İzmirli kadınlardan kızlı erkekli tepkisi

İzmir Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi Kadın Meclisi eğitim toplantısında gündem “öğrenci evleri” tartışması oldu. İzmirli kadınlar Ankara’ya, “özel hayata müdahale etmeyin” çağrısı yaptı. Avukat Birgül Değirmenci, “Devlet gençlere yasak koymak ya da evleri takip etmek yerine onları ekonomik anlamda güçlendirmeli, yurtları çoğaltılmalı ve iş olanakları sağlamalı” mesajı verdi.

Türkiye gündemine oturan kız ve erkek öğrencilerin aynı evde kalması tartışmalarına İzmir Büyükşehir Belediyesi İzmir Kent Konseyi Kadın Meclisi’nden cevap geldi. Toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda farkındalık yaratmak acıyla 8 ay sürecek eğitim toplantılarının ilkinde bir araya gelen kadınlar, “Kimsenin özel hayatına müdahale edilemez. 18 yaşındaki herkesin kendine ait bir yaşantısı vardır. Kadın bedeninin politika haline getirilmesini istemiyoruz” diyerek hükümete seslendi.

Özel yaşama saygı

“Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” farkındalık eğitim toplantılarının ilk gününde konuşan eğitimci Avukat Birgül Değirmenci, kadın ve erkeklerin Türkiye’de yasalar önünde eşit olduğunu, ancak fiili olarak böyle bir eşitliğin bulunmadığına dikkat çekti.

Türkiye’nin gündeminde yer alan kız ve erkek öğrencilerin aynı evde kalması tartışmalarına da değinen Değirmenci, “Kadın bedeni üzerinde sürekli politika uyguluyorlar. Öğrenci evlerine yönelik herhangi bir işlem olacağı zaman terör olgusundan ya da ihbardan dolayı ‘oraya giriyoruz’ diyecekler. Neden ne olursa olsun, kimsenin özel hayatına müdahale edilmemesi gerekir. Devletin gençlere yasak koymak ya da evleri takip etmek yerine tam tersine gençleri ekonomik anlamda güçlendirmesi, yurtları çoğaltılması, gençlere iş imkanı sağlanması gerekir. 18 yaşındaki herkesin kendine ait bir yaşantısı vardır. Kanunen ve sosyolojik olarak istediği kişiyle yaşayabilir. Kadın bedeni üzerinde bunun politika haline getirilmesini istemiyoruz. Bu eğitim çalışması bu yüzden çok önemli” diye konuştu.

Kadın ve erkek yan yana insanlık için çalışmalı İzmir Kent Konseyi Genel Sekreteri Prof. Dr. Gülgün Tosun, Türkiye gündemine bakıldığında bu farkındalık eğitiminin ne kadar önemli olduğunun bir kez daha ortaya çıktığını söyleyerek, “Siyasal erkler tarafından sürdürülen kızlı-erkekli söylemi, kadın ve erkeğin toplumsal ve özel alanda yana yana gelmesini kınayan, bunu yeraltına itmeye çalışan ya da hiçbir araya gelmeyecek şekilde bir yaşam tarzını dayatmaya çalışmaktır. Kadınlar ve erkekler, kamusal ve özel alanda kardeşçe işbirliği içinde bir araya gelip insanlık adına yararlı şeyler yapacaklardır. Bu yüzden eğitim ve farkındalık çalışmalarının zamanlaması çok güzel oldu. Bu eğitimlere devletin en tepesinden başlayarak herkesin ne kadar ihtiyacı olduğu malum” dedi.

Hedef ayrımcılığı ortadan kaldırmak Kadın ve erkeklerin birlikte yararlanabileceği eğitim çalışmaları İzmir Kent Konseyi binasında yapılacak. Eğitimleri Dr. Sosyolog Derya Şaşman Kaylı ve Av. Birgül Değirmenci verecek. 4 hafta sürecek eğitimlere 20 kişi katılacak. Eğitim çalışmaları 20’şer kişilik gruplar halinde 8 ay devam edecek. Eğitimlerden Kent Konseyi Yürütme Kurulu, Kadın Meclisi, Engelli Meclisi, Çocuk Meclisi ve diğer çalışma grupları üyeleri yararlanacak. Projeyle toplumsal cinsiyet eşitliği-eşitsizliği ve ataerkil ideoloji konusunda farkındalık sağlamak, İzmir’de ayrımcılığa karşı, eşitlik temelinde bir araya gelebilecek, kadın ve erkek sayısını artırmak, atölye çalışmaları ve interaktif eğitim modeliyle kadınlara ve erkeklere, günlük yaşamın cinsiyetçi uygulamalarını sorgulayabilecek bakış açısı kazandırmak hedefleniyor.