Kadın avukatın ölümüyle ilgili dava başladı

   İzmir Barosu avukatlardan, 43 yaşındaki Zeynep Turan'ın, geçen yıl bürosunda müvekkili emekli astsubay Alaattin A'nın tabancasını başına dayadıktan sonra yanlışlıkla tetiğe basarak ölümüyle ilgili açılan davaya 7.'inci Ağır Ceza Mahkemesinde başlandı.

  Duruşmaya haklarında 'İhmali davranışla kasten öldürme' suçundan 25'şer yıl hapis cezaları istenen tutuklu sanık Alaattin A. ile tutuksuz yargılanan Veli Ç. ve Ahmet A., sanık avukatları, ölen tarafın avukatları ile davaya müdahillik talebi kabul edilen İzmir Barosu vekili Ümit Görgülü katıldı.

   Olay, geçen yıl 30 Nisan'da avukat Zeynep Turan'ın bürosunda meydana geldi. İddiaya göre avukat Zeynep Turan, bürosunda müvekkili emekli astsubay Alaattin A.’nın tabancasını başına dayadıktan sonra, yanlışlıkla tetiğe basınca yaşamını yitirdi. Adliyeye sevk edilen emekli astsubay Alaattin A., Veli Ç. ve Ahmet A., tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Cumhuriyet Savcısı, bir üst mahkemeye sanıkların tutuklanması gerektiği istemiyle itirazda bulundu. Mahkeme, serbest kalan sanıklardan, silahın sahibi emekli astsubay Alaatin A. hakkında tutuklama kararı verdi. Alaatin A., yakalanıp tutuklandı. Savcı, 3 sanık hakkında, Ağır Ceza Mahkemesi'nde 25'şer yıl hapis cezası istemiyle dava açtı. Savcı, iddianamede üç şüphelinin de Turan'ın kendi kendini vurduğuna dair ifade vermesine rağmen silahta parmak izinin bulunmadığını, silahın şüpheliler tarafından silahın temizlenmiş olma ihtimali bulunduğunu bildirdi.

  İlk kez hakim önüne çıkan sanık Alaattin A. sanık Veli Ç.'nin avukatı olduğunu, nafaka kesintilerine ilişkin belge götürmek için bürosuna gittiğini, ceketini çıkarıp lavaboya giderken cebindeki şarjörünü çıkardığı silahı Veli Ç.'nin masasının üzerine koyduğunu, Veli Ç.'nin silaha bakmak istediğini, bakıp masaya yeniden bıraktığını, maktülün bu esnada silaha bakmak istediğini anlatarak olayı şöyle anlattı:

   "Oyuncak değil' diyerek tabancayı ona vermek istemedim. Ancak kendisi ısrar eitti. 'Niye kıskanıyorsun, babam bana nice tabancalarla, tüfeklerle atış yaptırdı. Sen beni ne zannediyorsun? Onların yanında bu tabanca oyuncak' dedi. Bu ısrar üzerine tabancayı verdim. Üzerinde şarjör yoktu. Maktüle tabancanın mekanizmasını çekmek istedi, ancak çekemedi. Ben müdahale ederek tabancayı aldım. Tabancanın mekanizmasının nasıl çekildiğini gösterdim. Tabanca namlusunda mermi olup- olmadığını da kontrol ettim. Mermi olmadığını gördüm ve tabancayı maktüleye verdim. Tabancanın mekanizmasını çekmek istediyse de çekemedi, gücü yetmedi. Kendisine bu tabancaların mekanizmasını çekmenin zor olduğunu söyledim.

  Bunun üzerine bana 'Mekanizmayı çekersem bana yemek ısmarlar mısın?' dedi. Ben de 'Ismarlarım' dedim. Mekanizmayı çekemedi. Veli Ç. ve Ahmet A. da mekanizmayı çekemedi. Tabancayı aldım, cebimdeki şarjörü takıp, emniyete aldım, ağzına mermi vermedim ve tekrar ceketimin cebine koydum. Ceketimi asmak isterken maktüle tabancayı almak istedi, 'Parmak izim kalmıştır, sileyim ne olur ne olmaz' dedi. Hatta boynundaki fularını da çıkarttı. Kendisine 'Çocuk olmayın' dediysem de ısrar etti ve tabancayı aldı. Kendisini 'Sadece tabancayı sil ve yerine koy, oynama, üzerinde şarjör var' diyerek uyardım. Daha sonra lavaboya gittim. Bu sırada mekanizma sesi duyunca odaya döndüm. Tabanca Ahmet A.'nın elindeydi. Maktülenin de tabancanın karşısında olduğunu gördüm. Maktüle tabancayı Ahmet'in elinden aldı. 'Ne yapıyorsunuz, tabanca dolu olabilir' dedim. Maktüle silahı Ahmet'e doğrulttu ve 'Seni vurayım mı?' dedi."

Kendilerine silahla şaka yapmamaları konusunda uyarıda bulunduğunu belirten Alaattin A., Zeynep Turan'ın bu sırada tabancayı başına doğru tuttuğunu, ardından tok bir ses duyduğunu belirterek, önce tabancanın yere düştüğünü zannettiğini ancak Turan'a bakınca başından kan geldiğini gördüğünü ifade ederek, "Bu olaydan dolayı çok üzgünüm. 11 aydır tutukluyum, mağdur oldum. Ama sonuçta bir can gitmiştir. Böyle olmasını hiçbirimiz istemezdik. Ben bugüne kadar teknik bölümlerde çalıştığım için tabanca kullanmaya hiç ihtiyaç duymadım. Ayrıca şunu da belirtmek isterim, maktüle tabancayı başına doğrulttuğu sırada elinde fular vardı. Neden fularla tabancayı tuttuğunu bilmiyorum" dedi.

Sanık ve avukatı Özgür Yılmazer, tahliye isteminde bulundu. Diğer iki sanık da Alaattin A.'nın ifadeleri doğrultusunda ifade verdi. Ölen avukatın ailesi, sanıklardan şikayetçi olduklarını ve cezalandırılmalarını istediklerini belirtti. Mahkeme heyeti, Manisa Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ne ve Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne müzekkere yazılarak ölen Zeynep Turan'ın tedavi görüp görmediğine dair evrakların istenmesine, tutuklu sanık Alaattin A.'nın tahliye isteminin reddine karar vererek, duruşmayı erteledi.