Tek Gıda-İş Sendikası üyeleri, Çaykur Genel Müdürlüğü'nün yanı sıra kuruma ait 58 işletmede de 'Bu işyerinde grev vardır' pankartı asıldı, 4’er grev gözcüsü önlüklerini giyerek nöbete başladı. Çaykur Genel Müdürlüğü önünde toplanan işçilere, Sendikal Güç Birliği Platformu'na bağlı Kristal İş Genel Başkanı Bilal Çetintaş, Petrol İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın, Belediye İş Sendikası Genel Başkanı Nihat Yurdakul, Deri iş Sendikası Genel Başkanı Musa Selvi, Basın iş Sendikası Genel Başkanı Yakup Akkaya, Hava İş Sendikası Genel Başkanı Atilla Ayçın, Birleşik Metal iş Sendikası Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu ile CHP, Türkiye Gençlik Birliği, ÖDP, Türk Tabipler Birliği ve KESK üyeleri katılarak destek verdi.
İşçiler, Çaykur önünde halay çekerek, horon tepti. İşçiler, 'Birleşe, birleşe kazanacağız', 'Çaykur işçisi yalnız değildir' ve 'İşçiyiz, haklıyız kazanacağız' sloganları attı.
"UZLAŞMA ORTAK AKILA BULUNABİLİR"
Tek Gıda-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Türkel, grevin bölge ve Çaykur tarihinde bir ilk olduğunu belirterek, 5 yıldır toplu iş sözleşmesinden mahrum bırakılan kurumda görevli 10 bin işçinin taleplerinin toplu sözleşme masasında karşılıksız bırakıldığını savundu. Türkel, şöyle konuştu:
"2009 yılından bugüne sendikamız ve Çaykur işçileri toplu iş sözleşmesinden mahrum kaldı. Kamu çerçeve protokolü çerçevesinde imzalanmış toplu iş sözleşmesi ücretleri üyelerimize avans olarak ödendi. Ancak, sosyal yardımlar ödemedi. İşçilerimiz 5 yıldır toplu iş sözleşmesi haklarından genel anlamda mahrum bırakıldı.
Çaykur işçisi ekonomik anlamda Genel Müdürümüzün açıkladığı gibi 2 bin 80 TL ücret almıyor. Çaykur'da yaklaşık 1600 arkadaşımız 1000 TL’nin altında ücret almaktadır. 3 bine yakın arkadaşımız ortalama 1200 TL ücret alıyor. Masadaki taleplerimiz yüksek olabilir. Uzlaşma ortak akılla bulunabilir. Uzlaşma, dayatma, teslim olma değildir. Pazarlık için bizim karşımıza her hangi bir rakamla gelinmedi. Günlük ortalama 17 TL civarında talebimiz var. Çaykur buna karşılık işçisine kaç lira vermeyi kabul ediyor? 'Veremeyiz' diyorlar. Ne vereceksiniz? 'Kamu çerçeve protokolü dışına çıkamayız' diyorlar. Kamu çerçeve protokolü yasa gereği bir iyi niyet belgesidir. Biz bunları kamuoyuna anlattık. Ancak ortak bir nokta bulamadık ve grevi uygulamaya koyduk."
"GREV KIRICILIĞI YAPILIYOR"
Tek Gıda-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Türkel, greve katılan işçilere greve katılmamaları yönünde baskı yapılamayacağını ifade ederek şöyle devam etti:
"Çay kampanyasına yaklaşık 1 ay varken, 19 Mayıs'ı bile bekletip 20 Mayıs’ta çalışanları işbaşı için çağıran Çaykur 2 gün önce 7 bin Çaykur kampanya işçisine, 'Acele gelin, iş başı yapın' dedi. Burada grev kırıcılığı yapılıyor. Bu grev dolayısıyla Çaykur işçisinin cebine 1 ay daha fazla ücret girecekse bundan memnuniyet duyarız. İşçilere çalışmaları yönünde psikolojik baskı uygulanacak. 20 yıldır kamuda böyle bir grev olmadı, Çaykur’'a ise ilk. Sendikamız 'Bu iş yerinde grev vardır' yazısını anlaşma ile kaldırmadığı müddetçe hiç kimse bitiremez. Bu grevi ancak Tek Gıda-İş Sendikası ve üyeleri bitirir. Başka hiç kimse bitiremez. Grevi bitirmek Çaykur ve Kamu İşverenleri Sendikası’nın elindedir. Çaykur’un kaldırmayacağı hiçbir dayatma içerisinde olmadık."
Genel Başkan Mustafa Türkel, grevin sendika yöneticilerinin egolarını tatmin için değil, işçiler için n yapıldığını belirterek şöyle dedi: "Grev;, Çaykur işçisi devam etme kararını sürdürdüğü sürece devam edecek. Greve katılmayanlara da çağrı yapacağız. Akşam eve gittiğinizde çocuklarınız, eşiniz size 'Baba senin arkadaşların grevde, sen greve katıldın mı?' dediğinde o babanın çocuklarının gözüne bakarken yaşayacağı utancı kaldırabilecekler mi? Onları bu greve olabildiğince çabuk destek vermelerini bekliyoruz. Çünkü grev onlarla birlikte daha çabuk sonuçlanacaktır. Aksi takdirde ne bu grev biter, ne onlar bu toplu iş sözleşmesinden yaralanabilir, ne de bu greve katılan arkadaşlar kendilerini huzur içerisinde hissedebilir. Yol yakın, elimizi havada tutuyoruz ve ortak akılda buluşmaya hazırız. Bizimle uzlaştığınız an grevi 1 dakika içerisinde tamamlarız. Çaykur'da işvereni sendikaya ders vermek iddiasıyla grevi dayatanlara söylüyorum; inatlaşma uğruna Çaykur kampanyasında yaşanabilecek olumsuzlukların sorumluluğu şu andan itibaren Çaykur'un omuzlarında olacaktır."
"ÇAYKUR İŞÇİSİNİN YANINDAYIZ"
Sendikal Güç Birliği Platformu sözcüsü Kristal İş Genel Başkanı Bilal Çetintaş da, Çaykur işçisinin yanında olduklarını söyledi. Çetintaş, "Çaykur işçisinin sesine kulak verilsin. Taleplerimizi masada görüşerek bitirmekten yanayız. Grev başlar ama bitirme onlara aittir. Çaykur işçisinin aldığı grev kararını sendikası ile birlikte mücadele sonucunda bitirmesini istiyorum. Bu grev birlik içerisinde başarıya ulaşır" açıklamasında bulundu. DİSK üyesi Birleşik Metal İş Sendikası Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu da, 2013'ün emekçi hareketinin yoğunlaştığı ve başarının ortaya çıktığı bir yıl olacağını belirterek şunları söyledi: "Cam işçileri bunu 2013 yılının başında gösterdi. İşverenin o dayatmalarını püskürttü. Burası Başbakanın memleketi. Türkiye’de Çaykur işçilerinin sorunlarını çözemeyen bir Başbakanın gerçekten önemli eksiklikler içerisinde olduğunu düşünüyorum. Çaykur işçisine yapılan mücadele bütün sendikalara yapılıyor. Kendi yarattıkları zombilerle emek hareketini engellemeye çalışıyorlar. Bütün iş kollarında bu oluyor." İşçiler atılan sloganların ardından grev gözcülerini Çaykur önünde bırakarak Tek Gıda-İş Sendikası Rize Şube Başkanlığı’na doğru yürüdü. Polis açıklama ve yürüyüş boyunca çevrede güvenlik önlemi aldı.