İzmir'de 12 Eylül protestosu

İzmir'de, Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi'ni 34. yıldönümünde protesto etti.

Konak Meydanı'nda toplanan yaklaşık 500 kişilik DİSK üyesi, eski Sümerbank binası önüne yürüdü.

'12 Eylül AKP ile sürüyor. Susmayacağız, Unutmayacağız, Affetmeyeceğiz' yazılı pankart açan grup üyeleri 'Taşerona geçit vermeyeceğiz', '12 Eylül'ün hesabını soracağız' sloganları attı.

12 Eylül sürecinde ve Gezi Parkı Direnişi'nde hayatını kaybedenler için saygı duruşunda bulunan grup üyeleri adına açıklama yapan DİSK Ege Bölge Temsilci Memiş Sarı, "12 Eylül faşist zihniyetinin ilk hedeflerinden biri de DİSK oldu. Faaliyetleri yasaklanan, tüm mal varlığına el konulan DİSK'in Genel Başkanı'ndan işyeri temsilcisine kadar binlerce üyesi gözaltına alındı. İşkence altında 100 günün üzerinde gözaltında kalan DİSK'lilerin yöneticileri 4 yılı aşkın bir süre tutuklu kaldı. Cunta mahkemeleri DİSK'in kapatılmasını ve 78 yöneticisinin idamını istedi. DİSK üyesi İlerici Deri-İş Sendikası genel başkanı Kenan Budak, 25 Temmuz 1981 tarihinde İstanbul'un Zeytinburnu semtinde polis tarafından vurularak öldürüldü" dedi.

Konuşması sık sık sloganlarla kesilen Sarı, "12 Eylül askeri darbesi öncelikle işçi sınıfına karşı bir sermaye saldırısıydı. 12 Eylül ile '24 Ocak Kararları' olarak bilinen işçi düşmanı politikalar hayata geçirildi. 12 Eylül'den sonra 'Bugüne kadar işçiler güldü, şimdi sıra bizde' diyerek 12 Eylül'ü alkışlayan sermaye sözcülerini bugün AKP iktidarı güldürüyor. İktidar kendi döneminde çığ gibi büyüyen taşeron sistemiyle çalışma yaşamında tam bir kölelik düzenini dayatıyor. Bu kölelik düzeni neticesinde işçiler ölürken 'fıtrat' diyor, 'kader' diyor. Çıkardığı yasalar ile işçi sağlığı ve güvenliği alanını da taşeronlaştırıyor.

Ancak bu halk 12 Eylül ile er ya da geç hesaplaşacaktır. Bu hesaplaşma tiyatro oyununu andıran mahkemelerde gerçekleşmeyecektir. Bugün 12 Eylül ile hesaplaşmak AKP iktidarı döneminde patronlar 'gülerken' iş cinayetlerinde ölen 12 bini aşkın işçinin hesabını sormaktır, 'Taşeron Cumhuriyeti'ne karşı demokratik cumhuriyet mücadelesi vermektir. Bugün 12 Eylül ile hesaplaşmak demek Roboski'nin, Gezi direnişinde yitirdiğimiz gencecik fidanların, iktidarın beslediği çetelerin öldürdüğü Ortadoğu halklarının hesabını sormak demektir. Bugün 12 Eylül ile hesaplaşmak demek eşitlik, özgürlük, barış, demokrasi mücadelesini büyütmek demektir" diye konuştu.