Terör örgütünün militanı gibi davranıyor

   Başbakan Erdoğan, polise ’itaatsizlik’ çağrısı yapan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu için, "CHP Genel Başkanı gibi davranamıyor, terör örgütünün militanı gibi davranıyor. O polis emre itaat etmeyecek de ne olacak? O vandallar gelip seni mi başbakan yapacak? Bu kadar mı ümitsizsin? CHP’den umudunu bu kadar mı kestin?" diye konuştu.

  Başbakan Erdoğan, AK Parti’nin TBMM’deki grup konuşmasında CHP’ye yüklendi. CHP’nin Gezi Parkı olayları sırasında takındığı tavrı eleştiren Erdoğan, bir süre tribünlerden gelen zılgıt ve sloganlar nedeniyle konuşamadı. Şırnak’tan gelen partililerin attığı sloganları dinleyen Erdoğan daha sonra "Şırnak gözlüğü düşürdün, gözlük aşağıda" diyerek gözlük düştüğünü söyledi. Daha sonra Şırnaklı bir kadını partililere gösteren Erdoğan, "Bizim bu Haticemiz, gerçekten Şırnak’ta AK Parti’nin muhafazakar-demokrat kimliğinin mücadelesini hakikaten çok güçlü veren bir kızımız" dedi.

  Daha sonra CHP ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, "Hani bu CHP cumhuriyetin en köklü partisiydi, hani bu CHP Atatürk’ün partisiydi? Ki, Atatürk’ün yanında bölücübaşlarının resmi var, bir tarafında Türk bayrağı var. Neredesiniz CHPliler, neredesiniz ulusalcılar? Niye Atatürk’ün etrafını temizlemediniz? O anıtın etrafını ne hale getirdiler. Kim temizledi orayı. Bu milletin polisi gitti temizledi. Bu vaka ortada" diye konuştu. CHP için "Bu genel başkan ve bu yönetimin elinde CHP irili ufaklı illegal örgütlerin sığınağı ıbir parti haline dönüştürülmüş, tarihin en rezil günlerini yaşar hale gelmiştir" diyen Başbakan Erdoğan, "CHP Genel Başkanı çıkıyor ne diyor, ’Polis emirlere itaaat etmesin’diye çağrı yapıyor. CHP Genel Başkanı gibi davranamıyor terör örgütünün militanı gibi davranıyor. O polis emre itaat etmeyecek de ne olacak? O vandallar gelip seni mi başbakan yapacak? Bu kadar mı ümitsizzsin? CHP’den umudunu bu kadar mı kestin?" diye sordu.

  CHP’nin AK Parti’yi bölücülükle suçladığını, terör örgütleriyle müzakere etmekle suçladığını belirten Erdoğan, "Ama sonuçta geldiler Taksim’deki o bölücü paçavralarının hatta Atatürk anıtı üzerindeki bölücü paçavralarını savunup himaye eder hale dönüştüler. Hakkari’de nasıl Türk bayrağını sallayamadılarsa Ankara’da Türk bayrağının yakılmasına da çıtlarını çıkaramadılar" şeklinde konuştu. Reyhanlı’daki patlamanın da CHP’ye göre bir demokratik eylem sayıldığını ifade eden Erdoğan, "Bunlar bugün vandalları, barbarları, yağmacıları nasıl demokratik eylemci olarak görüyorsa inanın Reylanlı saldırısını yapanları da demokratik eylemci olarak görüyor" dedi. Reyhanlı saldırısını yapanların ve bunların işbirlikçilerinin ortaya çıkmaya başladığını hatırlatan Erdoğan, CHP’yi Suriye’ye götürenlerin Reyhanlı saldırısında rol aldıklarına gönderme yaptı. Erdoğan "Biz CHP’nin Reyhanlı saldırılarıyla irtibatını hatırlamaya ve hatırlatmaya devam edeceğiz" dedi.

"DEMOKRASİMİZ VE EKONOMİMİZ BU SÜREÇTEN ALNININ AKIYLA ÇIKMIŞTIR"

  Başbakan Erdoğan, konuşması sırasında tribünde bulunan bir partili kadının " ’Öl’ de ölelim reis" diye bağırması üzerine "Hamdolsun şimdi biz birileri gibi ’öl de ölelim, vur de vuralım’ demedik, demeyeceğiz. Onu Bahçeli yapıyor zaten. Biz ne Kılıçdaroğlu’yuz, ne Bahçeli, ne şu ne bu. Biz bu milletin değerleriyle hareket eden bir hareketin lideriyiz. Bizim farkımız bu" diye konuştu. Yaşanan son olaylarda milletin iktidarına, demokrasisine, ekonomisine ve milli iradeye sahip çıktığını belirten Başbakan Erdoğan, "Demokrasimiz bir kez daha sınanmış ve bu olaylardan alnının akıyla çıkmıştır. Ekonomimiz bir kez daha sınanmış bu süreçten çok daha güçlü çıkmıştır.

  Bu süreç dost ile düşmanın, milli irade sevdalılarıyla milli irade hasımlılalırın ortaya çıktığı, herkesin sınandığı, özellikle maskelerin düştüğü bir süreç olmuştur. Biz bu süreci inşallah hayra tebdil edecek, Türkiye adına milletimiz adına bu süreçten hayırlı dersler çıkaracağız. Unutmayın her olanda hayır vardır" şeklinde konuştu. Herkesin, bir ve beraber şekilde birbirine daha da kenetleneceğini ve demokrasinin daha da ilerilere taşınacağını ifade eden Başbakan Erdoğan, "Bu süreçte mezhebi ne olursa olsun, fakat bazı bu konuda tahrikler yapanlar var. Ben bütün bu mezhebi farklılıklarda mezhep mensubu kardeşlerime de sesleniyorum; lütfen bu oyuna gelmeyin. Lütfen bu konuda hassas olun. Bu milli birliğimizi dinamitlemeye yönelik bir adımdır. Ne eksiğiniz var, neyinizi yapamıyorsunuz? Lütfen bu konuda bu hassasiyeti bu ülkedeki huzur için hepsinden istiyorum.

  Hiç kimse bir başkasının yaşam tarzına karışmıyor, karışamaz. Yaşam tarzına dokunulmamasını isteyen başkasının yaşam tarzına da saygı duymayı bilecek" diye konuştu. Başbakan Erdoğan, İstanbul Kazlıçeşme ve Ankara Sincan’da yapılan "Milli İradeye Saygı" mitingleriyle Gezi Parkı eylemlerini kıyasladı. Milli İradeye Saygı mitinglerine katılanlar için "Onlar kırmadılar, onlar yakmadılar, onlar dökmediler, onlar heyecanlarını, coşkularını hep orada saklayıp orada meydan da haykırdılar. İşte demokrasi mücadelesi budur" diyen Başbakan Erdoğan, "İradeyi ortaya koyma mücadelesi budur. Sağduyulu davranma budur. Sağduyulu davranan siyasi partilere, onların yöneticilerine, onların seçmenlerine, gönüldaşlarına da teşekkür ediyorum. Polisimize sabrından ve sağduyusundan dolayı tekrar tekrar teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu.

"GEZİ PARKI’NDAKİLERİN YÜZDE 76’SI CHP’Lİ"

  Başbakan Erdoğan, Kazlıçeşme’de gerçekleşen Milli İradeye Sayı mitingine katılan MHP, Saadet Partisi, Büyük Birlik Partisi ve hatta CHP’lilere teşekkür ederek, bu partililerin de Türkiye’ye sahip çıkmak, teröre, yakıp yıkmaya karşı çıkmak için orada bulunduklarını ifade etti. Türkiye’de yapılacak bir mitingin hukuk çerçevesi içinde yapılması gerektiğini hatırlatan Erdoğan, "Bize ’Taksim’deki mesajı aldınız mı’ diyenler, acaba Sincan’daki yüz binlerin, Kazlıçeşme’deki 1 milyonu aşkın insanın mesajını alabildiler mi?" diye sordu. İstanbul’da Taksim Meydanı, Ankara’da Kızılay ve Kuğulupark civarı, İzmir’de Alsancak’ta gerçekleşen Gezi Parkı eylemlerinin 76 milyonun ortak hissiyatı, ortak eylemi gibi yansıtılmasına da tepki gösteren Erdoğan, bu eylemlerin son derece organize bir şekilde gerçekleştirildiğini kaydetti.

  "Ülkemizdeki belli medya grupları bu tertip için hazırlıklıydı" diyen Başbakan Erdoğan, "Uluslararası bazı medya grupları bunun için hazırlıklıydı. Sosyal medya bu iş için hazırlanmış bu iş için donanımlı hale getirilmişti. Ülkemizin belli reklam şirketleri, faiz lobisi, içeride ve dışarıda belli örgütler, belli mihraklar bu iş için hazırlıklıydı" dedi. Twitter üzerinden paylaşılan yalan haberlere de dikkat çeken Erdoğan, CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ün, Suriye’de yaralanmış bir şahsın fotoğrafını, eylemlerde yaralanmış gibi göstermesine tepki gösterdi. 7 gasp suçundan mahkum olan bir şahsın doktor diye kamuoyuna yalan haberlerle tanıtıldığını anlatan Erdoğan, polisin ise bu olaylar karşısında tarihinde olmadığı kadar demokratik bir tavır sergilediğini, demokrasi sınavından başarıyla geçtiğini söyledi.

  Türk polisinin dünyaya şiddet uygulayan bir polis şeklinde lanse edilmeye çalışıldığının altını çizen Başbakan Erdoğan, eylemlere katılanlar içinde AK Partililerin de olduğu iddialarının bu eylemleri haklı çıkarmayacağını anlattı. Gezi Parkı’nda bulunanların siyasi durumlarını ortaya çıkaran bazı verileri de açıklayan Erdoğan, "Yaptırdığımız kamuoyu araştırmasında da gördük ki, Gezi Parkı içerisinde olanların yüzde 76’sı CHP’ye oy vermiştir. Yüzde 16’sı BDP, AK Parti yüzde 1,2, MHP yüzde 1,2. Tablo bu" diye konuştu.

"KANDIRMAYA ÇALIŞAN HİÇBİR HAREKET ARKASINA HALKI ALAMAZ"

  Başbakan Erdoğan, Gezi Parkı eylemlerinin kandırmaya yönelik olduğu için halk desteği bulamadığını söyledi. "İlkesi olmayan, ölçüsü olmayan, yalana, iftiraya, kandırmaya dayanan hiçbir hareket arkasına halkı alamaz" diyen Başbakan Erdoğan, "Nitekim bütün tertiplere, bütün hazırlıklara rağmen en başından itibaren bu şiddet eylemleri halk tarafından tepkiyle karşılanmıştır" dedi.

  Erdoğan kendilerinin ise milletin gerçek hissiyatını hem içerideki hainlere hem de dışarıdaki işbirlikçilerine göstermeye devam edeceklerini ifade etti. Gezi Parkı eylemlerine destek verenlerin ingilizce tweetler ile şikayetlerini BBC’ye, CNN’e, Reuters’a ve AB Parlamentosu’na anlattıklarını söyleyen Başbakan Erdoğan, "Çünkü bunların arkasında halk yok. Bunların arkasında Anadolu yok, bunların arkasında Trakya yok. Bunların arkasında işbirlikçiler durumunda olan medya, bunları kullanan sermaye var, bunları kullanan faiz lobisi var. Onun için de sorunlarını millete değil, ingilizce olarak gidip oralara ilettiler" diye konuştu.