Köylüleri kızamık korkusu sardı

   Aydın’ın Karacasu ilçesine bağlı Güzelbeyli köyünde kızamık hastalığına yakalanan 6,5 aylık bebek hayatını kaybetti.

   Doktorların, ölen bebeğin annesine de kızamık virüsü bulaştığını belirtmesi üzerine, aileye taziye ziyaretinde bulunan köylüler panik yaşadı. Mustafa-Mesrure Çakal çiftinin 6 aylık oğulları Hüseyin, Haziran ayı sonunda nefes darlığı şikayetiyle Nazilli Devlet Hastanesi’ne müracaat etti. Daha sonra ilçedeki özel bir hastaneye kaldıran Hüseyin, buradan da İzmir Dr.Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi.

   Tedavi altına alınan ve iyileştiği belirtilen Hüseyin Çakal, 3 günlük gözetimin ardından taburcu olacağı gün 6 Ağustos günü kızamık hastalığından vefat etti. Ramazan Bayramı öncesi arefe günü köyünde toprağa verilen Hüseyin Çakal'ın yakınları gün içinde gelen haberle şok geçirdi. İzmir Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi yetkilileri minik Hüseyin'in yakınları ile Karacasu Toplum Sağlığı Merkezi'ni arayarak, hastanede refakatçi kalan anne Mesrure Çakal'a da kızamık virüsünün bulaştığını ve annenin kimseyle yakın temasa geçmemesi gerektiğini ifade etti. Gün boyu Çakal'a taziyelerini ileten köy sakinleri endişeye kapıldı. Kısmi karantinaya alınan 388 nüfuslu köyde bayramın birinci ve ikinci günü aşılama çalışması yapıldı.

   Aşılamaya rağmen endişeleri devam eden köylüler, bayramda birbiriyle sarılıp kucaklaşmadan uzaktan bayramlaştı. Çocuklarını ilk olarak Nazilli Devlet Hastanesine ardından özel bir hastaneye götürdüklerini ifade eden acılı anne Mesrure Çakal, 2-3 günlük gözetimin ardından taburcu olmayı beklediklerini söyledi. Çakal, "Kızamık hastalığını hastanede kaptığını doktorlar söyledi. Hastanede kızamık salgını varmış. Hastalık Suriye’den gelen çocuklardan bulaşmış. Çocuğum taburcu edileceği sırada yoğun bakıma alındı. 6 aylık çocuğa aşı ve tedavi olmadığı için oğlum hayatını kaybetti. Benim çocuğumda kızamık çıktıktan sonra, bütün çocuklar aşı yapıldığını öğrendim. Erken teşhis yapılsaydı, bugün çocuğumuz ayaktaydı” dedi.

İHMAL İDDİASI

   Kendisinde olağan dışı bir şey olmadığını söyleyen Mesrure Çakal, şunları söyledi: “Refakatçı kalacağım için kan tahlili vermiştim. Çocuğumun öldüğü gün sabah tahlil sonucu için tekrar gittim ama bana bir şey demediler. Daha sonra köyümüze geldik ve cenazemizi gömdük. O ara bir haber geldi ve apar topar her şeyi alt üst etti. Ne cenazemizi gömdüğümüzü bildik ne de acısını çektik. Kızamık olduğumu ve kimseyle temas etmemem gerektiğini söylediler.

   Yani önceden kızamık belirtisi varsa önlem alınması gerekirdi. Yani çok büyük ihmal var. Şuan kızamık gibi görünmüyorum ama bana da ilaç verdiler." Yeterli önlem alınmamasından dolayı yeğenini kaybettiğini iddia eden hala Ayşe Çoban da, şikayetçi olacaklarını söyledi. Hüseyin’in hastanede 4 hafta kaldığını hatırlatan Çoban, “Bizden birkaç gün önce taburcu olan hasta yakını, hastanede kızamık salgını olduğunu söyledi. Salgını taburcu olanlara haber veriyorlarsa, hastanede yatan hastalara neden söylemiyorlar. Niye bir önlem almıyorlar" diyerek tepki gösterdi.

"BAYRAMDA KİMSE TOKALAŞMADI, HERKES BİR KÖŞEYE ÇEKİLDİ"

   Arefe günü gelen telefonla ne yapacaklarını şaşırdıklarını ifade eden Güzelbeyli Köyü Muhtarı Mehmet Apaydın ise, “Aile Sağlığı Merkezi doktorumuz aradı. Çocuk bulaşıcı kızamık virüsünden hayatını kaybetmiş ve çocuğun başında duran annesinin de kızamık virüsü olduğu öğrenilmiş. Taziye nedeniyle anne birçok köylümüzle görüştü. Madem böyle bir durum vardı niçin erken haber vermediler? Köyümüzde büyük bir panik yaşandı ve köy karantinaya alındı. Sağlıkçı arkadaşlarımız gelip bayramda köyde aşılama çalışması yaptı. Kimse kimseyle bayramlaşıp, tokalaşmadı. Herkes bir köşeye çekildi. Kendi çocuklarım bile gelmedi. 'Köyümüzde böyle salgın hastalık var, aşısı olmayan gelmesin' diye haber bıraktım. Köyümüzde eski bayramların tadı kalmadı" diye konuştu.

HASTANEDEN İHMAL İDDİALARINA YANIT

   Konuyla ilgili olarak İzmir Dr.Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden yapılan açıklamada ise, şu ifadelere yer verildi: “Hasta uzamış atak bronşiolit ve bronkopnömoni (Tedaviye cevap vermeyen Zatürre) tanısı ile 09 Temmuz 2013 tarihinde hastanemizde yatmış olup, 23 Temmuz 2013 tarihine kadar süt-oyun çocuğu 2 kliniğinde izlenmiş, genel durumunda kötüleşme ve mevcut solunum sıkıntısının artması nedeniyle yoğun bakım ünitesine devredilmiş, 06 Ağustos 2013 tarihinde döküntülerinin başladığı dönemde influenza ve boğmaca kültürü ve kızamık serolojisi Halk Sağlığı müdürlüğüne gönderilmiştir.

   Aileye hastalığın seyri ve bunun viral bir enfeksiyona bağlı olduğu ve ağır geçirilmekte olduğu anlatılmış olup, kızamık serolojisi sonucu müspet çıktığında da aile derhal bilgilendirilmiştir. Kızamıkta tedavi destekleyici vasıfta olup buna yönelik hastaya uygun dozda A vitamini uygulanmıştır. Son zamanlarda ülkemizde de toplum kaynaklı kızamık vakalarının sayısında artış gözlenmektedir. Kuluçka süresi göz önüne alındığında, kızamık hastalığının bu hastaya toplumdan mı, hastanemizden mi bulaştığını belirlemek mümkün değildir. Ayrıca annede de döküntüler gözlenmiş, derhal İl Sağlık Müdürlüğüne kan tetkiki gönderilmiş ve kızamık müspet bulunarak ilgili kurumlar bilgilendirilmiştir. Hasta hastanede yattığı süre içerisinde aynı odada bulunan herhangi bir kızamık vakası yoktur. Hastanemizde şu ana kadar hastane kökenli kızamık salgını görülmemiştir ve şu anda yatan kızamık vakası bulunmamaktadır. Hastanın yattığı süre içerisin de tıbbi anlamda yapılması gereken her şey yapılmış yoğun bakımda takipleri gerçekleşmiş ve ihmal olmamıştır.”