Siyasi Partilerde Kadın Bir Tür Karınca

Esma Özbaysal – Ozan Bekiroğlu İZMİR (Ege Ajans)- Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gülgün Erdoğan Tosun  “Kadının; ekonomik, siyasal, sosyal hayatta sadece erkeğin bir eşi olarak değil, cinslerde bir eş olarak yer alması ve erkekle aynı haklara sahip olması gerekmektedir” dedi.

Prof. Dr. Tosun, “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü”  öncesi yaptığı açıklamada “ Bir fabrikada ölen işçi kadınların anısına ortaya çıkan bu günden asıl beklentimiz kadın emeğinin hiçe sayılmaması ve toplumda erkeklerle her alanda eşitliğinin sağlanmasıdır. Buna akademik olarak toplumsal cinsiyet eşitliğinin toplumun her alanına hakim olması diyoruz” görüşünü dile getirdi.

Toplumsal cinsiyet eşitliği anlayışının yerleşmesi, farkındalık yaratılmasının önemine dikkat çeken Prof. Dr. Tosun, “Kadının; ekonomik, siyasal, sosyal hayatta sadece erkeğin bir eşi olarak değil, cinslerde bir eş olarak yer alması ve erkekle aynı haklara sahip olması gerekmektedir” diye konuştu.

Kadının siyasetteki yerinin arka planda olmasından yakınan Prof. Dr. Tosun, “Siyasi partilerde kadınlar bir tür karıncadır. Arka planda her işi yaparlar ama iş sahne ışıklarının altındaki koltuklara gelince geri plana atılır ve unutulurlar” dedi.

KADININ SİYASETTEKİ YERİ

Prof. Dr. Tosun, “ Türk kadınının siyasetteki yeri ile övündüğümüz nokta, kadınlara seçme ve seçilme hakkını en erken veren ülkelerden biri olmamızdır. Ancak Cumhuriyet Dönemi’nde siyasi arenada kadına verilen önemi günümüzde göremiyoruz. Kadına seçilme hakkını İsviçre’den önce vermiş olmamıza rağmen sayısal anlamda onlardan çok daha gerideyiz. Çünkü onlar fermuar sistemi ile yani bir kadın bir erkek şeklinde sıralanarak hazırlanan listelerden seçilirler. Bu tür çalışmalar kadınların politikadaki motivasyonunu arttırmaktadır. Koltuk paylaşımında kadınların, erkeklerle eşit haklara sahip olması gerekmektedir” diye konuştu.

TÜRK KADINININ SİYASİ BİLİNCİ

Prof. Dr. Tosun, “Okul siyasal toplumsallaşma sürecinde önemlidir. Uzaktan eğitim gören ya da eğitimi yarıda kesilen kızların siyasal bilincinin gelişmediğini görmekteyiz. Siyasi bilinç eğitim ve kültür ile yakından ilgilidir. Okul siyasal toplumsallaşmada en önemli basamaktır. Çocuk önce ailede bir şeyler öğrenir sonra okul ve iş hayatında aile dışı siyaseti öğrendiği bir sürece girer. Eve kapatılan kadınların sadece hemfikirleri ile iletişim halindedir. Bu durum tam da politikacıların istediği gibi bir sonuçtur ve biat kültürüne hizmet eder. Türkiye’de biat kültürü yaygındır” diye konuştu.

   TÜRKİYE’Yİ BİR KADIN YÖNETİYOR OLSA…

Parti kadın kollarından girip de parti genel başkanlığına oturan, ardından da milletvekili olup parlamentoya giren kadının olmadığını söyleyen Prof. Dr. Tosun, Türkiye’nin kadın Başbakan deneyiminin Tansu Çiller ile sınırlı kaldığını söyledi. Kadınların olanak sağlanınca ve fırsat verildiğinde daha verimli çalışacağına değinen Prof. Dr. Tosun, “Daha iyi yönetilmek istiyorsak, kadın emeğine saygı gösterilen bir toplumda yaşamak istiyorsak hepimiz birlikte bilinçlenerek ve tartışarak yükselebileceğimizin farkına varmalıyız. Kadınlar ve kızlar sivil toplum hayatında bütün engellere rağmen mücadele etmeliler. Siyasette aktif rol almalı ve kendilerini siyasetin içine sokmalılar” dedi.