Kılıçdaroğlu Balıkesir'de...

 CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, iş dünyasıyla buluşmak için geldiği Balıkesir'de gündemdeki dershaneler, onlarla ilgili ortaya çıkan Milli Güvenlik Kurulu (MGK) belgesi, CHP’li Milletvekili Kamer Genç'in Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan'a müdahalesi ve ABD gezisine bazı gazetelerin davet edilmemesi ile ilgili açıklamalar yaptı. Bir gazetede yayımlanan Milli Güvenlik Kurulu belgesine değinen Kılıçdaroğlu, "Bu iktidarın iki yüzlü politika izlediğini gösteriyor" dedi.

Balıkesir'e bugün saat 09.45'te gelmesi beklenen Kılıçdaroğlu’nun uçağı sis nedeniyle rötar yaptı ve saat 10.45'te Balıkesir Havaalanı’na indi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak, Sakarya Milletvekili Engin Özkoç, Balıkesir milletvekilleri Nedret Akova, Namık Havutça ve Haluk Ahmet Gümüş tarafından karşılanan Kılıçdaroğlu’na 9 yaşındaki Mehmet Coşkun gül verdi. Kılıçdaroğlu, Mehmet Coşkun’un elini öperek gülü aldı.

"TÜCCAR ARASINDA AYIRIM YAPMAYIZ"

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun Balıkesir’deki ilk durağı Ticaret Odası oldu. Kılıçdaroğlu’nun Balıkesir Ticaret Odası (BTO) ziyaretine CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran da katıldı. BTO Başkanı Fahri Ermişle ile kısa süre sohbet eden Kılıçdaroğlu, ardından basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu'na gelen ilk soru dershanelerle ilgili ortaya çıkan MGK belgesi konusundaki görüşü oldu. Kılıçdaroğlu bu konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı:

"Şu an 1889'da kurulan Balıkesir Ticaret Odası'ndayız. Dershane sahipleri de tüccardır. Biz hiçbir tüccarı 'cemaatci, A partisindendir, B partisinderdir' diye ayırmayız. Onun manevi dünyasına da, siyasi görüşüne de saygı gösteririz. Bizim görevimiz siyasetçi olarak onun önündeki engelleri kaldırmaktır. Dünyaya böyle bakarız. Bu nedenle 'dershaneleri kapatacağım' diyorsanız yapmanız gereken şudur; Çocukların dersaneye ihtiyaç duymadığı bir sistem getiriyorsanız, biz size destek vermeye hazırız. Hiçbir anne baba çocuğunu gönüllü olarak dershaneye göndermiyor. Zorunlu olarak gönderiyor. Üniversiteyi nasıl kazanacak çocuk? Her anne baba boğazından kesip çocuğunu dershaneye gönderiyor. Bu sistemi yaratan ne? Milli Eğitim sistemi. Dershane sahibini suçlamak gibi yanlış bir şey yok. 50 bin öğretmen, 100 bin insan dersanelerden geçimini sağlıyor. Bunları ne yapacaksınız? Atacak mısınız? Demin de söyledim. En büyük sorun işsizlik. Siz yeni işsizlik alanları yaratıyorsunuz. Bugün bir gazetemizde yayınlanan bir Milli Güvenlik Kurulu belgesi var. Bu belge şunu gösteriyor; Bu iktidarın iki yüzlü politika izlediğini gösteriyor. Düne kadar neler söylüyordu, neler neler yapmış, bunu görüyoruz. Bir siyasetçinin temel kuralı halkına yalan söylememek olmalı. Siyasetçi doğruların arkasından gitmek durumundadır. Gidip belgeye o imzayı atacaksınız, ama dönüp başka şeyler söyleyeceksiniz. Siyasette iki yüzlülüğe bu halkın prim vermemesi lazım."

'GENÇ'İN MÜDAHALESİ DOĞRU DEĞİL AMA'

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, CHP Milletvekili Kamer Genç'in Japonya Büyükelçiliği'nde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'a yönelik tavrı ile ilgili olarak da şunları söyledi:

"Hanımefendinin konuşmasına müdahale etmek doğru değildir. Japonya Büyükelçiliği'nde yapılan toplantı Japonya'nın topraklarında yapılmış sayılır. Yani Japonya Büyükelçiliği Japonya'nın egemenliğinin olduğu bir yerdir. Dolayısıyla müdahale doğru değildir. Ama bir başka gerçek daha var. Kamer Genç'e yapılan müdahale de doğru değildir. Oradaki polislerin müdahalesi de doğru değildir. Yani iki yanlış var. İki yanlıştan bir doğru çıkmaz."

ABD GEZİSİ VE GAZETE SANSÜRÜ

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, ABD gezisi programı ve bazı gazetelerin geziye çağrılmadığı iddiaları ile ilgili olarak da şöyle konuştu:

"ABD gezi programımla ilgili grup başkanvekillerimiz gerekli açıklamaları yaptı. Gazeteler arasında bir ayrım yapmak istemiyoruz. Böyle bir kuralımız da yok. Biz sadece bazı dış politika yazarlarını davet ettik. Gazeteler arasında bir ayrım yapmadık. Bütün gazetelere çağrıda da bulunmadık. Bazı gazeteler kendi olanaklarıyla geliyor. Bunlara da saygı gösteriyoruz. 'Neden geliyorsunuz, neden gelmiyorsunuz?' diye bir düşüncemiz, öngörümüz ya da suçlamamız söz konusu olamaz."