Tecavüz sempatik bir eylemmiş meğer!

"Bulvar tarzı" gazeteciliği benimseyen ve Türkiye'nin uzun süre "en çok satan gazetesi" unvanını taşıyan Posta 29 Kasım Pazar günü logosunun üstünde büyük puntolarla yer vermeyi uygun bulduğu başlıkla (en azından bana) pes dedirtti.

Başlık şöyle: "Lütfen Bana Tecavüz Et diyen o kadar çok kadın oldu ki..." Fotoğraftaki mizansen de başlığı destekliyor... Röportaj yapılan Yeşilçam'ın "Tecavüzcü Coşkun"u, genç bir hanıma (muhtemelen röportajı yapan) arkadan yaklaşıyor... Hanım da durumun farkında ama muzip bir edayla eylemi sevimli, sempatik bulduğunu gösteriyor...

Şimdi... Türkiye'de binlerce tecavüz mağduru insan var. Hayatları karartılmış kadınlar... Tecavüz edilip hunharca öldürülenler...Ya da yaşamlarının kalan kısmını bu büyük travmanın izleriyle tamamlamak zorunda bırakılanlar..

Posta Gazetesi'nin değerli editörleri bu başlığı nasıl savunurlar bilmiyorum. Ya da savunma gereği duyarlar mı, ondan da emin değilim...

Ancak bir genç kız dolmuş şoförü tarafından kaçırılıp, alçakça tecavüz edildikten ve hunharca katledildikten sonra ayağa kalkan, duyarlı bir kamuoyu varsa ülkemizde (ki var) bu gazete başlığına da birşeyler söylemeli. Yoksa, gazetelere yine bir tecavüz haberi düştükten sonra, sosyal medyada her biri bir sosyolog edasıyla yapılan yorumların hiçbir değeri kalmayacak. En azından samimiyeti olmayacak... 

Hakkı Gören