"Yeni antibiyotik yok"

“Veteriner İlaç Kalıntıları Sempozyumu”, Samsun OMÜ Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde yapıldı. Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ender Yarsan, İspanya Madrid Compultense Üniversitesi Veteriner Fakültesi Farmakoloji ve Toksikoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Arturo Anadon ve Türkiye Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği (EKMUD) Başkanı ve OMÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu’nun konuşmacı olarak davet edildiği, Rektör Danışmanı Prof. Dr. Abdurrahman Aksoy’un yönetimindeki Sempozyuma; Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Halis Ölmez, Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Alişarlı, dekanlar, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı. Açılış konuşmasını yapan Rektör Danışmanı Prof. Dr. Abdurrahman Aksoy, “Veteriner ilaç kalıntıları söz konusu olduğu zaman çok büyük bir problemle karşılaşıyoruz. Antibiyotik terörden daha büyük bir problemdir. Son 30 yıldır üretilen yeni antibiyotik yok, hepsi eski. Veteriner ilaç kalıntıları konusunda konuşmacı seçerken çok zorlandık, çünkü bu konuda en yetkin kişileri çağırmak istedik. Değerli konuşmacılarımız da davetimizi kırmayıp katıldılar. Faydalı bir sempozyum olmasını diliyorum” şeklinde konuştu. VETERİNER İLAÇ KALINTILARI VE TÜRKİYE MEVZUATI Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ender Yarsan, “ Veteriner ilaçlarının kullanım amaçları; hastalıkların sağaltımı ve önlenmesi, davranışların değiştirilmesi, gelişmenin hızlandırılması, verimin artırılması ve gıda kalitesinin iyileştirilmesidir. Bu ilaçların yararlı etkileri olduğu gibi zararlı etkileri de görülmektedir. Bu ilaçlar gıdalarda kalıntı şeklinde birikirler ve insan sağlığını olumsuz etkilerler. Hayvansal gıdalardaki ilaç kalıntıları kaçınılmaz şekilde olacaktır, aksini söyleyemeyiz" dedi. “YENİ ANTİBİYOTİK YOK” OMÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu ise, “Veteriner Antibiyotik Kullanımı ve İnsan Sağlığına Etkileri” başlıklı konuşmasında şunları kaydetti: “Yıllar içinde kullanıma giren yeni antibiyotik sayısı az çünkü üretimi kolay değil. Yüzlerce antibiyotikten sadece biri kullanıma giriyor. Çünkü üretimi pahalı ve firmalar antibiyotiğe yatırım yapmaktansa kanser ilaçlarına yatırım yapıyorlar. Sonuç olarak kullanabileceğimiz antibiyotik az ve yeni antibiyotik yok. Direnç gelişimi duyarlı bakterinin mutasyona uğramasıyla oluşuyor. Direncin yayılımı aynı cins içinde değil farklı türlere de bulaşabiliyor. Antibiyotikler gerçekten kurtarıcı ama bu noktada bir kısır döngü var. Direnç maliyeti artırıyor, çünkü yeni daha güçlü ve birden fazla antibiyotik gerektiriyor. Hastanede yatışa hatta ölüme sebep olabiliyor. Sorun direncin taşınması, yetersiz enfeksiyon kontrolü, hayvanlarda ve insanlarda uygunsuz antibiyotik kullanımı gibi etkenlerdir. Sadece insanlarda değil hayvanlarda da çok ilaç kullanıyoruz. Kuzey Amerika’da antibiyotiklerin yüzde 50’si hayvanlarda kullanılıyor."