Türkmen Alevi-Bektaşi Derneği Başkanı Özdemir Özdemir, İran’ın Türkiye’de Alevi-Sünni çatışması çıkarmak için 3 yıldır yoğun faaliyet içinde olduğunu söyledi, Gezi Parkı eylemlerini bu senaryonun sahneye konulması olarak değerlendirdi.
Zaman gazetesine konuşan Özdemir, faaliyetlerin, İstanbul, Ankara ve İzmir’de tabelasında ‘Alevi derneği’ yazan 4 ayrı kuruluşla yürütüldüğünü anlatan Özdemir, bu derneklerin 3 yılda yaklaşık 700 Alevi dedesini İran’a götürdüğünü ifade etti.
Özdemir’e göre dedeler önce Devrim Muhafızları komutanlarıyla, ardından dinî lider Ali Hamaney ile görüştürüldü. Anadolu Aleviliği ile İran Şiiliği arasında hiçbir bağlantı olmadığına dikkat çeken Özdemir Özdemir, “Ülkemizdeki birlik ve bütünlüğü bozmak için planlanan senaryolar sahneye konulmaya çalışılıyor.” dedi.
Gezi Parkı eylemleri sonrasında yaşanan gerilimlerle Alevi-Sünni çatışması çıkartılmaya çalışıldığı görüşlerine Türkmen Alevi Bektaşi Derneği Başkanı Özdemir Özdemir de destek verdi.
Zaman’a yaptığı açıklamalarda bu görüşlerini çarpıcı iddialarla ortaya koyan Özdemir, yüreğinde insan sevgisi olan Alevilerin bu oyunlara gelmeyeceğini vurguladı.
Türkiye’deki bazı siyasi partileri de bu oyunlara gelmekle suçlayan Özdemir, “Önceki gün eylemlerde yaralanan ve sonrasında hayatını kaybeden bir Alevi kardeşimizin cenazesi üzerinden birileri prim yapmaya çalıştı. O cenaze hepimizin, Türk milletinin cenazesiydi. Ama birileri bunu fırsat bilip, Alevi toplumunu olayların bir parçası haline getirmeye ve polise karşı kışkırtmaya çalıştı. Alevi toplumu bu kışkırtmaya gelmeyecektir. Kimse Alevi toplumunu Alevi-Sünni çatışmasının içine sokamayacaktır.” diye konuştu.
Türkiye’deki olaylarda İran’ın parmağı olduğunu savunan Özdemir, şu iddialarda bulundu:
“İran; İstanbul, Ankara ve İzmir’de son 3 yıl içerisinde 3 dernek ve 1 vakıf kurdurdu. Tabelalarında ‘Alevi’ yazıyor ama Alevi toplumuyla alakaları yok. Yaptıkları iş, Türkiye’deki Alevi dedelerini İran’ın Kum şehrine götürmek ve kendi planlarına alet etmek. Bu dedeleri önce Devrim Muhafızları komutanlarıyla, ardından da dini lider Ali Hamaney’le görüştürüyorlar.
Amaç Alevi toplumunu kullanmak; çatışmanın içine çekmek, Türkiye Cumhuriyeti’nin birliğini ve bütünlüğünü bozmak için sokağa çıkarmak. Sokak çatışmalarında birçok İranlının yakalandığını da herkes biliyor. 70 yıldır Alevilere ‘mollalar İran’a’ diyen sol fraksiyonların şu an Alevi toplumunu İran ile özdeşleştirmeleri ve kardeş gibi göstermeye çalışmaları da manidar.”
İran’ın aynı şekilde Alevi çocuklarını yetiştirip, Türkiye’deki cemevlerine ‘dede’ olarak gönderme projesinin olduğunu da öne süren Özdemir, bu çerçevede bir kişinin İzmir’deki bir cemevinde çalışmaya başladığını kaydetti.
Alevi toplumunun Türkiye dışında bir ülkeleri bulunmadığını vurgulayan Özdemir, “Sağduyulu Alevi toplumunu sükunete çağırıyorum. Otobüsleri yakmak, bankları kırmak sağduyulu Alevilerin yapacağı şeyler değildir. Aleviliğin özünde insan sevgisi var. Kırıp dökmeyle bir yere varamayız. İnsan sevgisini yüreğinde taşıyan bir toplum sokaklarda taşkınlık yapmaz.” şeklinde konuştu.