İzmir'deki fark 3-4 değil 10 puan

 

 CHP’nin yerel yönetimlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın, İzmir’de CHP’yle AK Parti’nin arasındaki oy farkının 10 puanın üzerinde olduğunu söyledi. 
Gökhan Günaydın, İl Genel Meclisi Başkanı Serdar Değirmenci’nin odasında basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın İzmir’de CHP ve AK Parti arasındaki oy farkının 3-4’e düştüğüyle ilgili anket açıklamasını değerlendiren Günaydın, "Başbakan’a anket firmasını değiştirmesi çağrısında bulunmuştum. Biz 3-4 farklı firmayla çalışıyoruz. İçinde bulunduğumuz gün itibariyle İzmir’de bütünşehir sınırları itibariyle CHP ve AKP arasındaki fark 10 puanın üzerindedir. Tire ve Bayındır da 30 Mart 2012 tarihinde CHP’nin olacaktır. Ben Başbakan, iktidar partisi milletvekilleri veya bölge koordinatörlerini Bayındır üzerinde çalışmaya davet ediyorum. Çalışsınlar ki Bayındır’ı da kaptırmasınlar" dedi.
MYK’DA JAMMER ÇALIŞIYOR; AÇIKLAMA TALİHSİZLİK
Günaydın’ın İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun kentin kanaat önderleriyle birlikte 23 Mayıs’ta Diyarbakır’a yapacağı ziyaretle ilgili bazı belediye başkanlarının CHP Genel Merkezi’nden onay bekledikleri ve AK Partililerin CHP Merkez Yürütme Kurulu’nda (MYK) gezinin eleştirildiği yönünde yaptıkları haberlerle ilgili görüşlerini de açıkladı. Günaydın, "AKP, CHP MYK’sını da mı dinlemeye başlamış? Evlerimizi ceplerimizi dinlediklerini biliyorduk da MYK’yı dinlediklerini sanmıyorduk. Çünkü AKP bunu yapmaya çalıştığı için MYK toplantılarında 'Jammer' çalıştırıyoruz. Bu memleketin nereye geldiğinin halidir. Düşünün CHP MYK’sında uzun kulaklar dinleyemesin diye jammer çalışıyor. Hangi siyasi bu açıklamayı yapmışsa talihsizliktir. CHP MYK’sında konuşulanlar orada kalır" dedi.
KOCAOĞLU’NA GİT-GİTME YÖNLENDİRMESİ YOK
Gökhan Günaydın, CHP’nin demokrasiyle işleyen bir parti olduğunu, kimseye baskı yaparak "Şöyle yap, böyle yapma" diye MYK’den kararlar çıkmadığını söyledi. Tüzük ve programa uygun olduğu sürece hiçbir sorun olmadığını belirten Günaydın, "Herkes kendi yetki alanı içinde dilediği gibi davranır. Bu alanda MYK’nın özel bir yönlendirmesine ihtiyaç duyulmaz. Kocaoğlu ve arkadaşları için de böyle bir tutum içinde değiliz. Olumlu ya da olumsuz git ya da gitme demek durumunda değiliz" dedi.
SİLAHLARIN GÖLGESİNDE ANAYASA SÜRECİ
Günaydın, 'çözüm süreci'ni de değerlendirdi. CHP’nin Türkiye’de her zaman barıştan kardeşlikten yana olduğunu söyleyen Günaydın, şöyle konuştu:
"Ama CHP, Abdullah Öcalan ve Recep Tayyip Erdoğan arasındaki pazarlığın ortaya koyduğu ve Ortadoğu’nun yeniden biçimlendirilmesine yönelik çabanın içinde olmayacağını ifade etmiştir. Silahların gölgesinde yeni bir Anayasa yapım sürecinin elbette bir parçası olmayacağız. TBMM özgür iradesi ile Anayasası’nı yapacaktır. Ama 'Ben sınıra çekildim. 100 bin silahlı güç bekliyorum Anayasa yapımında elde edilen sonuçlara göre silahları bırakacağız veya tekrar Türkiye’ye gireceğiz' diyerek gazi Meclis’in iradesi üzerine bir ipotek konamaz. Tarafımıza belli etmek için söylüyorum ki 76 milyon yurttaşın eşit, özgür bireyler olarak yaşamasından yanayız, Kürdü Türk’ten Alevi’yi Sünni’den Çerkez’i Laz’dan ayırt etmeye çalışan tüm projeler Türkiye’nin kardeşline atılan dinamittir. Varsa herhangi bir insan hakkı eksikliği, ki var. Bunları gidermek için birlikte olalım. Ama bizi batılı emperyalist güçlerin ortaya koyduğu oyunun bir parçası haline getiremeyecekler. Anayasa’da kırmızı çizgileri ortaya koyduk. Bölünmezlikle ilgili düşüncelerimizi açıkladık. CHP’nin ortaya koyduğu yurtsever ve dengeli tutum gün geçtikçe daha fazla anlaşılır hale gelmektedir."
KEŞİF ARTIŞIYLA BİLE İZMİR METROSU UCUZ
Günaydın, basın mensuplarının önemli soruları sormadığını söyledi. Yine de kendisinin yanıt vermek istediğini belirterek İzmir metrosu maliyeti ile İstanbul ve Ankara metroları maliyetlerini karşılaştırdı. İzmir metrosunun keşif artışlarıyla pahalandığı şeklindeki yorumlara yanıt verdiğini belirten Günaydın, "İstanbul’da Kadıköy-Kartal metrosunun kilometresi 142 milyon TL, Ankara’da Keçiören-Eryaman-Çayyolu metroları toplamının km maliyeti vagon hariç 90 milyon TL’dir. İzmir metrosunun maliyeti ise 60 milyon TL’dir. Tüm keşif artışları uygulanırsa bu rakam 64 milyon TL’ye çıkar. Bunu soran arkadaşlar niye Ankara ve İstanbul metrosunu merak etmiyorlar. Maliyetler arası uçurum topografyayla açıklanabilir bir fark değil. İzmir metrosunun geciktiğini söyleyenler, Ankara metrosunun 2002’de başladığını ve 1 metre bile metro açılamadığını unutmasınlar. Biz İzmir’de metro hattı açılışı yaptık. İzmir’de kamuoyu doğru bilgilendirildiği, karşılaştırma yapıldığı zaman gerçek ortaya çıkacaktır" dedi.
KOCAOĞLU’NU SAVUNDU
Gökhan Günaydın, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun cumartesi günü Çiğli’de bazı protestocu vatandaşlarla yaşadığı tartışmayla ilgili de açıklama yaptı. Başbakan, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Kültür ve Turizm eski Bakanı Ertuğrul Günay'ın düzenlediği toplantılarda kürsünün vatandaşlara ne kadar uzakta konumlandırdığını bildiğini söyledi. Günaydın, "Biz yurttaşı sesini iletemeyeceği uzaklıklara itmiyoruz. Her türlü açıklamasını yapabiliyor. Yurttaşın her türlü düşüncesinin başımızın üzerinde yeri vardır. Eğer spekülatif bir çaba içersinde değilse, eğer bir gizli ajandası yoksa yurttaş olumlu yada olumsuz düşüncesini beyan edebilir. Ancak bu düşünce mevzuat açısından karşılanamaz bir düşünce ise dikkatli ve dürüst bir belediye başkanı da bunu ifade etmesi doğaldır. Aziz başkanın ifade ettiği budur. Biz halkımız için çalışıyoruz halkın taleplerini yerine getirmek için gayret ediyoruz. Mevzuata uygun olmayanı yerine getirme lüksüne de sahip değiliz" diye konuştu.
BAŞARILI MECLİS ÜYELERİ DEĞERLENDİRİLECEK
Günaydın, hem basın mensuplarına yönelik hem de CHP Grubu’nda İl Genel Meclisi üyelerine yönelik İl Genel Meclisleri’nin kapanması konusunda açıklamalar yaptı. İl Genel Meclisleri İl Özel İdarelerinin demokrasiye basan ayakları olduğunu belirten Günaydın, "Başbakan bir Vali atıyor ya İzmir’e. O Vali her şeyi yapar. Ne gerek var seçilmişe. Ne gerek var yurttaşın oyuna, milletin iradesine. Vali emreder Yatırım İzleme ve Koordinasyon İzleme Başkanlığı üzerinden ilin tüm yatırımları koordine edilir. Bunun demokrasiyle açıklanabilir bir yanı yoktur. Bugün için bulunduğumuz İl Özel Ödaresi yapısının kaldırılıyor olması bile yerel yönetim reformu üzerinde nasıl bir demokrasi biçme operasyonunu uygulandığının somut örneğidir" dedi. Sadece CHP değil AK Parti ve MHP’li üyelerin de demokratik haklarını kullanamayacak duruma getirecek düzenlemeyi eleştiren Günaydın, bunun bir demokrasi ayıbı olduğunu söyledi. 
Günaydın, "İl Genel Meclisi seçimi bir daha yapılmayacak. Buradaki başarılı politikacı arkadaşlar başka zeminlerde değerlendirilecekler. Bunu kapanan belediye başkanları için de söylüyorum. Yeter ki halka yakın olunsun, çalışkan, gerçek demokrat anlayışta olsun. CHP’de herkesin siyasetin sürdüreceği zemin mevcuttur" dedi.

Utku Bolulu/DHA 

CHP’nin yerel yönetimlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın, İzmir’de, İl Genel Meclisi Başkanı Serdar Değirmenci’nin odasında basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın İzmir’de CHP ve AK Parti arasındaki oy farkının 3-4’e düştüğüyle ilgili anket açıklamasını değerlendiren Günaydın, "Başbakan’a anket firmasını değiştirmesi çağrısında bulunmuştum. Biz 3-4 farklı firmayla çalışıyoruz. İçinde bulunduğumuz gün itibariyle İzmir’de bütünşehir sınırları itibariyle CHP ve AKP arasındaki fark 10 puanın üzerindedir. Tire ve Bayındır da 30 Mart 2012 tarihinde CHP’nin olacaktır. Ben Başbakan, iktidar partisi milletvekilleri veya bölge koordinatörlerini Bayındır üzerinde çalışmaya davet ediyorum. Çalışsınlar ki Bayındır’ı da kaptırmasınlar" dedi.


MYK’DA JAMMER ÇALIŞIYOR; AÇIKLAMA TALİHSİZLİK


Günaydın’ın İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun kentin kanaat önderleriyle birlikte 23 Mayıs’ta Diyarbakır’a yapacağı ziyaretle ilgili bazı belediye başkanlarının CHP Genel Merkezi’nden onay bekledikleri ve AK Partililerin CHP Merkez Yürütme Kurulu’nda (MYK) gezinin eleştirildiği yönünde yaptıkları haberlerle ilgili görüşlerini de açıkladı.

Günaydın, "AKP, CHP MYK’sını da mı dinlemeye başlamış? Evlerimizi ceplerimizi dinlediklerini biliyorduk da MYK’yı dinlediklerini sanmıyorduk. Çünkü AKP bunu yapmaya çalıştığı için MYK toplantılarında 'Jammer' çalıştırıyoruz. Bu memleketin nereye geldiğinin halidir. Düşünün CHP MYK’sında uzun kulaklar dinleyemesin diye jammer çalışıyor. Hangi siyasi bu açıklamayı yapmışsa talihsizliktir. CHP MYK’sında konuşulanlar orada kalır" dedi..

KOCAOĞLU’NA GİT-GİTME YÖNLENDİRMESİ YOK


Gökhan Günaydın, CHP’nin demokrasiyle işleyen bir parti olduğunu, kimseye baskı yaparak "Şöyle yap, böyle yapma" diye MYK’den kararlar çıkmadığını söyledi. Tüzük ve programa uygun olduğu sürece hiçbir sorun olmadığını belirten Günaydın, "Herkes kendi yetki alanı içinde dilediği gibi davranır. Bu alanda MYK’nın özel bir yönlendirmesine ihtiyaç duyulmaz. Kocaoğlu ve arkadaşları için de böyle bir tutum içinde değiliz. Olumlu ya da olumsuz git ya da gitme demek durumunda değiliz" dedi.

SİLAHLARIN GÖLGESİNDE ANAYASA SÜRECİ

Günaydın, 'çözüm süreci'ni de değerlendirdi. CHP’nin Türkiye’de her zaman barıştan kardeşlikten yana olduğunu söyleyen Günaydın, şöyle konuştu:
"Ama CHP, Abdullah Öcalan ve Recep Tayyip Erdoğan arasındaki pazarlığın ortaya koyduğu ve Ortadoğu’nun yeniden biçimlendirilmesine yönelik çabanın içinde olmayacağını ifade etmiştir. Silahların gölgesinde yeni bir Anayasa yapım sürecinin elbette bir parçası olmayacağız. TBMM özgür iradesi ile Anayasası’nı yapacaktır. Ama 'Ben sınıra çekildim. 100 bin silahlı güç bekliyorum Anayasa yapımında elde edilen sonuçlara göre silahları bırakacağız veya tekrar Türkiye’ye gireceğiz' diyerek gazi Meclis’in iradesi üzerine bir ipotek konamaz. Tarafımıza belli etmek için söylüyorum ki 76 milyon yurttaşın eşit, özgür bireyler olarak yaşamasından yanayız, Kürdü Türk’ten Alevi’yi Sünni’den Çerkez’i Laz’dan ayırt etmeye çalışan tüm projeler Türkiye’nin kardeşline atılan dinamittir. Varsa herhangi bir insan hakkı eksikliği, ki var. Bunları gidermek için birlikte olalım. Ama bizi batılı emperyalist güçlerin ortaya koyduğu oyunun bir parçası haline getiremeyecekler. Anayasa’da kırmızı çizgileri ortaya koyduk. Bölünmezlikle ilgili düşüncelerimizi açıkladık. CHP’nin ortaya koyduğu yurtsever ve dengeli tutum gün geçtikçe daha fazla anlaşılır hale gelmektedir."

KEŞİF ARTIŞIYLA BİLE İZMİR METROSU UCUZ


Günaydın, basın mensuplarının önemli soruları sormadığını söyledi. Yine de kendisinin yanıt vermek istediğini belirterek İzmir metrosu maliyeti ile İstanbul ve Ankara metroları maliyetlerini karşılaştırdı. İzmir metrosunun keşif artışlarıyla pahalandığı şeklindeki yorumlara yanıt verdiğini belirten Günaydın, "İstanbul’da Kadıköy-Kartal metrosunun kilometresi 142 milyon TL, Ankara’da Keçiören-Eryaman-Çayyolu metroları toplamının km maliyeti vagon hariç 90 milyon TL’dir. İzmir metrosunun maliyeti ise 60 milyon TL’dir. Tüm keşif artışları uygulanırsa bu rakam 64 milyon TL’ye çıkar. Bunu soran arkadaşlar niye Ankara ve İstanbul metrosunu merak etmiyorlar. Maliyetler arası uçurum topografyayla açıklanabilir bir fark değil. İzmir metrosunun geciktiğini söyleyenler, Ankara metrosunun 2002’de başladığını ve 1 metre bile metro açılamadığını unutmasınlar. Biz İzmir’de metro hattı açılışı yaptık. İzmir’de kamuoyu doğru bilgilendirildiği, karşılaştırma yapıldığı zaman gerçek ortaya çıkacaktır" dedi.

KOCAOĞLU’NU SAVUNDU

Gökhan Günaydın, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun cumartesi günü Çiğli’de bazı protestocu vatandaşlarla yaşadığı tartışmayla ilgili de açıklama yaptı. Başbakan, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Kültür ve Turizm eski Bakanı Ertuğrul Günay'ın düzenlediği toplantılarda kürsünün vatandaşlara ne kadar uzakta konumlandırdığını bildiğini söyledi. Günaydın, "Biz yurttaşı sesini iletemeyeceği uzaklıklara itmiyoruz. Her türlü açıklamasını yapabiliyor. Yurttaşın her türlü düşüncesinin başımızın üzerinde yeri vardır. Eğer spekülatif bir çaba içersinde değilse, eğer bir gizli ajandası yoksa yurttaş olumlu yada olumsuz düşüncesini beyan edebilir. Ancak bu düşünce mevzuat açısından karşılanamaz bir düşünce ise dikkatli ve dürüst bir belediye başkanı da bunu ifade etmesi doğaldır. Aziz başkanın ifade ettiği budur. Biz halkımız için çalışıyoruz halkın taleplerini yerine getirmek için gayret ediyoruz. Mevzuata uygun olmayanı yerine getirme lüksüne de sahip değiliz" diye konuştu.

BAŞARILI MECLİS ÜYELERİ DEĞERLENDİRİLECEK
Günaydın, hem basın mensuplarına yönelik hem de CHP Grubu’nda İl Genel Meclisi üyelerine yönelik İl Genel Meclisleri’nin kapanması konusunda açıklamalar yaptı. İl Genel Meclisleri İl Özel İdarelerinin demokrasiye basan ayakları olduğunu belirten Günaydın, "Başbakan bir Vali atıyor ya İzmir’e. O Vali her şeyi yapar. Ne gerek var seçilmişe. Ne gerek var yurttaşın oyuna, milletin iradesine. Vali emreder Yatırım İzleme ve Koordinasyon İzleme Başkanlığı üzerinden ilin tüm yatırımları koordine edilir. Bunun demokrasiyle açıklanabilir bir yanı yoktur. Bugün için bulunduğumuz İl Özel Ödaresi yapısının kaldırılıyor olması bile yerel yönetim reformu üzerinde nasıl bir demokrasi biçme operasyonunu uygulandığının somut örneğidir" dedi. Sadece CHP değil AK Parti ve MHP’li üyelerin de demokratik haklarını kullanamayacak duruma getirecek düzenlemeyi eleştiren Günaydın, bunun bir demokrasi ayıbı olduğunu söyledi. 
Günaydın, "İl Genel Meclisi seçimi bir daha yapılmayacak. Buradaki başarılı politikacı arkadaşlar başka zeminlerde değerlendirilecekler. Bunu kapanan belediye başkanları için de söylüyorum. Yeter ki halka yakın olunsun, çalışkan, gerçek demokrat anlayışta olsun. CHP’de herkesin siyasetin sürdüreceği zemin mevcuttur" dedi.