Muhafazakar yazardan ağır iktidar eleştirisi!

'Çözüm Süreci'nde Hükümet tarafından belirlenen 63 Akil İnsan'dan biri olan muhafazakar aydınlardan Abdurrahman Dilipak, iki gündür yolsuzluk-uçkur düşkünlüğü-işi ehline teslim etmeme vb kavramlar üzerinden esaslı bir bir iktidar eleştirisi yapıyor  http://www.habervaktim.com'daki köşesinde...

iktidar eleştirisi yapmanın elbette tuhaf bir yanı yok. Ancak eleştirenin kimliği ve eleştirinin yapıldığı mecra dikkata alınınca söz konusu metinler ilginç hale geliyor.

İşte Dilipak'ın yazılarından dikkat çekici bölümler: 

*****

"Üç kuruşluk menfaat ve uçkur sevdasına iktidarınızdan olmayın.. Kendinize de, ülkenize de yazık edersiniz.. Dünyanızı ve ahiretinizi berbat etmeyin!

Birileri burnundan soluyor, kıskanıyor, kin besliyor.. Erdoğan’ı bir türlü içlerine sindiremediler, AK Parti’yi de..
Dışarıdan, içeriden bir sürü destekçileri de var.. Bazı işler güzel gidiyor, o yüzden kıskanıyorlar.. Ama en zayıf yanımız kadın, para ve koltuk merakı!
Hepsi değil elbette ama bunu yapanlar hem kötü örnek oluyorlar, hem de sebeb oldukları söylenti bütüne zarar veriyor..

Bana göre kadrolaşma dedikleri konuda kimse CHP’nin eline su dökemez.. Ama birtakım grubların bürokraside mevzi kazanma gayretleri yüzünden görüntü hiç de içaçıcı değil.. Şu tarikat, hemşehricilik yüzünden koltuk kapma olayına artık bir “dur” desek!
Bazı belediyeler ve bakanlıklarda rüşvet konusu şuyu bulmaya başladı..
Olmuyor. Bu iş böyle gitmeyecek.. Bazı şeylerin şuyuu vukuundan beterdir..

Yarın bu yedikleri haltlar ortaya çıkar, hem kendileri, hem partileri, hem de Türkiye bu işten zarar görür. Bunları kimse bilmiyor sanmayın.. Bize hesap soramazlar diye düşünmeyin.. Bir Molla Kasım çıkar, hesap sorar.. Ya da bakarsınız MOSSAD, MUHABERAT sureti haktan gözüküp bir şekilde servis eder bu bilgileri. İnternet üzerinden yayınlarlar ya da!

Hesaba çekilmeden keşke herkes kendini bir hesaba çekse.. Erdoğan partisini, kabinesini, belediyelerini uyarsa..

Seçimlere yakın çetin bir dosya savaşı yaşanacak gibi gözüküyor..

Bir de kadın meselesi var.. Kadın konusu, siyasette de, bürokraside de, iş dünyasında da büyük iş yapıyor.. Piyasaya kız yetişmiyor ya hu! Yabancılar da girdi bu işe.. Bir kadını birinin başına sardın mı, kadın hamile kaldı mı tamam, tacizden içeri de attırabilirsin, gen tahlili ile babalık davası da açıp, mirasa ortak da olursun.. İşadamı değilsen siyasetçi ya da bürokratsan yine oyum oyum oynatırlar..
Arada birbirini deşifre edip, medianın önüne atıp linç ederler, sonra da onu ötekilere gösterip kurbanları ile pazarlık ederler..

Karınıza, kızınıza, oğlunuza dikkat edin, herkesin kapısını çalarlar..

Bu işleri yapan profesyonel kuruluşlar var artık. Yaşam koçu diye gelirler, reklam ajansı diye gelirler, bir yol bulurlar.. Katalog çekimi için manken seçimi ya da çekim platosu derken, iş görüşmeleri, sekreter kız hikayeleri, bildik şeyler artık..

Haram para gırtlağınızda düğümlenir.. Kustururlar adamı. Bu iş oda, vakıf, dernek, her yerde olabilir. Ama iktidarsanız eğer, bal olan yere karıncalar üşüşür..

Keşke, para, kadın ve koltuk ihtirası olanlardan uzak tutabilseniz insanları.. Milletvekili yaparken, belediye başkanı yaparken, yönetici olarak atarken bu kriterlere öncelik verebilseniz..

*****

Bu iktidar döneminde zengin olan birtakım insanlar, sahib oldukları, kazandıkları paraları nasıl kazandılar ve nerede harcıyorlar bakmak gerek.. Bunlar kazandıkları paraları, kendilerine haklı ya da haksız şekilde kazandıranlardan daha çok seviyor olabilirler ve yarın servetlerini korumak için kendine bu imkanı sağlayanların aleyhine, başkaları ile işbirliği yapabilirler.
Mukaddeslerine ihanet edenler kime ihanet etmez ki!

******

 Gelin işi ehline verelim. İhaleyi hakeden alsın. Hemşehricilik, din, mezhep, tarikat milliyetçiliği yapmayalım! Partizanlık yapmayalım!"