Yeni bir söylem gerekli

İzmir Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Defne Erzene Bürgin, 2015 seçimleri öncesi seçim sistemini ve partilerin yol haritalarını değerlendirdi.

Haziran ayında yapılacak 25. Dönem Milletvekili Genel Seçimi öncesi “Yüzde 10’luk seçim barajı” hem seçmenler arasında hem de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde önemli tartışmalara neden oluyor. 2015 seçimleri öncesi seçim sistemini ve partilerin yol haritalarını değerlendiren İzmir Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Defne Erzene Bürgin, yüzde 10’luk seçim barajının Türkiye’de demokrasi anlayışındaki eksikliğe işaret ettiğini dile getirdi ve “Seçim barajı nedeniyle, siyasette temsil edilme hakkı bulamayan grupların talepleri, sorunları dile getirilememekte ve seçim barajı uygulaması ülkede insanların siyasetten soğumalarına, mutsuz toplumsal kitlelerin oluşmasına sebebiyet vermektedir” diye konuştu. Bürgin ayrıca, “Türkiye’nin de dinamik, genç nüfusa seslenebilecek, yeni bir söylemle gelen, toplumu kutuplaştırmayan ama her kesimden insanı kucaklayan genç liderlere ve politikalara ihtiyacı var” dedi.

HAZİRAN DÖNÜM NOKTASI

Yüzde 10’luk seçim barajını, “temsilde adaleti sağlamayan, tam olarak demokrasi anlayışı ile bağdaşmayan bir yaklaşım” olarak nitelendiren Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölüm Başkanı Bürgin, Türkiye’nin üye olma sürecinin sürdüğü Avrupa Birliği ülkelerinin pek çoğunda barajın uygulanmadığını, yüzde 5 seçim barajının uygulandığı ülkelerin de eleştirildiğini hatırlattı. Türkiye’deki seçim barajının sadece Avrupa ülkeleri arasında değil, dünya ülkeleri arasında da en yüksek oran olduğuna dikkat çeken Bürgin, “Haziran 2015 seçimlerinden çıkacak sonuç aynı zamanda Türkiye’de yoğun olarak yürütülen başkanlık sistemine geçiş konusunu da netleştirecektir. Bu açıdan 2015 seçimi Türkiye açısından önemli bir dönüm noktasıdır. Ülkenin parlamenter sisteminde yapılması planlanan büyük değişikliklerin gerçekleşip gerçekleşemeyeceğini bu seçimden çıkan sonuçlar belirleyecektir” dedi.

PARTİ İÇİ DEMOKRASİ

2015 seçimlerinin Türkiye’de demokratikleşmenin diğer bir ölçüsü olan cinsiyet eşitliğinin sağlanması yönünde de ayrı bir sınav niteliğinde olduğunu ifade eden Bürgin, “Tüm partilerin milletvekili aday listelerini oluştururken sadece kadın kotası uyguladığını göstermek için değil, gerçekten meclise girme şansı yüksek olan sıralarda kadın adaylara yer vermesi gerekli. Ayrıca partilerin kadın erkek tüm milletvekili adaylarını belirleme sürecinde parti içi demokrasi anlayışına da bağlı kalmaları çok önemli” dedi.