Stratejik plan toplantısı tartışmalı geçti
İzmir Büyükşehir Belediyesi 2015-2019 Stratejik Planı belediye meclisinde tartışmalı ve gergin geçen bir oturum sonunda oyçokluğuyla onaylandı.
Büyükşehir Belediye Meclisi'nde 9 ayrı sektörde 257 projeyi kapsayan ve 10.9 milyar TL kaynak harcanması öngörülen 2015-2019 Stratejik Planı görüşüldü. Stratejik Plana ayrılan kaynağın yüzde 22,6'sı ulaşıma, yüzde 19.6'sı kentsel altyapıya ayrıldı.
Ak Parti Grup Başkan Vekili Bilal Doğan, 2019'a kadar yapılacak yatırımların anlatıldığı Stratejik Planla ilgili “Cek, cak. Plan cek, caklarla dolu" dedi. Bunun üzerine CHP Grubu güldü. Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ise, “Sayın Doğan faaliyet raporu ile Stratejik Plan arasında kaldı herhalde" dedi. Doğan ise, geçmiş yıllarda hiçbir yatırım yapılmadığını, bu nedenle böyle konuştuğunu söyledi.
Doğan, Büyükşehir Belediyesi'nin borcu borçla ödediğini, bunun yanlış olduğunu söyledi. Plan'da 5 yılda yapılacağı vaat edilen 16 rekreasyon alanının az olduğunu belirten Doğan, “Yüzde 70'i zaten bakımsız kalan alanlar. Yani onarım işini yeni gibi göstermişsiniz. Otopark yatırımları yetersiz. Yapılacağı yazılan 22 adet yeni yolun uzunluğu 23 kilometre. Bu İzmir'e köy muamelesi yapmaktır. Kent dönüşümünde adım atılmadı. Uzundere'de kolaya kaçıp TOKİ'den binaları satın aldınız. Burada bir bakkal dükkanı bile açılamıyor. İzmir'e yapılacak marina sayıları yetersiz. Alt ve üst geçitler yetersiz. Red oyu vereceğiz" dedi.
Ak Partili Ali Kökoğuz ise, Stratejik Plan kitapçığında kullanılan harflerin renklerini, boş sayfalar bırakılarak israf yapılmasını eleştirdi. Kökoğuz, kentsel dönüşümle ilgili Kocaoğlu'nun uluslararası bir konferansta yaptığı konuşmalarını eleştirdi. İzmir'de Kentsel Dönüşüm projelerinin yapılmadığını öne süren Kökoğuz, Bayraklı'da hak sahipleriyle uzlaşma görüşmeleri süren Kentsel Dönüşüm Projesi'nin imar planları olmadığı için hayal olduğunu söyledi.
Kocaoğlu ise mimar olan Kökoğuz'un önce kendi mesleğine saygılı olmasını, Bayraklı'da uzlaşma görüşmeleri başlayan dönüşüm projesini Meclis üyesi olarak bilmemesine şaşırdığını söyledi.
İkili arasında başlayan tartışmaya, Ak Parti Grubu'ndan bazı üyeler de yerlerinden müdahale etti. Bunun üzerine Kocaoğlu, tartışmayı bırakarak Ak Parti Grubu'na "Aklı başında birine söz verin de konuşsun. Burada televizyon var diye şov yapmayın kardeşim. Meclis televizyonunu iptal edelim. Meclisin seviyesi iyice düştü. Burayı tiyatroya çevirdiniz. Burası tiyatro değildir, ayıptır" sözlerini yöneltti.
CHP'li Hatice Tatlı, Bilal Doğan'ın “Stratejik Plan cek, caklarla dolu" sözlerini eleştirdi. Stratejik Planın geleceğe dönük yapıldığını, Türkçe dilbilgisi kurallarına göre de cek ve caklı cümleler yer almasının doğru olduğuna dikkat çekti.
CHP Grup Başkan Vekili Sırrı Aydoğan ise yaptığı konuşmada Ak Partililerin yeşil alanların azlığıyla ilgili eleştirilerine yanıt verdi. Aydoğan, yeşili az olan kentte yeşil alanları arttırmak için çalıştıklarını ancak Ak Parti iktidarının Bornova'daki bölgesel park alanı olan Karayolları arazisi, Mavişehir'deki spor alanları ve yeşil alanları sattığını söyledi.
AKP'li Ali Kökoğuz'un geçmişte yeşil alanlarda kurulan Tansaşların kiralanmasını eleştirmesi üzerine Kocaoğlu, “Armut ile elmayı karıştırıyorsun" dedi.
Yeşil alanlar tartışması Aydoğan ile AKP'li Hakkı Durmaz'ın tartışmasıyla daha da alevlendi. Durmaz'ın “Kaç tane bölgesel park yaptınız" eleştirisine Aydoğan "Ben solcuyum. Devlet'in mallarını korurum. Memleketi satıyorsunuz" tepkisi üzerine Kocaoğlu araya girerek tartışmayı durdurdu.
Başkan Aziz Kocaoğlu, stratejik planla ilgili eleştirilere şu yanıtları verdi; “Borçların borçla ödendiği iddiası yanlış. Geri dönüşü olan yatırımlarda borçlanıyoruz. Siz de biliyorsunuz.
Yeşil alanlar azalmıyor. Biz kamulaştırmayla yeşil alanı artıyoruz. Merkezden plan yaparak maalesef ve maalesef yeşil alanlar azaltılıyor ama İzmir Büyükşehir Belediyesi azaltmıyor, artırıyor.
Alt geçit zorunlu olarak yapılıyor, doğru bir iş değildir. Kentte trafiği hızlandırarak yayaların yaşama hakkını elinden alan ve ölümlü kazalara neden olan arabayı kullanmayı teşvik edip sonunda lambaları kaldırdıktan sonra tümden trafik kitleniyor. Bazı kentlerde bu durum böyledir. Alt geçit ihtiyaca göre yapılır.
Eleştirdiğiniz 23 kilometrelik yeni yol sadece kamulaştırma yapılarak açılan yoldur. Yeni gelişme yerlerinin yolu değildir. Bu yollar köye yakışır sözü doğru değildir.
6306 sayılı Riskli Alanlar Yasası çıktığından beri Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na bağlı Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü'nün uygulanabilir bir tane projesi yoktur. Olmaz, olamaz da. Çünkü bu kanun tapuya müdahale etmekte ve ortadan kaldırmaktadır. Mülkiyeti ortadan kaldırmaktır. Caddebostan, Bağdat Caddesinde tek tek rantı çok yüksek olan yerlerde uygulama yapılmıştır. Fikirtepe iflas etmiştir. Biz vatandaşın gayrimenkulünü gasp etmek istemiyoruz. Uzlaşmayı tercih ediyoruz. Bu yasa bu haliyle durdukça biz kullanmayacağız. Kendimiz yapabildiğimizi yapacağız.
Çalışmaların geciktiği doğru. Ben bir ilimizde olduğu gibi bütün otobüsleri aynı marka alamıyorum. Ben diğer illerde olduğu gibi istediğim adama ihale veremiyorum, vermiyorum. Yasaya göre hareket ediyorum. Bundan dolayı gecikmeler oluyor doğru. Gecikecek. Ama biz görevimizi geç de olsa yapacağız.
Marinaların yetersiz kaldığı eleştirisi yapıldı ama bizim işimiz değil. Plana takip etmek için koyuyoruz. Onlar devletin işi. Bize zaten vermiyorlar ki! Keşke verseler de yapsak.
Uzundere'deki toplu konutlarla ilgili söz söyleme hakkınız yok. Çarşı yapıldı. Dükkanlar birleştirildi. İşin içine siyaset girdi. Tek bir adama verildi. Bunlar hepsi bizim dışımızda yaşandı.
Bakkal açılamıyor eleştirisinin çözümü çarşının ilk plana uygun hale getirilmesidir. Benim gücüm yetmiyor. Sizin gücünüz isterseniz yeter. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin yetkisi yok.
Katı atık konusunda artık konuşmayacağım. Çünkü bu konuda istismar edilmekten bıktım. Bu çevre yatırımını da başlatayım, ondan sonra elinizden geleni yapın."
Stratejik Plan CHP ve MHP'lilerin lehte, AKP'nin aleyhte oylarıyla, oyçokluğuyla kabul edildi. Meclis, ESHOT Stratejik Planı'nı da oyçokluğuyla onayladı.
