Sağlık çalışanları eylem yaptı

Sağlık çalışanları, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi poliklinikler önünde eylem yaptı. İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Mete Güzelant, “Kaybettiğimiz çalışanlarımız dışında küfür, hakaret, fiziki şiddet, tekmelenme, yumruk atılma, bıçak hatta samuray kılıcı ile saldırıya uğrama günlük adi olaylar halindedir. Artık şiddete karşı tek yürek olacağız. Böyle sağlık sistemi olmaz, sağlıkta şiddet sona ersin ve hep birlikte el ele haklarımızı almak için dayanışma içinde olalım” dedi. Geçen yıl 17 Nisan’da Dr. Ersin Arslan Gaziantep’te hasta yakını tarafından bıçaklanarak öldürülmesini İzmirli doktor ve sağlık çalışanları protesto etti. Acil servisler dışında doktorlar sağlık hizmeti vermedi. İzmir Tabip Odası, İzmir Eczacı Odası, İzmir Dişhekimleri Odası, İzmir Veteriner Hekimleri Odası, Türk Hemşireler Derneği İzmir Şubesi, SES, Genel Sağlık-İş Sendikası, Türk Sağlık Sen İzmir Şubeleri, İzmir Aile Hekimleri Derneği üyeleri Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Poliklinikler önünde ellerinde pankartla eylem yaptı. Bir günlük iş bırakan sağlık çalışanlarına CHP İzmir Milletvekilleri Hülya Güven, Mustafa Moroğlu ve Muğla milletvekili Nurettin Demir de eşlik etti. Eski başhekim olan Milletvekili Prof. Dr. Hülya Güven, “CHP olarak 17 Nisan gününün sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti önleme günü ilan edilmesi hakkında kanun teklifi verdik. Dünya Sağlık Örgütü nezdinde önerdiğimiz kanun teklifinin en kısa zamanda çıkmasını istiyoruz” dedi. 17 Nisan’ı yas günü ilan eden sağlık çalışanları adına konuşan İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Mete Güzelant, “Sağlıkta şiddet, ne yazık ki şiddet sarmalına itilmiş bir toplumda, şiddetin en belirgin olduğu ve canını kurtarmaya çalışan insanlara yönelmesi dolayısıyla da özellik taşıyan bir alandır. Yıllardır sağlıkta dönüşüm adı altında bir program uygulanmaktadır. Bu program özelleştirme programıdır. Önündeki en büyük engel ise sağlık çalışanlarıdır. O halde bu engeli bertaraf etmek gerekmektedir. Bu nedenle AKP hükümeti döneminde sağlık çalışanlarının aşağılanması, itibarsızlaştırılması, halkın gözünde küçük düşürülmesi bir psikolojik savaş yönetim olarak seçilmiş ve bilinçli olarak uygulana gelmiştir. Sağlıktaki olumsuzluklar sağlık çalışanlarının sırtına yüklenmiş ve hastarımız ve hakın gözünde suçlu hale getirilmişlerdir. Sağlığın bir avuç yerli ve yabancı sağlık tekeline devredilmesi gibi büyük bir suç böylelikle perdelenmiştir. Artık hastalar müşteri, çalışanlar ise hizmetkardır ve müşteri her zaman haklıdır dolayısıyla hizmetten memnun olmayan her türlü hakka sahiptir” dedi. İzmir Sağlık Çalışanları Platformu olarak şiddete uğramak ve hakaret görmek istemediklerini belirten Güzelant, “Şiddetin önlenmesi için yasal ya da toplumsal-psikolojik bütün önlemlerin alınması ve saldırganların ağır bir şekilde cezalandırılmasını istiyoruz. Bu akıl dışı sağlık sistemine ve şiddete karşı hastalarımızla birlikte mücadele edeceğiz. Şiddete karşı tek yürek olacağız ve görev şehidimiz Dr. Ersin Arslan’ı unutmayacağız” dedi. Türk Tabipler Odası Merkez Konsey Üyesi Fatih Sürenkök ise özellikle başbakan ve hükümete seslenerek, Sağlıkta Şiddete Hayır Günü olması için mücadele verdiklerini ve yasanın çıkması gerektiğini ifade etti.