Görmeyen gözlerinin sağlam korneasını bağışladı

 Göz sinirlerindeki hasar nedeniyle doğuştan görmeyen 24 yaşındaki Eyüp Sultan Aylar, sağlam olan kornealarını bağışladı. Birincilikle girdiği konservatuardan mezun olduktan sonra kaval, piyano, bağlama çalıp solistlik yapan Aylar, "Gözleri görmediği için yuvası yıkılan insanlar var. Ben bu karanlık dünyamda öyle şeyler yapıyorum ki gözlerim açılırsa her şey alt üst olur. Benim korneam başkasına ışık olsun" dedi.

Göz sinirlerindeki hasar nedeniyle doğuştan görmeyen Eyüp Sultan Aylar Ege Üniversitesi Devlet Türk Müziği Konservatuarı’na birincilikle girdi. Kaval ve piyano çalıp, solistlik yapan Aylar, doktoru olan Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Sait Eğrilmez’in de bağlama çaldığı 'Kornea İkilisi' grubunda türkü söylüyor. Aylar, doktorunun "Korneaların sağlam, öldükten sonra iki kişinin dünyasını aydınlatabilirsin" sözü üzerine kornealarını bağışladı.

Görme engelini akıl yoluyla aşarak günlük işlerini tek başına yapabilen Aylar, şöyle konuştu: 

"Gözün eksikliğini kulak alıyor. Örneğin arabaların geçtiği güzergahları dikkatli takip ederek, iyi dinleyerek elimizdeki bastonlarla yürüyüp, kulakla işitip, görenler kadar işimizi yapıyoruz. Ben mükemmel yaşıyorum. Aklımı kullanıyorum. Çevremde kornea yüzünden yuvası yıkılanlar var. Benim madem kornealarım sağlam en azından ağırlık yapmasınlar başkalarına ışık olsunlar diye bağışlamak istedim. Ben kendime bu dünyayı kurdum. Birdenbire gözlerimin açılması bu dünyamın yıkılması, herşeyin altüst olması anlamına gelir. Benim dünyam, karanlık değil. Elektrik kesildiği zaman gören insanlar yerlerinden kıpırdayamazken biz onlara yol gösterir durumdayız."

'YÜZDE 1’İ BAĞIŞ YAPSA KORNEA BEKLEYEN HASTA KALMAZ'

Kendisi de kornealarını bağışlaşan Prof. Dr. Eğrilmez, Aylar’ın binde birden daha az görme ile bağımsız yaşıyabildiğini, yetenekleri, renkli kişiliği ile kendini seven biri olduğunu belirterek, şu sözlerle kornea bağışının önemine dikkat çekti:

"Ülkemizde TÜİK verilerine göre yılda 330 bin kişi ölüyor. Her ölen kişi kornea vericisi olabilir. Doku uyumu olmaksızın herkesin korneası bir başkasına nakledilebilir. Buna rağmen biz yılda 3 bin bağış bulamıyoruz. Yani ölenlerin yüzde biri bile kornealarını bağışlamadığı için ülkemizde 5 bin kişi kornea bekliyor. Sadece yüzde 1 duyarlılık yaratabilsek insanlarımızın yüzde 1’i ölümden sonra kornealarını bağışlasa altı ay sonra Türkiye’de kimse kornea beklemiyor olacak. Bu ulaşılmaz bir hedef değil yüzde 1 farkındalığı yaratmak hepimizin sorumluluğu. Kornealar sadece ölüden alınır ve ölümden sonra alınır. Canlıden kornea alınmaz."