Su ürünlerinde yetiştiricilik önem kazanıyor

Türkiye İstatistik Kurumu 2012 yılı su ürünleri istatistiklerini yayınladı. Buna göre su ürünleri avcılığından sağlanan üretim yüzde 16 oranında gerilerken yetiştiricilik üretimi ise yüzde 12.5 oranında artış gösterdi.

Bu durumun küresel olarak ele alınmasının gerektiğinin altını çizen İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Adem Tekinay TUİK verileri ışığında dikkat edilmesi gereken hususlar hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Su Ürünleri Sektörü Stratejik Sektör İlan Edilmeli”

Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de gıda sektörleri içerisinde en hızlı büyüyen sektörün su ürünleri sektörü olduğunu belirten Dekan Prof. Dr. Ahmet Adem Tekinay, ekonomiye çok ciddi katkı sağlayacak bu sektörün stratejik sektör ilan edilmesi gerektiğini açıkladı.

Ekonomik krizlerle boğuşan Yunanistan’ın su ürünleri yetiştiriciliğini stratejik sektör ilan ettiğini hatırlatan Dekan Prof. Dr. Tekinay, “Türkiye’de de bu sektörün desteklenmesi ve daha da büyümesinin sağlanması gerekmektedir. Bu aşamada da çevresel etki anlamında, pazar anlamında, insan kaynakları anlamında ve yeni ürün geliştirme anlamında ciddi çalışılmalar yapılmalı. Bunun yanında sektörün, sivil toplum kuruluşlarının, devletin ve üniversitelerin yapması gerekenler var. Önemli olan bu harmoniyi sağlayabilmek. Bu sağlandığında sektörün önü parlaktır. Biz gerek eğitim ve araştırma faaliyetlerimizi, gerek se sektörle olan işbirliği faaliyetlerimizi bu merkezde toparlıyoruz” şeklinde konuştu.

Avcılık Düşüyor, Yetiştiricilik Gelişiyor

“Türkiye su ürünleri üretimini avcılık ve yetiştiricilik perspektifinden değerlendirdiğimiz zaman bir on yıl öncesinde yetiştiriciliğin avcılığa olan oranı yüzde 10 mertebesindeyken bugün bu rakam neredeyse yarı yarıya yükselmiş durumda. Dünyadaki duruma göre baktığımız zaman ise balıkçılıktan sağlanan üretim değerinin yaklaşık 90 milyon ton civarında olduğu, bunun yaklaşık 64 milyon tonluk kısmının yetiştiricilikten sağlandığı gözlenmekte. 2000 yılı verilerine göre 95 milyon tonluk üretimin 35 milyon tonu yetiştiricilikten elde edilmiş” diyen Prof. Dr. Tekinay, bu durumun ülkemizdeki yansımasına dikkat çekerek “Yaklaşık 600 bin tonluk üretimimizde yetiştiriciliğin değerleri 10 bin tonlardan bugün artık 200 bin tonlara yükselmiş durumda. Bu yetiştiricilik sektörü açısından sevindirici bir durum. Ben inanıyorum ki yetiştiricilik rakamları belki on yıla varmadan avcılık üretimi değerlerini aşacaktır” açıklamasında bulundu.

Büyümenin Gerekliliği Yerine Getirilmeli

2012 yılında üretim planlaması yapılmaksızın ciddi artış sağlayan alabalık yetiştiriciliğinde yaşanan fiyat krizinin etkisinin hala sürdüğünü hatırlatan Prof. Dr. Tekinay, benzer problemlerin yaşanmaması için iç tüketimin arttırılması, ihracat olanaklarının arttırılması, yeni ürünlerin geliştirilmesine yönelik projelerin geliştirilmesi gerektiğini ifade etti.

Yetiştiricilik potansiyelinin çok fazla olduğu ülkemizde bu sektörün devlet tarafından ciddi şekilde desteklenmesi gerektiğini belirten İKÇÜ Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Adem Tekinay yapılması gerekenleri şöyle sıraladı: “Çevre ile etkileşimi en aza indirgeyecek projeler geliştirilmeli. İç tüketimi arttırmaya yönelik projeler geliştirilmeli. İhracat olanaklarının arttırılması için yurt dışı fuar faaliyetlerine ağırlık verilmeli. Şirket bazında bu fuarlara katılım gösterilmeli. Sektöre kaliteli su ürünleri mühendisleri, kaliteli su ürünleri teknikerleri yetiştirilmeli. Sektörün ihtiyaçlarını karşılayacak eğitim müfredatlarıyla su ürünleri fakültelerinin öğrencilerini uygulama ağırlıklı eğitmesi gerekli. İç tüketimin arttırılmasına yönelik eğitim kurumlarından destek alınmalı.”