Sertel: Sansüre direneceğiz

   Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF) Genel Başkanı ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) Başkanı Atilla Sertel, 60’ın üzerinde gazetecinin tutuklu olduğu Türkiye’nin, 'dünyanın en büyük gazeteci cezaevi' olarak tescillendiğini söyledi. Sertel, böyle bir süreçte, basın özgürlüğünden söz edilemeyeceğini belirterek, "Bizler, haberi eğip bükmeden verenlerin, namuslu gazetecilerin ezilmeyeceği, dışlanmayacağı, cezalandırılmayacağı günlere ulaşıncaya kadar sansüre direnmeye devam edeceğiz" dedi.

   24 Temmuz Gazeteciler Günü ve Sansüre Direnişin 105. Yılı nedeniyle yazılı açıklama yapan TGF Genel Başkanı ve İGC Başkanı Atilla Sertel, 105 yıl önce Padişah Abdülhamit’e ve sansüre direnen gazetecilerin, bugün iktidarın baskılarına direnmekte zorlandığını ifade etti. Atilla Sertel, gazeteciler üzerindeki baskı, işten atılma korkusu, sansür, otosansür ve editoryal bağımsızlığa müdahalelerin hiçbir dönemde olmadığı kadar yaygınlaştığını söyleyip şu görüşleri dile getirdi: "Ülkemiz ne yazık ki tutuklu 65 gazeteci ile dünyanın en büyük gazeteci cezaevi halini aldı.

   Sınır Tanımayan Gazeteciler Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 179 ülke arasında 154. sıradayız. Büyük medya kuruluşları hükümetin tepkisini çekmemek adına önemli toplumsal olaylara 'kör, sağır, dilsiz' kaldılar. Tepkisini gösteren gazetecileri de ya işten attılar ya da zorunlu izne çıkardılar. Bu iktidar döneminde işlerinden edilen, cezaevinde çürütülen, işsizliğe mahkum edilen gazetecilerin sayısı o kadar büyük bir hızla artıyor ki biz dahi takip edemiyoruz.

   İşten çıkarılan, cezaevine gönderilen gazeteci arkadaşlarımızın yalnızca kendileri değil aileleri, çocukları da cezalandırılıyor. Gezi Parkı’nın yıkılmasına karşı 27 Mayıs 2013 tarihinde başlayan eylemlerden bu yana kadar en az 59 basın emekçisi işinden oldu ya da zorunlu olarak izne ayrıldı, 14 basın emekçisinin durumunun ise belirsiz. Toplamda 73 basın emekçisi işsiz kaldı. Yine bu süreçte kurumunun duruşu ve olaylara duyarsızlığı nedeniyle 111 basın emekçisi polis veya bazı vatandaşlar tarafından saldırıya uğradı. 4 binden fazla kişi gözaltına alındı. 8 bine yakın kişi yaralandı. Biri polis 6 kişi öldü. 122 kişi tutuklandı. Bir kısmı serbest bırakıldı, bir kısmı hala tutuklu. Böyle bir ülkede demokrasiden, basın özgürlüğünden, basın bayramından söz edilebilir mi? İşte bu nedenle bizler, haberi eğip bükmeden verenlerin, namuslu gazetecilerin ezilmeyeceği, dışlanmayacağı, cezalandırılmayacağı günlere ulaşıncaya kadar sansüre direnyeye devam edeceğiz."