Kanseri tarihin derinliklerine gömebiliriz

Aantalya'da yapılan 20'nci Ulusal Kanser Kongresi Başkanı Prof. Dr. Tezer Kutluk, dünyada nüfus artışıyla birlikte kanser vakalarının da artış gösterdiğini söyledi.

Kanserin ciddi ele alınması gereken bir hastalık olduğunu dile getiren Prof. Dr. Kutluk, “Kanserle baş edebilir miyiz? Evet, kanseri yenebiliriz. Evet, kanseri tarihin derinliklerine gömebiliriz" dedi. 20'nci Ulusal Kanser Kongresi Antalya'nın Serik İlçesi'ne bağlı Belek Beldesi'ndeki Susesi Otel'de başladı.

Türk Pediatrik Onkoloji Grubu, Türk Tıbbi Onkoloji Derneği ve Türk Radyasyon Onkoloji Dernekleri tarafından düzenlenen kongreye ilişkin bugün bir basın toplantısı yapıldı. Toplantıya, Uluslararası Kanser Savaş Örgütü(UICC) Gelecek Dönem Başkanı ve Kongre Başkanı Prof. Dr. Tezer Kutluk, Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Sedat Koca, Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip, Kongre Sekreteri Prof. Dr. Mehmet Kantar, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Prevantif Onkoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Mustafa Erman katıldı.

HERKESİN ORTAK SORUNU

Kongre Başkanı Prof. Dr. Tezer Kutluk, dünyada her yıl 12 milyondan fazla insanın kansere yakalandığını, sadece nüfus artışının etkisiyle bu sayının 2030 yılında 22 milyona yükseleceğini söyledi. Günümüzde her yıl 7,5 milyon kişinin kanserden öldüğünü ve yine nüfus artışına bağlı olarak 2030 yılında da bu sayının 13 milyona ulaşacağını ifade eden Prof. Dr. Kutluk, “Bu yüzden olay çok ciddidir. Bu sivil toplumun, hasta örgütlerinin, hepimizin ortak sorunudur. Bu konuda yapılacak şeyler var" dedi.

KANSERLE BAŞ EDEBİLİRİZ

Kanserli hasta ve ölümlerin artmasında sadece nüfusun değil pek çok farklı etkenin bulunduğunu dile getiren Prof. Dr. Kutluk, “Kanserle baş edebilir miyiz? Evet, kanseri yenebiliriz. Evet, kanseri nasıl yenebileceğimizi biliyoruz, kanseri tarihin derinliklerine gömebiliriz. Tüm kanser türlerinin yüzde 30'undan korunabilir. 4 sık öldüren kanser türü meme, prostat, serviks ve kolon kanser türünden erken tarama ile yüksek oranda kurtulmak mümkün. Erişkin kanserlerinde yüzde 70, çocuk kanserlerinde yüzde 80 tedavi başarılarıyla çok yol alınmıştır. Bu kadar yolun alınmasına karşın hala dünyada baş edilmesi, uğraşılması, ciddi ele alınması gereken bir sorundur kanser" ifadelerini kullandı.

HİZMET KALİTESİ ÖNEMLİ

Kanserin Türkiye'de de tedavi edilebilir olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Kutluk, ancak kanser alanında insan gücünün desteklenmesi ve hizmete erişim ile hizmetin kalitesinin tedavide büyük önem taşıdığına dikkati çekti. Türkiye'de hizmete erişim noktasında iyileşmeler olduğunu kaydeden Prof. Dr. Kutluk, “Dünyanın her tarafında kapsamlı merkezler ile kapsamlı olmayan merkezlerde yapılan tedavi sonuçlarında ciddi farklar vardır. Bu yüzden hizmete erişimin ötesinde hizmet kalitesinin de sorgulanması gerekir" diye konuştu.

BULUNAMAYAN İLAÇ TEDAVİYİ ETKİLİYOR

Türkiye'de her yıl 200 bin kişinin kansere yakalandığı yönünde tahminler olduğunu belirten Prof. Dr. Kutluk, erkeklerdeki kanserlerin yüzde 40'ının 'tütün içmekten' kaynaklandığına işaret etti. Son günlerde gündeme gelen 'kanser ilaçlarının' temini konusuna da değinen Prof. Dr. Kutluk, zamanında bulunamayan her ilacın hastayı ve tedavi edeni zorladığını aktardı. İlaç temininde ilgililerin gerekli tedbirleri alması gerektiğini anlatan Prof. Dr. Kutluk, “Biz bu sorunun çözümüne katılma konusunda her şeye hazırız" dedi.

80 BİNE YAKIN HASTA TEDAVİ EDİLDİ

Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Sedat Koca ise Türkiye'de geçen yıl 80 bin civarında hastanın tedavi edildiğini söyledi. Bunlardan en az yüzde 20'sinin bundan sonraki hayatlarında hastalıksız olarak yaşayacağını belirten Prof. Dr. Koca, “Ama bu oranların daha yükseklere çıkması lazım. Bunun yukarı çıkmasını sağlayacak şeyler de destek tedavilerinin artışı, yalancı, umut tacirlerinin peşine takılmadan, gerçek ve standart tedavilerin yapılmasıdır. Basın, hastaların standart tedavilerini yaptırmak için ikna etmeli ve yalancı umut tacirlerinin peşine kapılmalarını engellemelidir" dedi.

HALK UMUT TACİRLERİNE KARŞI BİLGİLENDİRİLMELİ

Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip de son dönemde Türkiye'de kanser hastalarına karşı umut tacirliği yapanların ortaya çıktığını belirtti. Prof. Dr. Pınar Saip, “Umut tacirleri kanser gibi bir hastalığı toplumda var olan ön yargılar nedeniyle amansız bir hastalıkmış gibi bundan faydalanmaya çalışıyorlar. Bu konuda toplumun bilgilendirilmesi çok önemlidir" ifadesini kullandı.

TEDAVİDE ORTAK ÇALIŞMA ÖNEMLİ

Kanser tedavisinde ekip çalışmasının önemine değinen Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Prevantif Onkoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Mustafa Erman ise bir cerrahın her türlü ameliyatı yaptığında sonuçlar iyi olmazken, sadece kanser ameliyatı yaptığında sonuçların daha iyi olduğunu ifade etti. Kanser tedavisinde uzmanlaşmış kişilerin ortak çalışması gerektiğine değinen Doç. Dr. Erman, “Ekip çalışmasıyla hastalarda daha iyi sonuç elde edilebildiğini görüyoruz" diye konuştu.

SİSTEM İYİ AMA YAVAŞ

Kanser ilaçlarının temini konusuna da açıklık getiren Doç. Dr. Erman, yurtdışında bilimsel verisi açıklanan ilaçların Türkiye'ye gelişi ve ruhsatlandırmasının çok uzun sürdüğünü söyledi. İlaçların geri ödenmesi konusunda mevcut durumda çalışan iyi bir sistem olmasına rağmen yavaş çalıştığını kaydeden Doç. Dr. Erman, “Yurtdışında kullanımı olan ancak Türkiye'de satılmayan ilaçları Sağlık Bakanlığı'na başvurarak getirtmek mümkün olabiliyor. Ama yine de beklenen hızda gerçekleşmiyor" şeklinde konuştu.