Alevi Bektaşi Federasyonu: Haram sofrasında oturmak Alevilere yakışmaz
Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) bugün Ankara Mülkiyeliler Birliği'nde Cumhurbaşkanı Adayı Recep Tayyip Erdoğan'ın Alevilere yönelik 'iftar daveti' ile ilgili bir basın toplantısı düzenledi. ABF Genel Başkanı Fevzi Gümüş, AKP'nin Alevi düşmanlığının açık, met ve planlı olduğunu söyledikten sonra "Davete katılmayacağız çünkü; Gazze'de, Suriye'de, Irak'ta çocuklar ölürken, lüks lokantalarda iftar sofralarında, sahte gülücüklerin atılacağı ve yalan demeçlerin verileceği 'haram sofrasında' oturmak Alevilere yakışmaz" dedi.
Toplantıya, ABF bileşenlerinden Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri Genel Başkanı Müslüm Doğan, Alevi Kültür Dernekleri adına Sami Emiroğlu, Hüseyin Gazi Vakfı Bakanı Gülağ Öz, PSA 2 Temmuz Vakfı ve Serçeşme Cemevi adına Emel Sungur, Hacı Bekta Veli Derneği Başkanı Ali Rıza Yıldırım, ABF yöneticileri Necdet Saraç, Recai Aksu, Ali Yıldıırm, Hakverdi Çelik, Hıdır Çam, Haydar Şahin, Eyüp Tek, Fadime Türkyılmaz ve Alevi Dedesi Hüseyin Dedekargınoğlu katıldı.
ABF Genel Başkanı Fevzi Gümüş iftar davetine katılmama gerekçelerini tek tek sıraladıktan sonra "Çünkü biz çözüm istiyoruz. Başbakan ve Cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan ise çözüm aramıyor 'konu mankeni' arıyor. Alevi Bektaşi Federasyonu konu mankeni olmayı, vitrin süsü olmayı reddediyor" dediği konuşmasının tamamında şunları söyledi ;
"BAŞBAKAN DOĞRU SÖYLEMİYOR"
"Bu akşam AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbşkanı adayı olarak federasyonumuz Alevi Bektaşi Federasyonu'nu ve bileşenlerini Ankara Palas Oteli'nde bir iftar yemeğine davet etti. Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler'in koordinesinde gerçekleştirilen iftar yemeğine çok sayıda Alevi sivil toplum örgütü ve Alevilikle ilgili çalışma yapan akademisyenler de davet edildiğini biliyoruz. Başbakan Yardımcısı İşler, davetle ilgili yaptığı açıklamada, “Aleviler ilk defa bizim dönemimizde devlet tarafından muhatap alındı ve çok güzel ilişkiler geliştirildi' diyor. Davetin asıl sahibi Başbakan ve Cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan ise “Aleviler Alevi olduğunu ilk kez AKP döneminde dile getirdiler' diyor... Ne Başbakan, ne de Başbakan Yardımcısı doğruyu söylemiyor...AKP'nin 12 yıllık iktidarında Aleviler lehine ciddi tek bir adım bile atmadı. Eşit yurttaşlık gibi temel bir talebimiz de bir yana 'ayrıştırıcı ve nefret içeren dil' bile 'bilerek ve isteyerek' değiştirilmedi."
"ALEVİNİN ADI BİLE YOK"
"Cemevlerinin ibadethane olarak tanınmasından zorunlu din derslerinin kaldırılmasına, Madımak Oteli'nin müze yapılmasından Alevi-Bektaşi dergahlarının ve mal varlıklarının iadesine, Hacı Bektaş Dergahı'nın müze statüsünden çıkartılmasından ders kitapları başta olmak üzere bütün yazılı ve görsel medyadaki nefret içeren yayınların temizlenmesine, nefret suçlarına karşı cezai yaptırımların artırılmasına kadar hiç bir talebimiz yerine getirilmedi. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yaptırdığı 293 sayfalık ‘Dini Hayat Araştırması’nda Alevinin adının bile olmaması bir dönemi ama asıl olarak bir zihniyetin çok iyi bir özetidir... 12 yıllık AKP dönemi, ayrımcılığın, eşitsizliğin, hukuksuzluğun arttığı, laiklik kırıntılarının bile yok edildiği, devletin tam anlamıyla bir AKP devleti olduğu, yalanın, rüşvetin ve yolsuzluğun neredeyse normalleştirildiği, siyasal İslamın her alanda öne çıktığı bir dönem oldu..."
"DAVETE KATILMIYORUZ, ÇÜNKÜ…"
"Bütün bu nedenleri yan yana getirdiğimizde; Bu iftar davetine katılmayacağız çünkü; Daveti yapan Erdoğan, Alevilerin haklarını çalan, cemevine hakaret eden, katillerin affına, Sivas katliamı gibi bir insanlık davasının zamanaşımına ‘hayırlı olsun’ diyen, Aleviler başta olmak üzere kendileirne benzemeyen herkesi fişleyen, Alevilere ‘Yuh’ çektiren, Alevi katillerini seçim meydanlarında öven birisidir...Davete katılmayacağız çünkü; AKP'nin de kendisinin de partisinin de Alevi düşmanlığı açıktır, nettir, planlıdır... Davete katılmayacağız çünkü; Erdoğan her fırsatta Alevi düşmanlığı yapıyor. ‘Alisiz Alevilik’ gibi bir tek Alevi derneğinin bile savunmadığı tezleri gerçekmiş gibi sunuyor. Hayali düşmanlar yaratarak Alevilere karşı düşmanlığı körüklüyor. Davete katılmayacağız çünkü; 2014 yılı itibariyle bu ülkenin 81 ilinde olarak Alev bir tek Vali, bir tek Emniyet Müdürü, bir tek Eğitim Müdürü yoktur. Bunun sorumlusu ise AKP ve Erdoğan'ın bizzat kendisidir...Davete katılmayacağız çünkü; KPSS sınavını kazanan Alevi gençlerin önünü mülakat denen ayrımcı yöntemle kestiren kişi, Alevi olduğu ortaya çıkan bir tek genci kamuda, belediyelerde işe aldırmayan kişi daveti yapan kişidir..."
"ÖLÜMLERE KARAR VEREN..."
"Davete katılmayacağız çünkü; Gezi direnişi eylemlerinde öldürülen bütün Alevi gençlerinin ölüm kararını veren ve ‘polise kararı ben verdim’ diyen kişi daveti yapan kişidir. 14 yaşındaki Berkin Elvan'ı ‘terörist’ ilan ederek annesini ve babasını yuhallattıran kişinin davetine katılmak, Ali İsmaillerin, Abdocanların, Ethemlerin, Berkinlerin öldürülmelerine de onay vermek anlamına gelecektir... Davete katılmayacağız çünkü; Gezi sürecine ‘Alevi ayaklanması’ diyerek Alevileri ve Alevi mahallerini hedef ‘gösteren kişidir. Davete katılmayacağız çünkü; ‘Camiye ayakkabıyla girdiler’ diye aylarca yalan yayan kişi, Caferilerin İstanbul'daki camisinin üst üste yakılmasına sessiz kalan kişidir..."
"HARAM PARA"
"Davete katılmayacağız çünkü; 17 ve 25 Aralık yolsuzluk operasyonları ile bütün foyaları ortaya çıkan Erdoğan'ın iftar da harcayacağı para, “haram paraö olduğu için katılmayacağız... Davete katılmayacağız çünkü; Tokat'ın Erbaa ilçesindeki Keçeci Baba Türbesi'ni camiye çevirerek müftülük tarafından kadrolu imam atanmasını sağlayan, Çorum'un Osmancık İlçesi'nde Koyun Baba Türbesini Müftülüğe Kuran Kursu için tahsis eden zihniyet Erdoğan'ın zihniyeti olduğu için davete katılmayacağız...Davete katılmayacağız çünkü; Köyündeki dergahının camiye çevrilesine itiraz eden Alevi köylüleri ‘Müslüman olan Türkiye'de ezanı mı susturmak istiyorsunuz. Ben o zaman sizin Müslümanlığınızdan şüphe ederim’ diyen Erbaa Kaymakamı Abdülkadir Demir'i görevden almadığı için davete katılmayacağız...Davete katılmayacağız çünkü; köyünde yol, su, eğitim ve sağlık gibi birçok temel sorun dururken, yatırımı camiye ve imama yapan anlayışa 'hayır' dediğimiz için davete katılmayacağız... Davete katılmayacağız çünkü; Bu iktidar Başbakanıyla, Sivas katliamı gibi bir insanlık suçunda katillerin zaman aşımına uğramasını “hayırlı olsun" diye dile getirirken, Cumhurbaşkanı hazırattığı raporda neredeyse katilleri ‘iyi niyetli’ gösterme çabasında olduğu için davete katılmayacağız..."
"ÇOCUKLAR ÖLÜYOR"
"Davete katılmayacağız çünkü; Irak'ta Suriye'de kafa kesen, göz çıkaran, bölgede Kürtler, Türkler, Aleviler bu ve benzeri örgütler tarafından öldürülürken IŞİD terör örgütüne halen ‘terör örgütü’ demek bir yana destek veren, 'İŞİD inanıyorsa rehineleri serbest bıraksın' diyen anlayıştan dolayı için davete katılmayacağız...Davete katılmayacağız çünkü; Gazze'de, Suriye'de, Irak'ta çocuklar ölürken, lüks lokantalarda iftar sofralarında, sahte gülücüklerin atılacağı ve yalan demeçlerin verileceği “haram sofrasında’ oturmak Alevilere yakışmaz!"
"İFTAR PROGRAMLARI YAPANLAR SİVAS'TA YOKLAR"
"İnançlara saygılı olmak, inanmış gibi yapmak değildir! İnançlara saygılı olmak, lüks otellerde, iktidara yalakalık olsun diye ondan daha fazla dinci gözükmeye çalışmak, 'Kur'an-ın boyası Ehli Beyt'in mayası' gibi programlarla ‘iftar programları’ yapmak değildir. Bilinmesinde yarar vardır ki; Aleviler adına bu tür iftar programlarını yapanların Alevi dünyasında da, Alevi hareketinde de hiç bir karşılıkları yoktur. Konu mankeni olan, kullanıldıktan sonra atılan bu tür Alevileri, Sivas Madımak önünde göremezsiniz, Gezi eylemlerinde göremezsiniz, Soma'da göremezsiniz, Roboski'de ve Kobane'de göremezsiniz. Onları yalnızca kasaba tüccarı kafasıyla yeni ihaleler alabilmek için ikitdara yalakalık yaparken görürsünüz...İnançlara saygılı olmak, laiklik ilkesini hayata geçirmek, dini, dolayısıyla Diyanet İşleri Başkanlığı'nı devletin kurumsal yapısının dışına taşımak, devletin bütün inançlara eşit mesafede durmasını sağlamaktır. Biz kendi inancımıza nasıl saygılıysak, Sünni'nin de, Hristiyan'ın da inancına aynı ölçüde saygılıyız. Ancak, inançlara saygılı olmak, siyasi amaçlara dini meze yapmak değildir. Çözüm bekleyen temel sorunları dini bir etkinlikte konuşuyor ve çözüyor gibi yapmak ise hiç değildir! Tersine İnançlara saygılı olmak bu tür sahte ve samimiyetsiz girişimlere karşı çıkmak, bu tür davetlere katılmamaktır..."
"KONU MANKENİ OLMAYACAĞIZ"
"Çünkü biz çözüm istiyoruz. Başbakan ve Cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan ise çözüm aramıyor 'konu mankeni’ arıyor. Alevi Bektaşi Federasyonu konu mankeni olmayı, vitrin süsü olmayı reddediyor. Dost, müsahip Alevi kuruluşlarını ve Alevi dedelerini de bu davete katılmamaya, Erdoğan'ın Alevileri “konu mankeni' yapma isteğini reddetmeye, AKP'nin halkımızı yanıltma çabalarını boşa çıkarmaya davet ediyoruz..."
"ÇÖZÜM İÇİN HÜKÜMET İLE GÖRÜŞÜRÜZ"
"Alevi Bektaşi Federasyonu, bu davete katılmayı reddederken, Alevilerin temel sorunlarının çözümü için normal ve eşit koşullarda hükümetle her düzeyde görüşmeye hazır olduğumuzu da kamuoyuna buradan bir kez daha ilan ediyoruz..."