Gezi Parkı'na ilişkin çok tartışılacak açıklama

Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar, Gezi olaylarının İmam-Hatip'lere talebi artırdığını savundu ve nedenini şöyle izah  etti: “Olaylarda gençliğin halini gören anne babalar çocuklarını İmam-Hatip'lere yazdırmaya başladı..."'

Türkiye Diyanet ve Vakıf Görevlileri Sendikası'nın (Diyanet-Sen) Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar,  Gezi Parkı Olayları'nın İmam-Hatip'lere talebi artırdığını anlatarak  "Olaylarda gençliğin halini gören anne babalar çocuklarını İmam-Hatip'lere yazdırmaya başladı" diye konuştu.

Yeni Akit'ten Muhammet Erdoğan'ın Diyanet Sen Başkanı Bayraktutar ile yaptığı röportaj şöyle:

"İSLAM'A TOPYEKÜN SAVAŞ VAR"

-Mısır ve Suriye'de yaşanan olayları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu iki ülkeyi beraber ele aldığımızda şahsım olarak şu sonuca varıyorum. İslam dünyasına açılmış topyekün bir savaş var. Emperyalist güçler, kendi çıkarları ve kendi idealleri uğruna demokratik yollarla başa gelenleri yerinden alabiliyor veya zalimce halkını katledenlere ses çıkarmayabiliyor. Tamamen çıkarcı ve menfaat duyguları içersinde İslam dünyasını kullanıyor ve Müslümanları birbirine kırdırıyorlar.

"İSLAM BİRLEŞMİŞ MİLLETLERİ"

-Peki bilinen bu gerçekler göz önüne alındığında İslam alemi ne yapmalıdır?

BM, AB ve NATO gibi uluslar arası kuruluşlar emperyalist güçlerin amaçlarına hizmet etmek için oluşturulan yapılardır. Kuruluşlarından bu yana Müslümanlara yapılan zulümler ile son zamanlarda Mısır ve Suriye'deki olaylarda da görüldüğü gibi bu uluslar arası kuruluşlar atılması gereken adımları atmıyor. O zaman İslam dünyasının yapacağı tek şey, İslam Birleşmiş Milletleri'ni oluşturmasıdır.

"HER CAMİYE BİR LOJMAN"

-Din görevlilerinin sorunları konusuna gelirsek en büyük sorun nedir? 2004 yılından bu yana toplu sözleşmelere biz katılıyoruz. AK Parti Hükümetine çok teşekkür ediyoruz. Özellikle teşkilat yasasının çıkarılmasıyla din görevlilerinin birçok sorunu çözülmüştür. Birkaç sorunumuzdan bahsedersek örneğin, cami dernek başkanları, cami görevlilerinin amiri gibi davranıyor. Biz bunun önüne geçilmesini istiyoruz. Bunun yanında köylerde görev yapan İmam'larımızın eğitim gören çocukları için ek ödenek verilmesini talep ediyoruz. Ayrıca ‘her camiye bir lojman' projesinin başlatılmasını önemle rica ediyoruz. Bugün öne çıkan sorun bunlardır.

"İMAMLAR DA NİKAH KIYMALI"

-İmamların da nikah kıyması konusunda sendikanızın talebi var. Bu konuyu açar mısınız?

Biz bunu 10 yıldır talep ediyoruz. Medeni Kanunun 134. maddesinde çok küçük bir değişiklik istiyoruz. 134. maddeye Belediye Başkanları'ndan sonra Müftüler'in de eklenmesini istiyoruz. İnsanların istediği kurumda resmi nikâhlarını kıydırabilmesini talep ediyoruz. Bu Müslüman halkın demokratik bir hakkıdır. Demokratik hükümetten ve demokratik anlayışta olanlardan bunu ısrarla istiyoruz.

"İMAM-HATİPLER ÜLKENİN KASKOSUDUR" -

İmam-Hatip'lere yapılan kayıtlar ne aşamada? Talepten memnun musunuz?

İmam-Hatip'lere çok büyük talep var. Çünkü bu okullar geçmiş yıllarda olduğu gibi bu ülkenin kaskosudur. Diğer okullarda verilen derslerle beraber Kur'an-ı Kerim, dini bilgiler ve ahlak dersleri İmam-Hatipler'de fazlaca veriliyor. Diğer okullarda çok önemlidir, ancak halk iradesini kullanarak çocuğunun dini bilgiler de almasını isteyerek İmam-Hatip'lere gönderiyor. Geçen yıl ve bu yıl kapasitenin üzerinde bir talep var. Bu bizi çok memnun etmektedir. Ayrıca Gezi Parkı Olayları'ndaki gençliğin halini gören anne babalar çocuklarını İmam-Hatip'lere yazdırmaya başladı. Bu olaylar İmam-Hatip'lere talebi arttırdı.

"CEMEVLERİ, CAMİ GİBİ İBADETHANE OLAMAZ"

-Biliyorsunuz Hükümetin bir Alevi açılımı var. Bazı Alevi kesimleri Cemevleri'nin ibadethane sayılmasını talep ediyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Cemevleri ibadethaneye açılsın fakat bir caminin yerini almasın. Cemevlerini resmi bir ibadethane şekline sokarsanız cami ayrı cemevleri ayrı olur ve ayrı bir din oluşturursunuz. Çünkü İslam'ın tek bir ibadethanesi vardır o da camilerdir. Cemevleri, Tekke ve Zaviye seviyesinde Hacı Bektaşi Veli'lerin, Pir Sultan Abdal'ların kendi öğretilerini öğrettikleri yerdir. Alevi kardeşlerimizin kendi tasavvufi anlayışları içersinde cemevlerini kullanmalarında ve devletin buraları açmasında bir sakınca yok. Fakat cami modeli olarak düşünürseniz o zaman art niyetli insanlar başka bir din ihdas etme yoluna gider bu da çok yanlış olur. Gerçek Alevilerin de böyle bir şey istediklerini sanmıyorum.