Reddi hakim talebine 5 bin liralık ceza

İZMİR'in Çeşme İlçesi'nde, rüzgar enerjisi santrali (RES) kurulması amacıyla verilen 'acele kamulaştırma' kararının iptali için mahkemeye başvuran 5 çevreci ve arazi sahibi, aynı mahkemedeki 2 kadın hakim için 'objektif olmadıkları' iddiasıyla 'reddi hakim' talebinde bulundu.

Ancak davalara bakan iki hakim, çevrecilerin bu talebi matbu dilekçeyle yapmasını 'kötü niyetli davranış' olarak değerlendirip, bu suçtan en yüksek tutar olan 5'er bin lira cezaya çarptırdı.

Cezayı temyiz eden çevreciler, "Biz ne yaptık da en yüksekten ceza verdiler. Biz kanunu bilmediğimiz için öyle dilekçe verdik. Ama onların kararları da matbu. Onlar da mı bilmiyor hukuku?" diye tepki gösterdi.

Çeşme'de, son yıllarda çevreciler ile rüzgar enerjisi santrali kurmak için EPDK'dan yetki alıp çalışma yapan şirketler sık sık karşı karşıya geldi. Üç projenin hayata geçtiği Çeşme'de toplam 12 RES projesinin faaliyete geçmesi için çalışmaların sürmesi, çevrecileri harekete geçirdi.

Rüzgar türbinlerinin kent içine kadar girmesine tepki gösteren ilçe halkı, arazileri için 'acele kamulaştırma' kararı alınması üzerine de hukuk mücadelesi başlattı. 5 çevreci ve arazi sahibi ilk olarak Danıştay'a başvurup, acele kamulaştırma kararı için yürütmenin durdurulmasını talep etti. Bu talepleri Danıştay'da olumlu karşılanan arazi sahipleri, ardından da Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açtıkları aynı çerçevedeki davalar için, 'bekletici hükmün' uygulanmasını istedi.

REDDİ HAKİM TALEBİ

Ancak hem çevrecilerin hem de arazi sahiplerinin bu yöndeki talepleri, dava dosyalarına tek ve çift numaralara göre ayırıp bakan iki kadın Asliye Hukuk Mahkemesi hakimi tarafından reddedildi. Bunun üzerine davacılar, iki hakim için 'reddi hakim' talebinde bulundu. Çevrecilerin bu taleplerini içeren dilekçelerinde şunlar yer aldı:

"'Yukarıda dosya numarası yazılı davanın bugüne kadarki yargılama aşamasında, İdare Mahkemesi'ndeki kamulaştırmanın iptali davasının bekletici mesele yapılması konusundaki talebimiz hakkında olumlu olumsuz bir karar vermemiş olmanız, şu anda adli tatil olması, avukatımızın şehir dışında bulunması ve bu durumu mahkemenize iletmiş olmasına rağmen, ısrarla bir gün sonrasına duruşma günü vermiş olmanız, mahkemenizin tarafsızlığından şüpheye düşmemize neden olmuştur. Bu nedenle Hukuk Muhakemeleri Kanunu gereğince ret hakkımızı kullanıyor, hakimi reddediyoruz."

MATBU DİLEKÇE NEDENİYLE 5'ER BİN TL CEZA

RES'lere karşı mücadele eden davacıların reddi hakim taleplerini inceleyen 2 hakim, başvuru dilekçesi 'matbu' olduğu gerekçesiyle, bunu 'kötü niyetli davranış' olarak değerlendirdi.

Bu gerekçeyle de dilekçeyi veren Gülay Kabadayı, Makbule Tarhan, Ümit Soykan, Nuran Karaburun ve Nurhan Vurmaz için, 500 TL ile 5 bin TL arasında ceza gerektiren bu suçtan, en üst seviye olan 5'er bin TL ödemeye mahkum etti.

Bu cezaya itiraz eden davacılar, kararı temyize götürdü. 5 kişi temyiz başvurularında da şu görüşlere yer verdi: "Hakimin tarafsızlığı demek yargılama yaparken yan tutmaması, taraflara karşı objektif olması ve kişiliğinden sıyrılabilmesidir. Hukuk devleti ilkesinin bir gereği de tarafsız hakim tarafından davaya bakılmasıdır. Aynı davada taraflar başka, kişiler başka, hakim başka olsa da, eğer aynı karar verilecekse, tarafsızlık söz konusu demektir. Bize karşı açılan bedel tespit ve tescil davalarında, topraklarımız haksız acele kamulaştırmalarla ve kamu yararı güdülmeksizin, bazı firmalar üzerine yangından mal kaçırırcasına tescil edilmek istenmektedir."

HAKİMLERİN KARARLARI DA MATBU

Para cezasına çarptırılan çevreciler ile arazi sahipleri, Yargıtay'a yaptıkları temyiz başvurularında, kendilerini 'matbu' dilekçe kullandıkları için 'kötü niyetli' oldukları gerekçesiyle cezalandıran hakimlerin de, sadece isimlerle belli bölümlerini değiştirdikleri mahkeme kararlarının da matbu olduğunu ileri sürdü.

Ceza alan çevrecilerden Gülay Kabadayı şunları söyledi: "Biz Türk yargısına en başından beri güvendik. Sadece yasal haklarımızı, anayasal haklarımızı aradık. Önünde sonunda da haklı çıkacağımızı biliyoruz. Hakkımızı aradığımız sırada bu şekilde en üst seviyeden para cezasıyla cezalandırılmamızı anlayamadık. Bizler ne yaptık da bu cezayı aldık. Biz kanunu bilmediğimiz için öyle dilekçe verdik. Ama onların kararları da matbu. Onlar da mı bilmiyor hukuku. Hakimlerin kişiliğine, şahsına yönelik bir tavrımız yoktur. Verdikleri kararlarda objektif olmadıklarına inandığımız için bu tepkiyi gösterdik."