Kocaoğlu'ndan protestoculara sitem

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, dün akşam meclis toplantısı çıkışındaki protesto gösterisi ve yaşanan gerginliği değerlendirdi.

Kocaoğlu “30 yıldır kent gündeminde yer alan ‘Balçova Arsa Mağdurları’nın sorunlarını çözebilmek için harcadığımız yoğun mesai ve samimi çabalarımızın karşılığı, dün akşam Meclis çıkışında yaşadığımız provokasyon olmamalıydı” diye konuştu.

Balçova’nın güney doğusu ve Poligon askeri alanının batısında yer alan, 1970’li yıllarda Balçova Belediyesi tarafından imar planı yapılmadan kadastral parsel üzerinden satılan arsaları kapsayan bölgede, mağdurlar lehine olacak biçimde tüm şartları zorlayarak ellerinden geleni yaptıklarını söyleyen Başkan Kocaoğlu, bu çalışmaları şöyle özetledi:

“Söz konusu alanda jeolojik etüt çalışmaları yaptık. Arazinin engebesinden dolayı uzun etüt çalışmalarının ardından, arsaların dörtte birinin jeolojik sakıncalı, geri kalanın ise jeolojik tedbirli alan olduğu ortaya çıktı. Zemin etüdü sonuçları o dönem, Bayındırlık Bakanlığı Afet İşleri Genel Müdürlüğü’ne gönderildi ve oradan arazinin ‘engelli - jeolojik sakıncalı alan’ olduğuna dair yazı verildi. Ayrıca alanın bir kısmı da Orman’a aitti. Zamanında Orman Bakanlığı’na ait araziler satılmış. Bakanlık da ‘Bu araziler benim, veremezsin’ diyor. Şimdi söz konusu alanın yapısına baktığımızda, sağlıksız - engebeli bir arazi, Orman Bakanlığı’na ait bir arazi ve ortasından geçen bir Çevre Yolu var.

Tüm bunlara rağmen, mağdur olan vatandaşlarımızın sıkıntılarını çözmek için Balçova Belediyesi ile birlikte elimizi taşın altına koyduk. Zemin etüdü sonrasında çok zor koşullarda özel bir plan hazırlandı. 16.2 hektar alan ‘jeolojik sakıncalı alan’ ve 53 hektarlık alan da “önlemli alan” olarak tanımlanmış durumda. Arazinin doğal yapısı ve jeolojik rapor sonuçları dikkate alınarak planlama alanında 1.6 ve 1.2 inşaat emsalleri belirlendi.

Emsal değerleri üzerinden yapılan hesaplamalara göre 100 metrekare /birim konut varsayımı ile 2500 konutun yer alacağı, ortalama 4 kişi/ aile kabulüyle öneri nüfusun yaklaşık 10 bin kişi olacağı belirlendi. Bu alanda 1898 tapuya karşılık 2500 konut yaratacak şekilde zemin bulundu. Yasal imkanlarla yapabileceğimiz tek şey bu. Vatandaşlarımız sahip oldukları tapu çerçevesinde kendi arazilerini ister müteahhitle anlaşarak ister kendi imkanlarıyla yaptırabilecek durumdalar. Tapusu olmayan araziler için yasal çerçevede Belediye olarak yapabilecek bir şeyimiz maalesef yok.

Tapu yerine ellerinde makbuzu olanlar için çözüm ise TBMM’den gelecek yasa ile mümkün olacaktır. Devletin bu mağduriyetin giderilmesinde arazi yaratması için biz de elimizden gelen desteği veriyoruz. Bunun için hep birlikte durumu anlatıp Maliye Bakanlığı’ndan arsa talep edebiliriz. 1980 darbesinden bu yana yani 30 yıldır devam eden, kimsenin çözmek için elini bile uzatmadığı bir sorun karşısında; vatandaşlarımızın mağduriyetlerini gidermek için büyük gayretler ve uğraşlarla çalışmaları bu aşamaya getirdikten sonra, konunun başka yerlere çekilmeye çalışılması üzüntü vericidir.”