçılara hapis istemi
'Medya kriz planı' hazırlanmalı
Direnişten anladıkları masumları öldürmek
"Bunu yapan insan olamaz!"
İzmir'de üniversite bahçesine bomba atıldı
İzmir'de konsomatris operasyonu
O bildiriye imza atan hocaya destek yok
İzmir Metro'da faciadan dönüldü
Buca zabıtasından 'pazar' mesaisi
İzmir'de terör operasyonu
İzmir'de terör operasyonu
İzmir'de askeri araç kaza yaptı, 12 yaralı var
İTO da "kardeşlik" yürüyüşüne katılacak
 
+ Çok okunan haberler

WEB TV Tüm videolar
Deplasmanda plasebo
 
Şeyhim kainata alışamadım
 
 
FOTO GALERİ Tüm galeriler
 
 
 
? Anket
Spor Toto Süper Lig 2022-2023 Sezonu Şampiyonu Kim Olur?
 
   
Spor Kent Haberleri Politika Ekonomi Yazarlar Sağlık Eğitim Asayiş Kültür Sanat Yaşam Dünya Magazin
facebook.com/haberegeli twitter.com/haberegeli Google+   Anasayfam Yap
Sık Kullanılanlara Ekle
Künye
Sitene Ekle
İletişim

© Copyrigth 2013 haberegeli.com tüm hakları saklıdır
  Sitemiz abonesidir