Bitki çaylarında doping tesiri

İzmir Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Esat Karakoç, sportif hayat sonrasında da hayati tehlikelere yol açan doping kullanımı hakkında önemli uyarılarda bulundu. Son olarak atletizm ve güreş dallarında ortaya çıkan doping skandalları ile birlikte Türk sporunda kara günler yaşanmaya devam ediyor. Gözlerin federasyon, antrenörler ve sporcular üzerine çevrildiği bu günlerde İzmir Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Esat Karakoç, doping kullanımı ve doping etkisi yapan maddelerin kullanımı konusunda sporcuları bilinçlendirecek önemli uyarılarda bulundu.

Doping kullanımının sportif faaliyetlerin sona erdiği yıllar için de hayati risk oluşturduğuna dikkat çeken Dr. Karakoç, “Bazı Uzak Doğu kökenli bitki çaylarının bile ne tip etken madde içerdikleri kontrol edilmeli veya Doping Kontrol Merkezi’ne sorulmalıdır” dedi. Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) tarafından yasaklanmış doping içeren çok sayıda ilaç olduğunu belirten Dr. Esat Karakoç, “Bazı öksürük şurupları, insülinler, anti gribal ilaçlar, idrar söktürücüler, astım ilaçları, kalp ritmini düzenleyen bazı ilaçlar, bazı ağrı kesici ilaçlar, narkotik madde, kafein ve efedrin içeren ilaçları kullanmadan önce sporcular kesinlikle bir doktora danışmalılar” dedi. Bazı bitkisel ürünlerin de yasaklı maddeleri içerdiğine değinen Karakoç, “Yasaklı maddeleri içeren bitkiler ve bazı bitki çaylarda yasaktır. Bu nedenle genelde Uzak Doğu kökenli bitkisel çayların kullanılmadan önce ne tip etken madde içerdikleri kontrol edilmeli veya Doping Kontrol Merkezi'ne sorulmalıdır” diye konuştu. Doping maddelerinin hemen hepsinin vücutta kısa ya da uzun süreli yan etkilere neden olduklarını söyleyen Karakoç, “Erkeklik hormonu benzeri maddelerin kalp krizi iyi ve kötü huylu tümör oluşumu, karaciğer fonksiyon bozukluğu, kısırlık gibi rahatsızlıklara neden olduğu bilinmektedir. Bu maddeleri kullanan sporculardan bazılarının sportif yaşamları sırasında ya da sporu bıraktıktan sonra bu maddelerin kullanımı nedeniyle oluşan hastalıklar yüzünden öldüğü bilinmektedir” dedi.

Karakoç, diğer doping ve yasaklı maddelerin yan etkileri hakkında da şu bilgileri verdi:

“Uyarıcı kullanımı ile kalp ve diğer hayati organların düzenli çalışması bozulabilir. Ağrıyı hissetmemek için kullanılan narkotiklerin pek çoğu solunum depresyonuna neden olup fiziksel ve psikolojik bağımlılık gibi oldukça tehlikeli yan etkileri bulunmaktadır. Anabolik steroidler hemen hemen vücuttaki tüm organlarda yan etkiler oluşturabilir. Anabolik ajanlar normal hormon fonksiyonunu etkiler. Anabolik steroidler karaciğer hastalığı riskini artırır kan basıncını yükseltir yüksek yoğunluklu lipidlerin düzeyini yükselterek kardiyovasküler olay riskinin artmasına neden olur. Bu etkilerinin yanı sıra psikolojik etkileri de bulunmaktadır. Diüretiklerin kullanımı dehidratasyona kas zayıflamasına kramplara kan basıncının düşmesine ve elektrolit dengesizliğiyle oluşan kalp düzensizliklerine neden olabilir.”

Doping, sporcunun yarışma sırasında fiziksel ve zihinsel performansını arttırmak amacı ile Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) tarafından yasaklanmış madde veya yöntemlerin sporcu tarafından bilinçli veya bilinçsiz olarak kullanımıdır.