Arınç'ın derbi yorumu: Yoğurdu üflüyoruz...

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, "Yasadışı örgütlerin arkasına saklanarak, seçim meydanlarında ve sandıklarda alt edemediği bir hükümeti, al aşağı etmeye çalışanlar var. Bütün bunlara karşı dikkatli olmamız gerekir. Biz elimizden geleni yapıyoruz. Hükümet olarak güçlüyüz. Güvenlik güçlerimiz, diğer unsurlarımızla yasadışı yapılacak her şeye karşı uyanık olacağız" dedi. 
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası'nın (BTSO) eylül ayı meclis toplantısına katılan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Bursa iş dünyasıyla yemekte buluştu. Türkiye'de son zamanlarda bir takım unsurların siyasi istikrarı bozma gayretinde olduğunu belirten Arınç, "Ağzım yandığı için söylüyorum. Geçmişte yaşanan krizlerin temelinde siyasi istikrarsızlık vardır. Gelenler bir yıl üç aydan fazla hükümet kuramadı. 90 yılı 61'a bölseniz 1 yıl üç ay düşer. Ben 3 aylık hükümetler hatırlıyorum. 5 aylık hükümetler hatırlıyorum. Güven oyu alamadığı için düşen hükümetler hatırlarım. Ve o koalisyon dönemlerinde her partiye daha çok bakanlı vermek için bakanlık sayısının 38'e çıktığını hatırlarım. Türkiye'de gübre sanayinin bile bir bakanı vardı. Her genel müdürlük bir bakanlığa bağlanmıştı. 20 tane devlet bakanı vardı. Biz geldiğimiz gün 38'i 24'e indirdik. Milletvekili sayımız da 367'idi. Herkes bakan olmak ister. Ama Türkiye bunu istemiyor. Türkiye iş yapacak adamı ve koordinasyonu istiyor. Bana 10 taneden aşağı bakanlık verirseniz ben koalisyona girmem diyen partiler hatırlıyorum ben. Herkese bir kırmızı plaka verilirdi. Ama uzun ömürlü olmadı, iş yapılamadı, başarılamadı. Bunlar ülkenin istikrarsızlığını gösterir. Çekişmeler, kavgalar, yolsuzluk iddiaları, bunların hepsi bu ülkeyi yıllarca geri bırakan unsurlar oldu. 'Şimdi bu hükümetle ben siyasi yoldan baş edemiyorum, bu yüzden parlamento dışı bir takım unsuları desteklersem, onlar bu hükümeti yıpratırlar, ben de keyfime bakarım' diye insanlar az da olsa bu ülkede var. Sigarasını yakacak adam yanındaki evi ateşe verir mi? İnanın Türkiye'de 'bu evi ateşe vereyim, o ateşte de sigaramı yakayım' diyenler var" diye konuştu.

"HÜKÜMET GİTSİN DE ÜLKE BATARSA BATSIN, DİYENLER VAR"
Gezi olaylarına da değinen Arınç, güvenlik güçlerinin yasa dışı yapılacak her şeye uyanık olacağını kaydetti. Arınç, "Haziran ayında İstanbul'da yaşanan olaylar ve bu olayları devam ettirmek isteyen bir takım çevreler, 'hükümet gitsin de bu ülke batarsa batsın' düşüncesinde. Yasadışı örgütlerin arkasına saklanarak, seçim meydanlarında ve sandıklarda alt edemediği bir hükümeti, alaşağı etmeye çalışanlar var. Sayıları az çok şükür. Ama etki alanları geniş. Unutmayın bu içeridekiler, güçlü bir Türkiye istemeyen dışarıdakilerle de işbirliği halinde. Dışarıdaki devletler Türkiye'nin güçlü olmasını ister mi? Kendi toplumları Türkiye'yi örnek gösteriyor. Böyle bir ülke, Türkiye'nin kendi içinde zafiyete uğramasını, siyasal istikrarsızlık görmesini, güçsüzleşmesini, tekrar eski günlerine dönmesini ister. Bütün bunlara karşı dikkatli olmamız gerekir. Biz elimizden geleni yapıyoruz. Hükümet olarak güçlüyüz. Güvenlik güçlerimiz, diğer unsurlarımızla yasadışı yapılacak her şeye karşı uyanık olacağız. Ama bizim ekonomi ile iş yapan, ekonomiyle yatan, kalkan, gelişen sizlerin bu oyunlara karşı mutlaka dikkatli olması gerekir" dedi.


Beşiktaş-Galatasaray maçında yaşananlara değinen Arınç, yaşanan olayların tesadüf olmadığına işaret ederek, "Beşiktaş-Galatasaray maçında geçen akşam yaşanan rezaletin, arkasından ne çıkacağını şuan bilmiyorum. Ama biz sütten ağzımız yandı, yoğurdu üfleyerek geçiyoruz. Bu olaylar tesadüfi olamaz. Bu olaylar artacak biçimde bir yerlerde destek bulursa, sokaklar yönetilemez hale gelirse diye ellerini ovuşturanlar var" diye konuştu.

"ARKA PLANINDA NE YATTIĞINI BİLİYORUZ, BUNLARIN TÜRKİYE SEVDASI YOK"
Taksim'de ve Gezi'de yaşanan olayları bir takım yayın kuruluşlarının, savaş haberleri veriyormuş gibi bütün dünyaya yaydığını da anlatan Arınç, "Bunların arka planında ne yattığını biliyoruz. Mali göstergeleri sarsmak, Türkiye'den parayı çekmek, Türkiye'yi riskli bir ülke haline getirmek, sokak gösterilerinde Türkiye'nin eski imajından adeta koptuğunu ispat etmek çabaları var. Hamdolsun başaramadılar. Bundan sonra da başaramayacaklar. Herkes sandıkta istediği siyasi tercihi yapsın, herkes sandıkta, gönlünden geçirdiği lideri desteklesin. Hepsine saygı duyuyoruz. Ama Türkiye'yi yıkmaya, ülkeyi huzursuzluk içerisine koymaya, ateşe verip de karşıdan keyifle bakmaya kimsenin hakkı yok. Türkiye'de belki gücü var ama sayısı çok az odaklar var. Bunların Türkiye sevdası yok. Türk milleti ile hiçbir yakın uzak ilgisi yok" açıklamalarında bulundu.

"BU KADAR GÖZÜ DÖNMÜŞLÜK OLMAZ"
Türkiye'nin tökezlemesini isteyen gruplar olduğunu ifade eden Arınç, şöyle devam etti:
"Ah bir tökezleseler, ah şu Türkiye bir karışsa, sen de kaybedeceksin o zaman' diye birine soruldu. O adam ki, bu hükümet döneminde karını 12 misli artırmış bir insan. Sen utanmıyor musun dediler bunları desteklemeye' 'Eğer bu ülke bir istikrarsızlığa gidecekse sen de kaybedeceksin' Ne cevap verdi biliyor musunuz, 'Ben servetimin yarısını kaybetmeye hazırım, yeter ki bu hükümet gitsin' Bu kadar vicdansız, bu kadar gözü dönmüş, bu kadar şu veya bu biçimde nefretini düşmanlık haline getirmiş, 76 milyon da 76 kişi bile değil, belki söylediklerim, ama para gücünü elinde tutan ve bir zamanlar sabah kurduğu hükümeti akşam yıkma imkanını bulanlar, şimdi diş biliyorlar. 'Yeter ki bir yıkılsın, ben servetimin yarısını kaybetmeye hazırım' çünkü o, servetini kara yollardan bu güne kadar elde etmiş bir insan. Bunların bütün heveslerini kursağında bırakacak bir birlik, bir bilinç içinde olmalıyız. Ben şahsen böyle düşünüyorum. İşin para yönü nasıl olsa halledilir. Ama bir ülkede istikrarsızlık ve huzursuzluk yaygınlaşırsa ve dışarısı bundan ülkeyi tedirgin etmeye başlarsa o zaman Allah korusun birilerinin ekmeğine yağ sürmüş oluruz."
Konuşmanın ardından BTSO Başkanı İbrahim Burkay, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a bir hediye takdim etti.