4 bin yıllık geleneği yaşatacaklar

MUĞLA'nın Datça İlçesi'nde, üç yıl önce 40 dönümlük arazide kurdukları bağ evinde, 4 bin yıllık bağcılık geleneğini yeniden yaşatmak için mücadele başlatan Ankaralı çift 61 yaşındaki Hasan İşleyici ile eşi 51 yaşındaki Meltem İşleyici, ilk olumlu sonuçları almaya başladı.

Ankaralı işadamı kimya mühendisi Hasan İşleyici, eşi Meltem İşleyici ile birlikte, Datça-Marmaris karayolunun 10. kilometresinde, bölgenin tarihi yel değirmenlerinden esinlenerek bağ evi yaptı. 2011 yılında, Bursa'da faaliyet gösteren Bakus Şarapçılık Limited Şirketi'ni devralarak, Datça Bağcılık ve Şarapçılık firmasını kuran çift, kısa sürede Merlot, Shrah (Şiraz) ve Cabernet Sauvignon gibi ünlü üzüm türlerini yetiştirmeye başladı.

TARİHİ ŞARAP ATÖLYESİ EN GÜZEL KANIT

Bağcılık merakının 12 yıl önce başladığını belirten Hasan İşleyici, Datça'yı tanıdıktan sonra profesyonel anlamda bu işe soyunduğunu söyledi. Datça'da bağcılık geleneğinin 4 bin yıllık bir geçmişe sahip olduğunu hatırlatan İşleyici, "Datça'nın ilk yerleşim merkezlerinden biri olan Burgaz ören yerinde, 1996-2003 yılları arası yapılan kazı çalışmaları sırasında tarihi 3 bin yıl öncesine ait bir şarap atölyesinin ortaya çıkarıldı. Halen ayakta duran bu atölye, bölgenin zamanında üzüm bağlarıyla kaplı olduğunun en güzel kanıtı olarak gösteriliyor" dedi.

BAĞCILIK KÜLTÜRÜ YENİDEN CANLANIYOR

Datça'nın yüzyıllarca değişik toplumların ve kültürlerin gelip geçtiği, izlerini bıraktığı bir dünya cenneti olduğunu vurgulayan İşleyici, "Bu topraklar bağcılık yapmaya çok elverişli. Bölgenin tarihi geçmişini öğrenince, insan heyecanlanıyor. İlçe merkezinde Akdeniz'in kıyısındaki Burgaz ören yeri, Dorlar'ın ilk yerleşim merkezi olarak biliniyor. Dorlar, burada yerli halkla kaynaşarak tarım yapıyorlar. Üzüm bağları da, en önemli geçim kaynakları oluyor. Datça Yarımadası'nın en uç kısmında Knidos Antik Kenti'ne 2600 yıl önce göç edilmesine rağmen, Kızlan bölgesinde tarım devam ediyor. Ancak zamanla bağcılık unutuluyor. Bugün bu coğrafyada bağcılık kültürünü yeniden canlandırmak adına bir yola çıktık" diye konuştu.

ESKİ ASMALAR EHLİLEŞTİRİLECEK

Çalışmalarının olumlu sonuçlar vermeye başladığını ifade eden İşleyici, "Kısa sürede çok olumlu bir karar verdiğimizi gördük. Üç yıl gibi kısa bir sürede 20'ye yakın üzüm türünü yetiştirmeyi başardık. Bu yıl hedefimiz, dağlarda tek-tük kaldığını sandığımız Datça'nın delice asmalarını ehlileştirmek olacak. Yaptığımız çalışmalar sonucu, eskiye ait 7 tür üzüm tespit edildi. Bu üzüm çeşitlerini yeniden gün ışığına çıkarmayı umut ediyoruz" dedi.

ŞARAP TİCARETİ MERKEZİ

Bölgenin, Helenistik dönemde şarap ticareti ile zenginleştiğine dikkat çeken Burgaz Örenyeri Kazı Başkanı Prof. Dr. Numan Tuna, da o dönemde Akdeniz bölgesindeki ülkelerin şarap ticaretinin yüzde 40'ının Knidoslular'ın elinde bulunduğunu kaydedip şu bilgileri verdi: "O dönemde Akdeniz bölgesindeki ülkelerin şarap ticaretinin yüzde 40'ın Knidoslular'ın elindeydi. Knidoslular, üretilen şarapların hangi atölyede, hangi usta tarafından yapıldığının bilinmesine özel önem gösteriyorlardı. Bu amaçla her şarabın üzerine, üretilen atölyenin ya da üreten ustanın adı yazılıyordu. Bir anlamda şaraplar markalanıyordu. Böylelikle, pazarlanma kolaylaşıyor ve Knidos şarapları, tüm Akdeniz bölgesinde aranılan şaraplar haline geliyordu."

BAĞCILIK GELENEĞİ ÇOK ESKİYE DAYALI

Şehir merkezine 1 kilometre mesafede bulunan Burgaz ören yerinde, ODTÜ Tarihsel Çevre Değerlerini Araştırma Merkezi (TAŞDAM) tarafından yıllardır kazı çalışmaları yürütülüyor. Yarımadanın güneyinde Akdeniz'in kıyısındaki ören yeri, Dorlar'ın ilk yerleşim merkezi olarak biliniyor. Yaklaşık 40 hektarlık bir alanda kurulu olan tarihi Burgaz yerleşim yerinde yapılan kazılar sonucu çok önemli bulgulara ulaşıldı. M.Ö. 10'uncu yüzyıldan itibaren yerleşim gören merkezin, M.Ö. 4'üncü yüzyıla kadar bölgenin en büyük yerleşim yeri olduğuna dikkat çekiliyor. Helenistik dönem öncesi, bütün yarımadanın nüfusu 10 bin kadar olduğu tahmin ediliyor.