Abbas: "İsrail'i zora sokalım."

CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile Atatürk Havalimanı'nda görüştü. Gül ve Abbas, görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Basın toplantısında ilk olarak Cumhurbaşkanı Gül açıklama yaptı. Gül, son 10 gündür bütün dünyanın Filistinlilere karşı, özellikle Gazze'deki saldırıları kaygı ile izlediğini belirterek, "Şiddet giderek tırmanıyor. 60 yıldır zaten eziyet çeken, zulüm gören, şehitler veren, gözyaşı döken, ıstıraplar içerisinde olan Filistin halkı, bu mübarek Ramazan ayı içerisinde tekrar yine büyük çileler çekmeye başladı. İşte böyle bir süreç içerisinde, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas biraz önce Türkiye'ye istişareler için geldi" dedi. 


Gül, en son görüşmeden bu yana Filistin'de çok olumlu gelişmeler olduğunu hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü: 


"Hepimizin can-ı gönülden arzu ettiğimiz ulusal uzlaşı gerçekleşmişti. Bütün Filistinliler birllik içinde Filistin davasını çok daha güçlü biçimde savunmaya başlamışlardı ve uluslararası platformlarda Filistin devleti çok büyük başarılar kazanmaya başlamıştı. Maalesef geçen 10 gün içerindeki İsrail saldırıları, Filistin halkını, Gazze'yi hedef alırken, aslında bu ulusal birliği de hedef alıyor. Çünkü bu uzlaşıdan, Filistin halkının bir araya gelmesinden ve büyük uzlaşı gerçekleştirmelerinden en çok rahatsız olan da İsrail'di."


"BİRİNCİ ÖNCELİK ATEŞKESİN SAĞLANMASI"


"Biraz önce çok geniş bir şekilde sayın Mahmud Abbas ve arkadaşları olan bitenle ilgili bizi bilgilendirdiler. Bundan dolayı teşekkür ediyorum. Kendilerine de söylediğim gibi, her kademede yaptığımız açıklamalarla birinci öncelik ateşkesin sağlanması ve 2012'deki gibi bir mutabakatın ortaya çıkıp sürdürülebilir bir hal alması. Bu süre içerisinde zaten ambargo altında çok sıkıntılar çeken Gazze'deki Filistin halkı başta olmak üzere, bütün Filistinlilere insani yardımın ulaştırılması, ateşkesin sürekliliğinin sağlanması ve iki devlet vizyonu içerisinde nihai görüşmelerde kalıcı çözüm sağlanması. Ama öncelik, İsrail'in şu anda kara harekatını durdurması, denizden, havadan saldırılarını durdurması ve daha çok Filistinli çoluk-çocuk, masum insanların kanının akmasının önlenmesi. Her zaman olduğu gibi Türkiye bütün halkıyla, devletiyle; Filistin davasının, Filistin devletinin yanında olmaya ve en üst seviyede dayanışma göstermeye devam edecektir. Böyle kritik bir süreçte Mahmud Abbas ve arkadaşları Türkiye'yi ziyaret edip istişare etme imkanı sağladılar. Bundan dolayı teşekkür ediyorum."


"İSRAİL BİZİM BM'YE VE ULUSLARARASI ÖRGÜTLERE ÜYELİĞİMİZİ DE İSTEMİYOR"


Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas da, "Biz sizleri Filistin meselesine karşı temel ortak olarak görüyoruz. Her zaman olduğu gibi Türkiye ile iletişimimiz ve bağlantılarımızı sürdürüyoruz. Biz bunu yaparken, büyük olaylar olsun veya siyasi düzeydeki bazı gelişmelere ilişkin olsun, sürekli biz Türkiye ile istişare içinde olacağız ve bunu devam ettireceğiz" dedi.


Abbas, Birleşmiş Milletler'deki çabalarına ilişkin Türkiye'nin verdiği desteğe ve üstlenmiş olduğu rolün onur verici bir rol olduğuna vurgu yaparak, sözlerini şöyle sürdürdü: 


"Bu gelişmelerden sonra uluslararası örgütlere üyelik babında olsun ve onun akabinde Filistinliler arasında ulusal uzlaşı sonucunda da Filistin Hükümeti'nin kurulması gerçekleşti. Bu hükümet kurulduktan sonra ülkemizde gerekli seçimlere geçilecektir. Tabii ki İsrail hem Filistinliler arasındaki uzlaşıyı, aynı zamanda da Filistinliler arasındaki birliği istememektedir. Keza İsrail bizim BM'ye ve uluslararası örgütlere üyeliğimizi de istememektedir. Başkenti Kudüs olmak üzere, bağımsız bir Filistin devleti oluşmaması için ve varmış olduğumuz bu uzlaşı ve çabalarımızın sekteye uğratılması için İsrail sürekli bir şekilde bahaneler yaratmaktadır."


"BATI ŞERİA'DA DA SÜREKLİ BİR ŞEKİLDE FİLİSTİNLİ GENÇLERLE İSRAİLLİLER ARASINDA ÇATIŞMA DEVAM ETMEKTE"


"Esasında olayların başlangıcı Kudüs'teki Muhammet Ebu Hudeyir isimli gencin yakalanıp ilk önce yakılması, daha sonra öldürülmesi ile başladı. Bunun peşinden Batı Şeria'da onlarca diğer Filistinli şehit edildikten sonra olaylar Gazze'ye intikal etti ve halihazırdaki saldırılar gerçekleşti. Bu olaylar gerçekleştikten sonra, biz bütün dünyayla, başta Arap ve Müslüman dost ülkeler ile bu ateşkesin sağlanması için görüşmelerimiz devam ettiriyoruz. Halihazırda Batı Şeria'da da sürekli bir şekilde Filistinli gençler ile İsrailliler arasında çatışma devam etmektedir. Bizim talebimiz üzerine Mısırlı kardeşlerimiz bir girişimde bulundular. Bu girişimin temel amacı, ateşkesin bir an önce sağlanması ve daha sonra görüşmelere geçilmesini amaçlamaktadır. Bu esasında 2012 yılında imzalanmış olan anlaşmaya tıpa tıp benzemektedir. İsrail tarafı bunu kabul etti. Bizim de kabul etmemiz gerekiyor; ta ki İsrail tarafını zora sokalım."


"HER İKİ YILDA BİR BİZ BÖYLE DURUMLARA VE YIKIMLARA MARUZ KALIYORUZ"


"Bizler de tıpkı diğer dünya milletleri, halkları gibi bağımsız devletimizin olmasını talep etmekteyiz ve istemekteyiz. Her iki yılda bir biz böyle durumlara ve yıkımlara maruz kalıyoruz. Mısırlı kardeşlerimizin girişimi esasında bizim talebimiz üzerine gerçekleşti ve girişim 2012 yılı anlaşması çerçevesi içerisinde belli bazı hususları öngörmektedir. Başta ilk önce ateşkesin sağlanması, ardından görüşmelerin gerçekleştirilmesi ve daha sonra karşılıklı olarak da isteklerin, taleplerin masaya arz edilmesi. Türk hükümetine bize verdiği destekten dolayı teşekkür ediyorum."