Fenerbahçeli Emre: 'Kupanın Trabzonspor'a verilmesi...'

Fenerbahçeli futbolcular, UEFA Tahkim Kurulu’nun aldığı kararla ilgili açıklamalarda bulunarak, UEFA’ya mektup yazacaklarını belirttiler.

EMRE BELÖZOĞLU

Emre Belözoğlu, şike süreci ile ilgili konuşmak için geldiklerini belirterek, “Bizler tecrübeli isimler olarak bugün burada sizlerle bir takım duygularımızı paylaşmak istedik. Süreç ile ilgili kısmı konuşmak için buradayız. Bizler Fenerbahçe’nin sporcularıyız. 3 senedir artık bu yaşanan süreçten yorulmuş, sahanın içine konsantre olmak isteyen oyuncularız. Bundan sonra da böyle olacak. Biz de UEFA’nın verdiği karara üzüldük ama ne olursa olsun bizler 2010-2011 sezonun Şampiyonuyuz. Saha içinde neler yaşadığımızı bizler biliyoruz. Hak ettiğimiz bir şampiyonluk idi. Ne olursa olsun saha içine yönelirsek o sene şampiyonun Fenerbahçe olduğunu herkes görecektir. Fenerbahçe, 3 sene önce yaşadığı süreci bugün de yaşıyor. Başkanımız ve yöneticilerimiz her zaman arkamızdalar. Biz de bu formayı en yukarı taşıyacağız. Şampiyonluğun en büyük adayıyız. İnsanların bazı şeyleri fark etmesi adına da herkes her şeyi gösterecek. Bu arzumuz şampiyonluk olarak karşımıza çıkar. Fenerbahçe camiasını ve bayrağını en üst seviyeye taşıyacağız. Biz sahada olanları biliyoruz. Kendi aramızda bir toplantı yaptık ve sizlerle şunu paylaşalım, UEFA’ya ve siz basın mensuplarına bir mektup yazacağız. Bundan da sizlerin haberi olsun. Gerekli açıklamaları yapacağız. Masum olduğumuzu biliyoruz ve o sene neler yaşadığımızı biliyoruz. Hukukta her verilen karar doğru değil. CAS’ta da beklediğimiz karar çıkabilir ama kendi adıma çok da umutlu değilim. Bu saatten sonra saha içine odaklanacağız” dedi.

“UEFA +1 YILI SİLDİ”

Belözoğlu, şike süreci ve UEFA Tahkim Kurulu’nun verdiği karar ile ilgili yaptığı konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Türk olarak ben bu olaya şaşırmıyorum. Bizim ülkemizde aşikar. Fitne de kıskançlıkta sınır tanımayız. Avrupa’da bu kadar fitne kıskançlık yok. Liverpool böyle bir cezayla karşı karşıya kalsaydı Everton böyle yapar mıydı? Fenerbahçe böyle bir yalnızlığa terk ediliyor. Bu ülkede kim ne kadar temizse biz onlardan daha temiziz.

O sene yaşadığımız şampiyonluk benim yaşadığım en zor şampiyonluktu. Bir hasar olabilir. Futbolcularla aramızda yaptığımız toplantı da bir ses bile çıkmadı. Herkes bu kulübün bayrağını taşıma sözünü verdi. Bu süreç 3 Temmuz sürecinde farklı. Her şeyden önce Başkanımız Aziz Yıldırım bizimle beraber. Kulübümüz her konu da arkamızda. Bu mücadelenin içinde olmak istiyor, bütün oyuncular. Hoca kimi oynatırsa oynatsın şampiyonluk için hep beraber olacağız. Yaşanılan süreçleri değerlendirdiğimizde saha içine konsantre olmak var, bir de böyle konsantre olmak var. Bunu yaşayan futbolcular olarak, omzumuzda hangi yük olursa olsun devam edeceğiz. O dönemde bu süreci yöneten insanlar neler yaşadı bilmiyoruz. Yönetici olarak dâhil olmadım. Bu kadar süre geçmişken konuşmak doğru değil. Bizim haklılığımız birilerini suçlamak değildir. Ama ben Türkiye’de futbolun o dönem için doğru yönetilmediği düşünüyorum. Fenerbahçe’nin üstüne atılan suç kabul edilemez. Yöneticiler kısmında belli uygulamalar yapıldıysa da kimseyi suçlayamayız.

Ama Türk futbolu algısının doğru yönetilmediğini düşünüyorum. Ayrıca UEFA da o +1 yılı sildi. Demek ki beş sene şike yapmaya müsaade ediyorlar. O dönem için profesyonelliğin gereği yerine gelmiş olabilir. O süreçte neler konuşuldu bilmiyoruz. Birilerine atıfta bulunarak yapılacak şeyler değil. Biz temiziz ve bunu da biliyoruz. O dönem çok kritik bir dönemdi ama çalışanlar ise futbol federasyonu çalışanlarıydı. Şimdi Galatasaray Kulübü’nün maaşlı çalışanı.”

“ŞU AN KARİYERLERİ OYUNCULAR GALATASARAY’A HİZMET EDİYORLAR”

“O dönem için 8 maçtan bahsediliyor ama biz bu 8 maçta ne var bilmiyoruz” diyen Emre Belözoğlu, “Ayrıca yapılan açıklamaların da doğru olduğunu düşünmüyorum. Şu an kariyerleri oyuncular Galatasaray’a hizmet ediyorlar. Biz şimdi futbolcularla karşı karşıya gelmek istemiyoruz. Ama bu tür açıklamalar tehlikeli özellikle genç futbolcular için. Kulüpleri karşı karşıya getirme adına çok önemlidir” ifadelerini kullandı.

“KUPA’NIN TRABZON’A VERİLMESİ BİZİ ÜZER”

Yaşanan süreçte Fenerbahçe’nini dim dik ayakta durması gerektiğine dikkat çeken Belözoğlu, “Yaşadıklarımız fazlasıyla acı verdi. Kupa’nın da Trabzon’a verilmesi bizi üzer. Böyle bir acı daha yaşamak istemeyiz. Hukukun aldığı her karar doğru değildir. Saha içine konsantre olacağız. Bizler neler yapacağımızı biliyoruz. Bu formayı terinin son damlasına kadar terletecek sporcularımız var. En büyük görev taraftarımızındır. 3 senedir yaşadıklarımız ortada. Fenerbahçeliliğin gereği dimdik ayakta durmaktır. Biz alnımızın akıyla şampiyon olduk. Sonrası için de son dakikalarla şampiyonluğu kaptırdık. Fenerbahçe, en kötü dönemlerinde dahi son maçlarında şampiyonluğu kaybetmiştir. Gün bugündür, gün bir arada olmak ve emin adımlarla hedeflere yürüme günüdür” dedi.

VOLKAN DEMİREL: UEFA'YA MEKTUP YAZACAĞIZ

Kaleci Volkan Demirel ise, alının kararla ilgili UEFA’ya mektup yazacaklarını söyleyerek, “Açıkçası net konuşamıyoruz. Söylenmesi gereken çok şey var. Her zaman yeni süreç diyoruz ve farklı karar diyoruz. Ne karar çıkarsa çıksın bizler neyin, ne olduğunu iyi biliyoruz. Biz bunun bilincindeyiz ve aptal değiliz. Herkes neyin ne olduğunu biliyor. Bizim şampiyonluğu kazanmış olmamızı gölgede bırakmak istiyorlar. Şampiyon olduğumuza inanıyoruz ve şartlar ne olursa olsun bizler buradayız. Fenerbahçe bayrağını en üst seviyeye taşıyacağız. Çok söylenecek şey var ama burada söylemek istemiyorum. Evet, UEFA’ya ve basına bir mektup yazacağız çünkü bir cevap almak istiyoruz. Sorularımıza cevap istiyoruz. Avrupa’da başka kulüpleri suçladıkları şeyler için ellerinde belge var ama ceza vermiyorlar. Bizim için ise ellerinde tapeler var o tapelerden bir şey anlaşılmıyor ama ceza veriyorlar. Ne olduğu belli olmayan bir şey üzerine bizi UEFA’ya almıyorlar” şeklinde konuştu.

“UEFA’NIN KARARINA SAYGI DUYMAK GEREKİR AMA BEN SAYGI DUYMUYORUM”

UEFA’nın kararını doğru bulmadığını ifade eden Demirel, “Biz yeniyoruz biz kaybediyoruz. Bir de yaptılar desin. Biz para vermişiz maçı almışız. Alanlar da çıksın desinler. ‘Biz para aldık’ diye. Böyle bir şey yok. Ben hiçbir şeye inanmıyorum. UEFA’da iddia edilen tapelere bakıyor. Ancak yabacı bir adam Türkçeyi ne kadar iyi anlar ya da konuşur bilmiyorum. Ben bir şey anlaşılacağına inanmıyorum. UEFA’nın kararına saygı duymak gerekir ama ben saygı duymuyorum. Ne amaçla bu karar verildi. Bir cevap bekliyoruz. Yediğiniz her gol için şikeci mi oluyoruz. Bizler o sene mücadele ettiğimiz çim sahanın kokusunu, havasını tattık. Karabükspor maçına bakarsak hiçbir amaç yok ama son dakikada neler oldu herkes gördü. Soyunma odalarından neler olduğunu, rakip takım başkanının neler söylediğini ben biliyorum. Aslında hep çok konuşmayacağım diyorum ama bazı şeyleri de söylemek gerekir” şeklinde konuştu.

KUYT: “KARARI SİNDİREMİYORUZ”

Fenerbahçe’nin Hollandalı yıldız futbolcusu Dirk Kuyt ise, UEFA Tahkim Kurulu’nun aldığı kararı sindiremediklerini söyleyerek, “Biz futbolcular olarak bu kararı sindiremiyoruz. Anlayamıyoruz. Kulübümüz ‘suçlu’ denildi. Bu futbolcularla ilgili bir durum değil. Hepimizin kariyeri ve istekleri zarar görecek. Özellikle böyle futbolcuların, taraftarın UEFA Avrupa Ligi’nde yarı final oynamış takımın bir parçası olarak sindirmek mümkün değil. 1 yılın ardından 2 yıl daha ceza almak. 2. defa suçlu bulunuyoruz. Bir sürü soru işareti var. UEFA’ya karşı kafamızda soru işaretleri var. Artık dava CAS’a intikal etmiş. CAS’ın da bizi ve taraftarlarımızın olayını çok daha net ve bizi anlayacağını düşünüyorum. Takımım ve takım arkadaşlarımla gurur duyuyorum. Bütün bu yaşadıklarımızdan dolayı, bizim tek amacımıza yönelmek için ne gerekiyorsa onu yapıyoruz. Umuyorum ki bu konuyu sizinle son kez konuşuyor oluruz, biz de işimize bakarız” açıklamasında bulundu.

"HİÇBİR TAKIMA BÖYLE UZUN SÜRELİ BİR CEZA VERİLMEDİ"

Hiçbir takıma böyle uzun süreli bir ceza verilmediğini savunan Kuyt, “Aslında biz bu oyuncuların kafasında soru işaretleri var. İlk olarak, Fenerbahçe’ye 2011-12 yılında verilmiş bir men cezası vardı. Bu karar, bir soru işaretiyken, ardından bir sene sonra Avrupa’da yer aldık. Yarı final oynadık. Daha sonrasında UEFA daha yüksek bir cezayla bize dönüş yaptı. 5 yaşından itibaren futbolu takip ediyorum. Hiçbir takıma böyle uzun süreli bir ceza verilmedi” diye konuştu.

Şike sürecinin Fenerbahçe ile ilgili değil, Türk futbolu ile ilgili olduğunu ifade eden Hollandalı yıldız futbolcu, “Hepimiz futbolcuyuz. Hedefimiz mücadele ettiğimiz bütün kupalarda kupaları elde etmek. Normalde 3- 4 kulvarda mücadele ediliyor ama bu sene olmayabilir. Avrupa kupalarında mücadele etmemek bizi üzebilir. Ama bunu kabullenmek gerekir. Demek istediğim şey bence bu olan olaylar Fenerbahçe ile ilgili değil, bütün Türk futbolunun problemidir. Eğer bu iki senelik men cezası kalacaksa Türk futboluna zarar verecektir. Türk futbolunun geçen sene ilerlediğini gördük. Türkiye’den iki takım Avrupa kupalarında iyi seviyeye geldiler. Eğer İngiltere’de bu tarz bir olay olsaydı iki takım birbirine destek verirdi ” dedi.