Enver Aysever: Kitap,iktidarı her zaman korkutur

   Gazeteci ve televizyon programcısı Enver Aysever, Gezi Parkı eylemlerinde kitabın ilk defa eylem maddesi olduğunu belirtip, “Kitap, iktidarı her zaman korkutur” dedi.

   İzmir’in Çeşme İlçesi’nde, belediyenin düzenlediği, “Çeşme Kitap ve Kültür Haftası” son gün etkinliğinde söyleşiye katılan gazeteci ve televizyon programcısı Enver Aysever, gündeme ilişkin tespitlerini dinleyicilerle paylaştı. Tarihi Haralambos Kilisesi’ndeki söyleşiyi, yakalaşık 300 kişi izledi. “Memleket” kelimesinin en güzel sözcük olduğunu vurgulayan Enver Aysever, dünyanın en barışçı, en dost, en bir arada olmayı becermiş kişilerin yaşadığı Antakya’daki insanların arasına kan davası sokulmaya çalışıldığını ileri sürüp, “Palalı, satırlı kişiler, tanklarla toplarla yurtsever insanların üzerine gidiyor. Eskişehir’deki Gezi Parkı eylemlerinde dövülerek öldürülen İsmail Korkmaz da benim gibi Antakya’nın çocuğuydu. Oradaki gözyaşları kanlı akıyor. Bize bunları yaşatanlara da lanet olsun” dedi.

Galatasaray’dan Taksim’e o uzun yolda masalar konuluyor ve herkes evinden ekmeğini, zeytinini paylaşmak üzere getiriyorsa bunun politik bir şey olduğunun altını çizen Aysever, “Çünkü ekmeği paylaşmak politik bir şeydir. Can babaya (Can Yücel) sormuşlar, “Türkiye ikiye bölünür mü' diye? “Bölünsün anasını satayım. Namuslular, namussuzlar olarak ikiye ayrılır' demiş” diye konuştu.

“EŞİT İLİŞKİ KURUNCA İNSANLARI GÜZELLEŞİYOR”

Gezi Parkı’nın herkese bir şey öğrettiğini ifade eden Aysever, “Eşit ilişki kurunca insanlar güzelleşiyor. Eğer ekmeği paylaşırsanız hayat kolaylaşıyor. Alınteri sahipleri, işçi sınıfı, genç insanlar sözünü söyleyince hayat bir başka hale geliyor. O yüzden, başkanların, milletvekillerinin ve kanaat önderlerinin hepsinin Gezi Parkı eylemelerinde eşitlendiğini düşünüyorum” dedi.

Herkesin Gezi Parkı olaylarını 90 kuşağının itirazı sandığını vurgulayan Aysever, “Halbuki Gezi Parkı saat 17.30’a kadar beyaz yakalı olarak çalışanların, sonrasında ise çapulcu olmaya niyet ettiği bir eylemdi. Dünyada bir ilkti ve insanlar yaşam biçimini savundular. Orada ne darbe çağrısı ne de vandalizmin öncülüğünü yapan insan gördüm. Dünyanın neresinde olursanız olun toplumsal hareketlilikler halinde zaman zaman şiddet elinizde olmadan ortaya çıkabiliyor. O yüzden biz bu şiddet söylemlerine kapılıp da sanki orada içinde başka türden insanlar varmış kaygısına asla düşmeyelim. Gözü çıkarak kör olan 12 tane kardeşimin bu memleket için ön saflarda yer aldığını düşünüyorum. Orada çadır kuran direnen insanlar için 'Bir ağacı kurtarmak bahaneydi' diyorlar. Ama ben şuna inanıyorum, bir ağacı, bir insanı kurtarmak, bir memleketi bir dünyayı kurtarmaktır. O yüzden bu direnç anlamlıdır” diye konuştu.

KİTAP İLK KEZ EYLEM MADDESİ OLDU

“Gezi Parkı eylemlerinde ilk defa kitabın eylemin maddesi olduğunu gördük” diyen Aysever, şunları söyledi:

“Kitap okuyan çocuklar, polislere kitap okunması, bir kütüphane kurulması. 80 yıllık cumhuriyet tarihinde kitap, ilk defa bu kadar popüler oldu. Çünkü okur yazar kitle, bu ülkede nedeni bilinen kabul edilmez bir şekilde potansiyel sanık olarak görülür, kitap itirazdır. Kitap vicdandır. Kitap dostu olan insandan kötülük gelmez. Kitap, iktidarı her zaman korkutur.”

“PASİF DİRENİŞ ETKİLİDİR

Pasif direnişin dünyanın her yerinde etkili olduğuna da dikkat çeken Aysever, “TOMA’ya karşı karanfil uzatmak naif gelebilir. Ancak, ben o kanıda değilim. Artık daha fazla yanyana gelebiliyoruz. Karanfil uzatanların sayısı hiçte az değil. Karanfil kederli, acılı, kanlı bir çiçektir. Ama aynı zamanda karanfil barışın çiçeğidir. İnsanlarımızın salak değil, sadece edepli olduğunu düşünüyorum. Edepli olanların da edepsizlere göre daha dürüst olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.