Türkiye'den Kovuldular Dünya Kupası'nı Kaldırdılar

İngiliz futbol efsanesi, Gary Lineker,”Futbol basit bir oyun ve genellikle Almanya kazanır” sözü haklı çıktı. Ben de diyorum ki,”Bu kupa sana gelsin, güzel adam çabuk iyileş, Schumi Ger. Uçan kafa golleri ve orantısız skorlarıyla ardından bir çok anı bırakan Dünya Kupası da bitti. Uykusuz geceler geçirdik, ama gerçek futbol seyretmek de güzeldi sonuçta. En azından biz de futbol mu oynuyoruz demek ve eleştirmek şansımız oldu. Bu sezon Fenerbahçe’mi yoksa Galatasaray’mı 4 yıldız takacak derken, Son Dünya Kupasını 1990 finalinde yine Arjantin’i yenerek alan panzerler,4. kez Dünya Kupasının sahibi olarak 4. yıldızı taktı bile. Tebrikler Almanya diyorum. Anlamadığım bir nokta, Önce Beşiktaş’tan, ”Yeniköy Kasabı” tiplemesiyle postalanan Del Bosgue, İspanya Dünya Kupası kazandırdı. Sonra da Fenerbahçe’nin “Alman Köylüsü” diye aşağılayıp kovduğu Low, Almanya ile Dünya şampiyonu oldu. Türk futbolu adına oturup da üzerinde düşünülmesi gereken trajıkomik bir durum. Kısa bir süre çalıştırdığı Beşiktaş’tan ayrılmasının ardından İspanya Milli takımına FİFA Dünya Kupası kazandıran Del Bosgue’den sonra, Fenerbahçe ve Adanaspor’da tutunamayıp Almanya’nın başına geçen Joachim Low’de Dünya Şampiyonu oldu. Joachim Low, Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ın göreve getirdiği ilk teknik adam oldu. Lig’i 3.sırada bitirdi diye sezon bitimin de APS ile ülkesine yollandı… Daha sonra Adana ile anlaştı. Ancak şans bu ya, alınan kötü sonuçların ardından yollar yine ayrıldı. Del Bosgue ise Türkiye Kupasında Konyaspor karşısında alınan yenilgi sonrasın da onu da ülkesine postaladılar. Del Bosgue İspanya Milli Takımının başına geçti ve önce Dünya Kupası, sonra da Avrupa Şampiyonasını kazandırdı. Çok değil, ülkemiz de “Bazı yerli teknik adamlarına tanınan tolerans” kadar sabredilseydi keşke. Başarının anahtarını Low’e soruyorlar.”Kadroda 30 yaşın üzerinde oyuncum yok, ayrıca bu zafer mükemmel eğitim ve antrenmanın bir ürünü ” diyor. Bir de bize bakalım, Adam 30 yaşını geçmiş,”Ben hala oynayacağım” diyor. Brezilya’dan zaferle dönen Almanya, futbol da dönüşüm projesinin tohumlarını 14 yıl önce atmışlar. Bu geçen süre içinde 1 milyar euro harcanan projeyle futbolcular tıpkı diğer meslekler de olduğu gibi, belirli müfredata göre eğitim almış. Biz de ders alabilsek, tabi alacak kapasitemiz var ise… Low ve Del Bosgue Türkiye’den 1 kez kovuldular. Ancak adamlar Dünya Kupası aldılar. Her iki teknik adam da önemli başarılar yakalayarak futbol tarihine isimlerini altın harflerle yazdırdılar. Yani Almanlar kazandı, Türk futbolu kaybetti diyebiliriz. Bunlar da bize kapak olmuştur herhalde. Yılmaz Vural, 30 kez kovuldu, ama hala bir kupası bile yok. Bu nasıl bir iştir anlayan var ise beni de aydınlatsın.