İzmir İktisat Kongresi açılış töreni

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İzmir’de 5’inci İktisat Kongresi’ne katılıyor.

Swissotel Grand Efes’teki 5’inci İzmir İktisat Kongresi’ İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun açılış konuşması:

 

Sayın Cumhurbaşkanım,

Sayın Başbakanım,

Saygıdeğer Hanımefendiler, Beyefendiler,

 

Özgürlük ve bağımsızlık savaşının başladığı ve yepyeni bir ülkenin doğuşunun müjdelendiği kente, güzel İzmir’imize hoş geldiniz, şeref verdiniz.

Sizleri, 5. İzmir İktisat Kongresi’nin açılışında, temsilcileri olmaktan her zaman büyük onur duyduğum İzmirli hemşehrilerim adına, saygıyla selamlıyorum.

 

Büyük kurtarıcımız Mustafa Kemal Atatürk’ün, henüz Cumhuriyeti ilan etmeden ilk iktisat kongresini İzmir'de toplaması elbette tesadüf değildir.

Kentin yurtseverliği, gelişmişliği, dışa açıklığı, hoşgörü ve demokrasi kültürünün zenginliği, kongrenin İzmir’de yapılmasında en büyük etkendir.

Ve İzmirliler, bundan büyük bir gurur duymaktadır.

Evet, esas hedef, yeniden uygarlığa katılma meselesidir.

Türkiye’nin varoluşunda, uygarlığa yeniden katılmasında odak noktasıdır İzmir.

Diğer taraftan, demokratik bir ülkenin ilk tohumları da bu kongrede atılmıştır.

17 Şubat - 4 Mart 1923 tarihlerinde gerçekleştirilen ilk kongrenin davetli ve katılımcılarına bakıldığında, tüm toplum kesimlerinin yer aldığı; görüş, öneri ve beklentilerini paylaşabildiği görülecektir.

Mustafa Kemal böylece, çağının çok ötesinde görüşlere sahip öncü bir lider olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur.

Dileğimiz, bu kongrenin ülkemiz ve insanlarımızın ihtiyaç ve beklentilerine cevap niteliğinde sonuçlar üretmesidir.

 

Kongre zamanlaması, oldukça doğru belirlenmiştir.

Bugün dünya ve Türkiye ekonomisinin içinde bulunduğu koşullar dikkatle incelendiğinde, bir dönüşüm zorunluluğu kendisini fazlasıyla hissettirmektedir.

Aksi taktirde bu durağan ekonomik iklim 2020'lere kadar sürebilecektir.

Türkiye'de, ülke potansiyellerini harekete geçirerek gelişmeyi hedefleyen, insanı ve üretimi referans alan,  sürdürülebilir çevre anlayışına sahip yeni bir büyüme stratejisi ya da yeni bir kalkınma modeline ihtiyacımız vardır.

 

Üretim mutlaka teşvik edilmelidir.

Tarım ve hayvancılığımız mutlaka desteklenerek üretim ve ihracat potansiyeli artırılmalıdır.

Sahip olduğumuz büyük potansiyeli yeterince kullanamadığımız bir gerçektir.

Bu sadece bugünün sorunu değildir; geçmişten gelen bir hastalıktır.

Türkiye, artık bu hastalıktan kurtulmalıdır.

Bunun yolu üretimdir, işçilerin verimliliğini artırmaktır.

Bunun yolu, ücret politikalarının yeniden gözden geçirilmesidir.

Taşeronlaşma mutlaka kaldırılmalı, bir kısmı evine asgari ücreti bile götüremeyen milyonlarca işçimiz insanca yaşam koşullarına kavuşturulmalıdır.

Ama bu arada, asgari ücret gibi azami ücret de belirlenmelidir.

Sendikalarımız, işverenle el ele; üretimin, verimliliğin ve karlılığın artması için çaba göstermelidir.

"İyi insan" yetiştirmeyi hedeflemesini beklediğimiz eğitim sistemimize de, aklı ve bilimi referans alan, sorgulayan nesiller yetiştirecek bir nitelik kazandırılması gerekmektedir.

Emrivakiler yerine istişare ve katılımcılık öne çıkmalıdır.

 

Kentimiz İzmir’e baktığımızda…

Gelişmiş illerden az gelişmiş illere kaynak aktarımı normal bir durumdur.

Ancak bunun makul düzeylerde olması gerekir.

İzmir’in bölgesel teşvik kapsamında bulunduğu yer, kentimizdeki sanayi ve istihdam gücü açısından, her geçen gün daha büyük tahribatlar yaratmaktadır.

 

Sayın Cumhurbaşkanım,

Sayın Başbakanım,

 

İzmir’in EXPO 2020 adaylık sürecindeki destekleri için devletimize ve hükümetimize çok teşekkür ediyoruz.

Umarım hep birlikte bu projeyi başaracağız.

Hedefimiz, dünyadaki en önemli organizasyonlardan biri olan EXPO’nun ev sahipliğini üstelenebilmek ve kentimizi, yüzlerce ülkenin buluştuğu bir dünya sahnesine dönüştürebilmektir.

Hedefimiz, yerelde kalkınma stratejilerini tümüyle gerçekleştirmiş bir kent yaratmaktır.

 

Sözlerimi tamamlarken, çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’nin mimarı Mustafa Kemal Atatürk’ü ve çalışma arkadaşlarını bir kez daha saygıyla anıyorum.

Türk Ulusu; Cumhuriyet devrimlerini, Atatürk ilkelerini ve tam bağımsızlık inancını, Cumhuriyet burçlarında dev bir bayrak gibi yükseltmeye devam edecektir.

“Yurtta barış, dünyada barış”, yolumuzu aydınlatan en büyük erdem olarak kalacaktır.

 

5. İzmir İktisat Kongresi’nde emeği geçenlere ve katılımcılara İzmir halkı adına saygılarımı sunuyorum.

 

Arz ederim.

 

 

 

Elif DEMİRCİ- Utku BOLULU/İZMİR, (DHA)- TÜRKİYE ekonomisinin tartışılacağı üç gün sürecek 5'inci İzmir İktisat Kongresi’nin açılışına Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve 5 bakan katıldı. Kongrenin yapıldığı otelde ve çevresinde yoğun güvenlik önlemleri alındı. 

Kalkınma Bakanlığı tarafından düzenlenen 5'inci İzmir İktisat Kongresi, Swissotel Grand Efes’te başladı. Yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı otelin çevresindeki sokaklar güvenlik şeridi ile trafiğe kapatıldı, park halindeki araçlar çektirildi. Katılımcılar, X-ray kapılarından geçti, çantalar, X-ray cihazlarından geçirildi. Katılımcılara dedektörle üst araması yapıldı, çantaların içine bakıldı. Başbakan Erdoğan saat 11.00’de başlaması gereken kongreye saat 11.40’ta katıldı. Başbakan ve bakanlar protokole oturduktan sonra otele daha önce gelip dinlenmeye çekilen Cumhurbaşkanı Gül yaklaşık 10 dakika beklendi. O sırada Başbakan yanında oturan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım ile sohbet etti. Cumhurbaşkanı Gül, Başbakan’dan 10 dakika sonra salona girdi. 

5 BAKAN KATILDI 

Kongreye Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Maliye Bakanı Mehmek Şimşek, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Dünya Bankası Başkanı Jim Yong Kim, MHP Grup Bşakanvekili Oktay Vural ile yaklaşık 800 kişi katıldı. 

TÜRKİYE EKONOMİSİ TARTIŞILACAK

İzmir’de 1 Kasım’da sona erecek kongrenin ana teması 'Küresel Yeniden Yapılanma Sürecinde Türkiye Ekonomisi' olarak belirlendi. Kongrede, küresel ekonomik gelişmeler ışığında Türkiye ekonomisi, yüksek ve istikrarlı büyüme, finans, sanayileşme, girişimcilik, Ar-Ge ve yenilik, nitelikli insan kaynağı, bölgesel gelişme, rekabetçi ve yaşanabilir kentler, kapsayıcı kalkınma politikaları, işgücü piyasası ve istihdam, sürdürülebilir kalkınma ve yeşil büyüme, tarım ve gıda, hizmetler sektörü, kamu ekonomisi, kamu yönetimi reformları, bilişim politikaları, uluslararası rekabet gücü, uluslararası ticaret ve benzeri konu başlıkları kapsamında ülkemizin önümüzdeki dönem politikalarına ışık tutacak tartışmalar yapılacak. Kongrede 34 oturumda 241 panelist konuşacak. Panelleri 151’i yabancı 3 bine yakın davetli izleyecek. 

“TÜRKİYE EKONOMİSİNDE DÖNÜŞÜM ZORUNLU”

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, açılış konuşmasında kongrenin zamanlamasının doğru olduğuna dikkat çekerek, Türkiye ekonomisinde dönüşümün zorunlu olduğunu söyledi. Kocaoğlu, şöyle konuştu:

“İzmir, Türkiye’nin varoluşunda, uygarlığa yeniden katılmasında odak noktasıdır. Demokratik bir ülkenin ilk tohumları da bu kongrede atılmıştır. Mustafa Kemal böylece, çağının çok ötesinde görüşlere sahip öncü bir lider olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Dileğimiz, bu kongrenin ülkemiz ve insanlarımızın ihtiyaç ve beklentilerine cevap niteliğinde sonuçlar üretmesidir. Kongre zamanlaması, oldukça doğru belirlenmiştir. Bugün dünya ve Türkiye ekonomisinin içinde bulunduğu koşullar dikkatle incelendiğinde, bir dönüşüm zorunluluğu kendisini fazlasıyla hissettirmektedir. Aksi taktirde bu durağan ekonomik iklim 2020'lere kadar sürebilecektir. Türkiye'de, ülke potansiyellerini harekete geçirerek gelişmeyi hedefleyen, insanı ve üretimi referans alan, sürdürülebilir çevre anlayışına sahip yeni bir büyüme stratejisi ya da yeni bir kalkınma modeline ihtiyacımız vardır. Üretim mutlaka teşvik edilmelidir. Tarım ve hayvancılığımız mutlaka desteklenerek üretim ve ihracat potansiyeli artırılmalıdır.”

“TÜRKİYE BU HASTALIKTAN KURTULMALIDIR”

Kocaoğlu, ülkenin sahip olduğu potansiyeli kullanamadığını belirterek, “Bu sadece bugünün sorunu değildir; geçmişten gelen bir hastalıktır. Türkiye, artık bu hastalıktan kurtulmalıdır. Bunun yolu üretimdir, işçilerin verimliliğini artırmaktır, ücret politikalarının yeniden gözden geçirilmesidir, taşeronlaşma mutlaka kaldırılmalı, bir kısmı evine asgari ücreti bile götüremeyen milyonlarca işçimiz insanca yaşam koşullarına kavuşturulmalıdır. Ama bu arada, asgari ücret gibi azami ücret de belirlenmelidir” dedi. 

İZMİR KABUĞUNU KIRMA NOKTASINA GELDİ

İzmir Valisi Mustafa Toprak ise, İktisat Kongresi’nin İzmir için ayrı bir önemi olduğunu belirterek, şöyle konuştu: 

“Türkiye Cumhuriyeti devletinin kuruluşunda ekonomi ve sosyal politikaların belirlenmesinde önemi açık ve net. İzmir payını alıyor. İzmir geneline baktığımızda yürütülmekte olan önemli projeler var. Çandarlı Limanı, İzmir- İstanbul Otoyolu çalışmaları devam ediyor. Sabuncubeli Tüneli, Konak Tüneli trafiğin rahatlaması açısından önemli. Lojistik yatırımları sürüyor. Eğitim ve sağlık kampusleri olmak üzere köye köylüye önemli katkılar sağlıyor. İzmir bunlarla önemli ivme kazanıyor. İzmir kabuğunu kırma noktasına geldi. Hükümet’e İzmir’e verdiği destekler, katkılar ve oluşturulan yeni projelerle İzmir’i mevcut durumundan daha iyi noktaya gelmesi için katkı sağlanıyor. İzmir’in EXPO 2020 adaylığı, 27 Kasım oylaması öncesinde bu kongrenin düzenlenmesi önemli katkı sağladı.”