Gizli devalüasyon yapıldı

İzmir Ekonomi Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi, Garanti ve Yapı Kredi Bakaları’nın Eski Genel Müdürü Halit Soydan, finans ekonomisine siyasetin karıştırılmaması gerektiğini vurguladı. Soydan, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin hiçbir siyasal partinin tapulu mülkü olmadığını ifade etti.

Finans ekonomisinin siyaset üstü olması gerektiğini söyleyen Soydan, “1980'li yıllara kadar ‘yabancı paraya’ dokunmak yasaktı! Şimdi ‘dövize sığınmak’ genlerimize sindi. Bugünlerde ‘dolarizasyon’ ya da ‘avrolaşma’ yine gündemde. Biz Andorra, San Marino, Vatikan değiliz. Bunlar Avro Bölgesi üyesi olmadan Avro’yu ulusal para gibi kullanan mini ülkeler. Biz, Türkiye'de yaşıyoruz. Türkiye önde gelen bir dünya devletidir. Parası da namusudur. Ben hala ulusal paramın ve ülkemin geleceğine güveniyorum. Ulusal param son bir yılda yüzde 33 değer yitirmiş de olsa, yarınlar için dolarizasyon çağrısı yapamam” dedi.

‘Virüs tekrar girerse, tehlikeli!’

İzmir Ekonomi Üniversitesi İşletme Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Hakan Yetkiner, Türk parasının ekonomi yönetiminin uygun gördüğü oranda değer kaybetmeye devam edeceğine dikkat çekerek, şunları dile getirdi:

“Biz bu rakamı bilmiyoruz. Ama örneğin cari açığın GSYH’nın yüzde 5’inden daha az olmasını sağlayana kadar devam edebilir. Şu anda bu oranın yüzde 7 civarında olduğu dikkate alınırsa, sürdürülebilir bir cari açık için Türk Lirası’nın değerinin biraz daha düşmesi beklenebilir. Ancak ekonomi yönetimi bu konuda net açıklamalar yapmadığı için şu anda bir şey söylemek imkânsız. Ekonomi yönetiminin dikkate almadığı husus, dolarizasyon tehlikesidir. 1980’lerden sonra hızlı bir dolarizasyon yaşamış olan Türkiye ekonomisi, bu hastalığından çok güç kurtulmuştu. Bu virüsün tekrar ekonomiye girmesi ileride kontrolü mümkün olmayan sonuçlara yol açabilir.”

“Gizli devalüasyon yapıldı”

Türkiye ekonomi yönetiminin cari açığa uzun zamandır önlem almak istediğine de dikkat çeken Prof. Dr. Yetkiner, Mayıs 2013’teki ABD Merkez Bankası FED’in tahvil alımlarını azaltabileceğini açıklaması, gezi olayları ve 17 Aralık gelişmeleri doğrultusunda ekonomi yönetimine istediği ortamın sunulduğunu söyledi. Prof. Dr. Yetkiner, “Yani evet, ekonomi yönetiminin bilinçli bir tercihi doğrultusunda gizli devalüasyon yapıldı” diye konuştu.