Futbolla insanlar artık deşarj değil şarj oluyor

Yağmur Gülü-Yusuf Ökdem-Alper Tutaşı

İZMİR(Ege Ajans)- Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Talimciler, hızla yaygınlaşan “Şiddet ve Holiganlık’’ kavramını ele alarak, günümüz Türkiye’si üzerinden spor dünyasının son durumunu analiz etti.

Spor dünyasında her geçen gün şiddet olaylarının arttığını belirten Doç. Dr. Talimciler, ‘‘Toplumsal hayatın içindeki şiddeti kaldırmadan spor sahalarındaki şiddeti bitirmeyi düşünmek en hafif tanımla saflıktır’’ dedi. Şiddeti, insanların bir başka insan veya canlı üzerinde uyguladığı dayatma ve istem dışı uygulanan her türlü davranış kalıbı diye tanımlayan Doç. Dr. Talimciler, “Şiddet kendi içerisinde psikolojik şiddet, fiziksel şiddet, sözel şiddet gibi belli gruplara ayrılır. Bunların içinde özellikle spor sahalarında fiziksel şiddet üzerinden davranışlar görüyoruz ama fiziksel şiddetin ortaya çıkması konusunda yaptığımız araştırmalardan karşılaştığımız şey özellikle sözel şiddet. Yani küfürlerin ve tahrik edici davranışların insanları daha fazla galeyana getirdiğini görüyoruz” diye konuştu.

SPORDA ŞİDDETİN SEBEPLERİ

Doç. Dr. Talimciler, “Net bir şekilde şunu söyleyebilirim, Türkiye’de spor sahalarında şiddetin çıkması gündelik hayattaki şiddetin yansımalarından başlar. Yani biz gündelik hayatımızda şiddetle yüklü olan bir toplumun insanlarıyız. Bu şiddetle yüklü olan insanlar, o şiddet fenomenini spor sahalarına da taşıyorlar” dedi.

Holiganizm/fanatizm kavramlarının farklı kavramlar olduğunu ifade eden Doç. Dr. Talimciler, “Türkiye’de çok fazla birbirlerine karışıyor. Son yıllarda futbol terörü denmeye başlandı, futbol holiganizmi deniliyor. Hepsi birbirine giriyor. Aslında böyle söyleyerek gerçek anlamında ve mantığında uzaklaştırmaya gidiyoruz. Fanatik olup tuttuğun takıma destek olmak başka şey, holigan olup şiddet göstermek başka. Şöyle ki sık sık bazı tanımlamalar yapılır, ‘sahalarımızda görmek istemediğimiz manzaralar, bu olayları çıkaranlar X takımın taraftarı değildir’ diye. Hâlbuki böyle bir yapı özneyi aradan çıkartır. Yani siz durumu belirsiz hale getirirsiniz. Konuyu net bir şekilde olmak yerine konun üzeri kapatılır. Özneyi aradan çıkarttığınızda şiddetin gerçek kaynağını belirsiz hale getirirsiniz ve bu da aslında durumun meşrulaşmasına katkıda bulunur. Yani holiganlığı doğal bir şeymiş gibi gösterirsiniz” diye konuştu.

“Türkiye’de spor sahalarında şiddet unsurunu çıkartanlar futbol taraftarlarıdır” diyen Doç. Dr. Talimciler, “Türkiye’de eğer basketbol maçlarında, voleybol maçlarında olaylar çıkıyorsa bunların sebebi futbol taraftarıdır. İkinci olarak da yaptırımlar konusu var. Ülke olarak bizim kadar yasa çıkarmayı seven bir ülke yok; ancak bunun uygulamaya geçilmesi konusunda çok büyük sıkıntılar yaşıyoruz. Yani sorun yasaları çıkarmak değil o yaptırımları uygulamaktan çıkıyor” dedi.

“FUTBOL SAHALARI TOPLUMSAL HAYATIN BİR MİNYATÜRÜDÜR”

Türkiye’de futbolun, özellikle en son şike süreci sonunda, birleştiren değil bölen unsur haline geldiğini söyleyen Doç. Dr. Talimciler, “Giderek futbol sahalardaki şiddetin dozajı artıyor. Türkiye’de asıl sorun olarak biz insanların önüne uzun zamandır futbolu eğlence aracı olarak sunduk ama artık bu ülkenin insanları futbolla deşarj olmuyor, şarj oluyor. Futbol sahaları toplumsal hayatın bir minyatürüdür. Ve bir minyatür olarak işlev görür. Oraya giden insanlar sokaklardaki insanlardan farklı değildir. Sokaktaki insanları siz sadece küfretmeyin diyerek önleyemezsiniz. Onları önlersiniz, başkaları gelir. O yüzden daha köklü daha radikal şeylere ihtiyacımız var. Toplumsal hayatın içindeki şiddeti kaldırmadan spor sahalarındaki şiddeti bitirmeyi düşünmek en hafif tanımla saflıktır.Bir de şöyle bir kavram var: Kadınlar daha çok maça gelirse o kadar az küfür edilir. Öyle bir şey yok. Hatta artık onların bile o atmosfere kendilerini kaptırdığını görüyoruz. Kadınlar maça gelince de küfür ediliyor bu hiçbir şeyin önüne geçmiyor” diye konuştu.