Baluken’den 'tezkere' açıklaması

   BDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, “Suriye ile ilgili özelikle bu son tezkere ile ilgili yapılan tartışmaları son derece talihsiz buluyoruz. BM kararı olmadan uluslar arası bir karar, hukuksal meşruiyeti tartışılmayan bir karar çıkmadan en ön safta tekrar hükümet yetkililerinin çıkarak savaş çağrıları yapmalarını biz son derece tehlikeli girişimler olarak değerlendiriyoruz” dedi.

 Türkiye’nin çatışmalı süreç açısından belki de son 30 yılının en rahat dönemini yaşadığı bir süreçten geçtiğini belirten Baluken, “Herşeyden önce toplum bir nebze de olsa rahatladı. Türkiye kendi sorunlarıyla demokratik zeminde, siyasal alanda yüzleşme ve ortak çözüm üretme fırsatı buldu. Sorunların diyalog ve müzakere yoluyla çözülebileceğine dair inanç giderek arttı. Bu sürecin kıymeti doğru anlaşılmalı ve demokratik çözüm sürecinin başarısı için herkes ortak mücadele sahibi olmalıdır” diye konuştu. Sürecin başlamasının ardından ölümlerin durduğunu belirten Baluken, “Bugün yakalanan çatışmasızlık ortamının büyük önem taşımaktadır. Çatışmalı dönemde Türkiye çok şey kaybetti. Ama bugün görüyoruz ki çatışmazlık süreci Türkiye’ye çok şey kazandırdı, kazandırıyor. Bur insanımızın dahi hayatını yitirmemiş olması en büyük kazanımımızdır” diye konuştu. Çözüm sürecine karşı çıkanları eleştiren Baluken, “Politikasını milliyetçilik, ırkçılık ve çatışma üzerine kuranlar demokratik çözüm sürecinde siyaseten kaybedeceklerini hatta kaybetmeye başladıklarını gördükleri için bugün bu sürece karşı çıkıyorlar. Bugün çözüm sürecine karşı çıkan, bunun siyasetini örgütleyenler aslında 2012’nin o kara kablosuna özlem duyuyor. Her gün ölümlerin yaşandığı ortama geri dönmek istiyorlar. Çünkü kandan gözyaşından besleniyorlar” dedi. Hükümetin üzerinde çalıştığı yeni demokratikleşme paketini bir an önce kamuoyu ile paylaşmasını isteyen Baluken, “Gerek demokratikleşme paketini yarattığı acil ihtiyaç gerekse de Ortadoğu’da yaşanan sıcak gelişmeler nedeniyle parlamentonun vakit kaybetmeksizin toplanması gerekmektedir. İçeride demokratikleşme talepleri hızla yükselirken, yakın bölgemizde savaş ihtimali neredeyse kapıya dayanmışken tarihsel bir sorumlulukla karşı karşıya olan Meclis’in tatilde olması düşünülemez. Meclis Eylül başı itibariyle toplanmalı ve ülkeninin temel ihtiyaçlarının bir an önce gündemine almalıdır” dedi.

Baluken, 1 Eylül Dünya Barış Günü’de İstanbul, Diyarbakır, Van ve Mersin’e eş zamanlı büyük bir miting yapacaklarını, aynı gün Gaziantep’te de DTK’nın yapacağı mitinge de destek vereceklerini, BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın İstanbul’daki mitinge, BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak’ın da Diyarbakır’daki mitinge katılacağını söyledi.

Baluken, basın toplantısında gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Başbakan Erdoğan’ın PKK’nın yüzde 20’sinin çekildiğine ilişkin açıklamasının anımsatılması üzerine Baluken, şunları söyledi:

“PKK’nın KCK’nın neler yaptığı zaten vermiş olduğu rakamlardan zaten ortaya çıkıyor. Geçen yıl bu zamanlarda bine yakın can kaybının yaşandığı bir süreçten hükümetin gerekli yasal düzenlemeleri yapmadan bir geri çekilme sürecini KCK’nın başlatması, büyük bir disiplin içerisinde bir can kaybı yaşanmadan bunu yerine getirmesi zaten PKK ve KCK’nın büyük bir gayret içerisinde olduğunu ortaya koyuyor. Başbakan bu süreç içerisinde demokratikleşme ile ilgili yasal ve anayasal çalışmaları kamuoyu ile paylaşmak ve aktarmak sorumluluğu ile yükümlüdür. Burada Başbakan bir algı yönetiyor. Kendi üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmemenin kamuoyunda halk nezdinde tartışılmamasını sağlamaya çalışıyor.”

Suriye tezkeresine ilişkin bir soru üzerine Baluken, “Eğer AKP Hükümeti yeni bir savaş macerasına girecekse tabi ki geçmiş olan tezkere üzerinden herhangi bir süreç yürütemeyecektir. Yeni bir süreci yeni bir tezkereyi Meclis’in gündemine getirmesi gerekecektir. Böylesi bir şey yaşanırsa BDP olarak daha önceki tezkerede olduğu gibi bu tezkerede de yine savaşa karşı en güçlü muhalefeti ortaya koymak için biz Meclis’te olacağız” dedi.

“Suriye tezkeresi gündemde, böyle bir talep gelirse tavrınız ne olur?” sorusu üzerine ise Baluken, şunları söyledi:

“AKP hükümetinin dış politikasında bir savaş ısrarı devam ediyor. Suriye ile ilgili özelikle bu son tezkere ile ilgili yapılan tartışmaları son derece talihsiz buluyoruz. BM kararı olmadan uluslararası bir karar, hukuksal meşruiyeti tartışılmayan bir karar çıkmadan en ön safta tekrar hükümet yetkililerinin çıkarak savaş çağrıları yapmalarını biz son derece tehlikeli girişimler olarak değerlendiriyoruz. Daha önce Meclis’te çıkmış olan tezkere uluslar arası bir hukuk meşruiyetinin sağlanması şartını öngörüyordu. BM kararı olmadan böylesi bir hukuksal zeminin sağlandığını ifade etmek mümkün değildir. Dolayısıyla eğer AKP Hükümeti yeni bir savaş macerasına girecekse tabi ki geçmiş olan tezkere üzerinden herhangi bir süreç yürütemeyecektir. Yeni bir süreci yeni bir tezkereyi Meclis’in gündemine getirmesi gerekecektir. Böylesi bir şey yaşanırsa BDP olarak daha önceki tezkerede olduğu gibi bu tezkerede de yine savaşa karşı en güçlü muhalefeti ortaya koymak için biz Meclis’te olacağız.”

Bir soru üzerine de Baluken, “Silahsız eylem yapma gibi bir durum PKK için de değil bütün halklar için meşru bir haktır. Hükümet bu konuda gerekli adımları atmazsa Türkiye halkları alanlarda, meydanlarda, Meclis platformlarında bunları gündemleştirmenin hükümet üzerinde demokratik bir baskı oluşturmanın arayışı içinde olacaklardır” dedi.