Keşke ben kaptanken şike yapsaydınız...

Spor Müdürleri ile bir toplantı yapan Aziz Yıldırım, birbirinden flaş açıklamalarda bulunurken, toplantıya çağırdığı Ümit Özat'ın sözleri, gündeme damga vurdu: "Başkanım keşke ben kaptanken şike yapsaydınız..."

"UEFA’nın ulusal bir davaya bakma yetkisi yoktur ve bir yaptırım uygulayamaz. UEFA kuralları iki kere değişti ve bu noktaya gelindi. 2011’de Infantino'dan gelen mektup bir deklaredir. Bu argüman son derece açık. UEFA tarafından söz verildi. Hukukun temel kurallarındandır; bir suçtan 2 ceza verilemez. Biz, 1 kere ceza almıştık ama bir ceza daha verdiler. UEFA, TFF-Ağır ceza Mahkemesi ve polis fezlekesinin bir kısmına dayanarak bizi suçladı. Suçumuzu ispat etmek yerine, bizi yapmadığımızı ispat etmeye zorladılar. UEFA, Infantino’nun mektubunu bir iç yazışma olarak kabul ediyor. Bunu argüman olarak getiremeyeceğimizi söylüyor. 'Bu bir tehdittir' dedim. 'Şenes Erzik’in görev aldığı ülkeye bunu gönderirseniz bu konu bitmiştir' dedim.

UEFA, 'TFF sizi gönderseydi biz alırdık' diyor. Beşiktaş yöneticileri neden ceza aldı? Onlar istifa etti.

DAVA NASIL BAŞLADI?

"Giresun’da 2009 yılında 3 tane olay oluyor. 2010 yılında da olaylar oluyor. Sonra bunlar mahkemeye düşüyor. Bir kısmına cezalar veriliyor ve dosyalar kapatılıyor. 2010 yılının sonuna doğru Zekariya Öz Giresun’a yazı yazıyor ve elinizde dosya var mı diyor. Bir daha konuşuluyor. Elimizde kapatılmış dosyalar var diyorlar ve Öz bize gönderin diyor ve dinlemeler başlıyor. 17 Şubat’ta ben Mahmut Bey ile bir konuşma yapıyorum. 'Hakemlerle ilgili konuşun iyi idare etsinler' diyorum. Kenan Yaralı’nın bana geldiğini ve yardım ettiğini söylüyorum. 'Sana yakışır' diyor. Bunu şüpheli görüp beni dinlemeye almışlar. Benim görüşüm daha önce de dinlendim. O tarihte şike ve teşvik suç değil. Beni silahlı örgütten dinlemeye alıyorlar. Halbuki o dönem İstanbul’da 30-40 tane dava vardır. Ama Giresun’a bağlıyorlar. Beni Ergenekon’a bağlayacaklarını düşünüyorlar, ama bağlayamadılar. Bana Ergenekon'un kasası dediler. 14 Nisan’a kadar silahlı örgütten dinleniyoruz, sonra kanun çıkıyor. Bizim çalıştığımız kanun bu değildi. Bizim çalıştığımız kanun düzensizlikle ilgili kanundu. Şekip Bey bana geldi böyle bir kanun çıktı ama bizim çalıştığımızla ilgisi yok dedi. 3 Temmuz’da bizi gözaltına aldılar. 19 maçtan şike ve teşvik yaptığımızı ve bunun yüzde yüz belgeli olduğunu söylediler. Bizim tutuklama kağıtlarımızda şike ve teşvik diye yazıyor. Ama biz silahlı örgütten tutuklandık."


"ERZİK'İN İSTEDİĞİ TELEVİZYONA GELİRİZ"

Şekip Mosturoğlu ve Deniz Tolga Aytöre Şenes Erzik’e gittiler. Şenes Bey istediği televizyona istediğiniz yere geliriz. Biz ne söyleyeceksek söyleriz. Şekip Mosturoğlu’nda SMS’i var. Şenez Bey SMS atmış. Biz şikeyi anlamadık, anlatamadık. Herkes yargılamayı kendi çıkarları için kullandı. Benimle ilgili bir tape koyup şike yaptığımı kanıtlarsanız kabul edeceğim. Bu mesele bir şike davası değildir. Şenes Erzik, bize 'Bir daha dava açılamaz' demişti, açıldı. Telefon kayıtları var. Platini, 'Baskı var' dedi. Dava açılması için kimin baskı yaptığını sordum, yanıt yok. Bu baskı hükümet tarafından mı yapıldı, kim yaptı? Şenes Bey ve TFF yetkilileri bir şeyler konuştular. sonra ben cezaevindeyken yönetim kuruluna CAS davasını çektirdiler. CAS davasını neden çektirdiklerini açıklasınlar. Fenerbahçe'nin haklı olduğu bir dava geri çekildi.

Türk futbolunda herkes temiz, sadece bu 3 kişi suçlu öyle mi? Bu ülkede 'Teşvik, Anadolu kulüplerinin gelir kaynağıdır' diye bağıranlar oldu. Onlara niçin bir şey olmadı? Polis fezlekeleriyle bizi suçladınız. Bir sürü yalan haber yazıldı. Kıbrıs'a kaçacağımı yazdılar. Kaçmadım, buradayım. Emenike'nin para sayma görüntüleri nerede? 12 Numara, bu operasyonu yapan savcıların yöneticilerimizle top oynadığı fotoğrafları yayınladı. Niye hiçbir yerde çıkmadı? Ben ne hapisten korkuyorum, ne başka şeyden. Aslan gibi yatarım. Tekrar söylüyorum; bu dava, siyasi bir davadır."

ADAY OLAMAZ YAZAMAZSINIZ

Sarı-lacivertli yöneticiler, toplantının başında "Bugün gündemimiz CAS süreci olacak. Genel kurula ilgili konulara girilmeyecek" demesi dikkati çekti. Başkan Aziz Yıldırım'ın Olağanüstü Seçimli Genel Kurul Toplantısı'nda aday olup olmayacağını öğrenmek isteyen gazeteciler ise bu sözler sonrası şaşkınlık yaşadılar.
Başkanlığa yeniden aday olup olmayacağıyla ilgili soruları yanıtlayan Aziz Yıldırım, "Yargıtay devam ediyor diye henüz konuşmadık. Bizim dışımızda bizimle ilgili olmayan bilgiler dolaşıyor. Başkan adaylığım ile ilgili konuşmayacağım. 3 Kasım günü bile listeye isminizi yazıp aday olabilirdiniz. Yasal engeli olmayan herkes aday olabilir. Ama 'Başkan Aziz Yıldırım olamaz' yazamazsınız. Bunu kimse yazamaz. Fenerbahçe başkanı atamayla gelmez. Günü geldiğinde karar verip aday olacaksam söyleriz. Fenerbahçe Tüzüğü gereği 3 Kasım sabahı bile adaylığını açıklayabilirim. Aday olurum veya olmam bu benim sorunumdur. Başbakan da sandık diyor. Siz Başbakana 'aday olma' diyebilir misiniz?15 yıllık başkanlığım benim için onur madalyasıdır" ifadelerini kullandı.

ÜMİT ÖZAT İLE İLGİNÇ DİYALOG

Aziz Yıldırım, spor müdürleriyle yaptığı toplantıya sürpriz bir ismi de davet etti. Sarı-lacivertli takımın eski kaptanı Ümit Özat, "6 sene Fenerbahçe’de oynadım. Size kızıyorum. Keşke ben kaptanken şike yapsaydınız da 4 sene şampiyonluk sevinci yaşasaydım. Bu kadar gücünüz varsa bunu yapsaydınız. Herkes Fenerbahçe’nin üzerine yüklendi. Sizin şike yapmadığınızı biliyorum. 2 gün sonra ahlaktan bahsedenlerin hangi konuya alet olduklarını bir kasetten göreceksiniz. Siz Türkiye’nin en saygın iş adamlarından birisiniz" dedi.
Aziz Yıldırım'ın yanıtı: Öyleydim.

"BEŞİKTAŞ'IN ŞİKE YAPMADIĞINA EMİNİM"

Aziz Yıldırım, "Bu şike davası olsa Trabzonspor Başkanı örgüt lideri olurdu. Başbakan'a hakaret ediyor. Beşiktaşlıların şike yapmadığından kendim kadar eminim" dedi.

"KENDİMİ BOĞAZ KÖPÜSÜ'NDEN ATACAĞIM"

"Yayın gelirimiz 38 milyon dolara çıkmış. Fenerbahçe’nin nereye geldiğini kısaca herkes anlamıştır. Gelecek dönem ben ya da benden başka kim olursa olsun tüzük tadilatı yapılacak ve üye sayısı 1 milyon kişiye çıkartılacak. Fenerbahçe’nin yayın hakkı 150 milyon dolar olmalı. 1 milyar dolar harcamışım. 24 saat çalıştım kulüpte. Bunu ben yarattım. Her günüm burada geçti. Stat yaptım. Dereağzı'ndaki tesislerin futbol sahasını cebimden yaptım. İlhan Ekşioğlu diğer arkadaşlar cebinden yaptı. Bir günde çıkıp demedik. UEFA’da dedik ki 'Kulübe cebimizden para verdik' bize inanmadılar. 'Nasıl para verirsiniz?' dediler. Bizi karalıyorsunuz da ben de anne baba çocuğuyum. Korkak adam değilim. Kimseden korkum yok. Hapse girmeye de korkmuyorum. Ama ben şike yapmadım… İstediğiniz soruyu sorun. İbrahim Akın’a para verdiğim söyleniyor. Bulun fezlekede ya da başka yerde gidip kendimi Boğaz Köprüsü'nden atacağım. Ankaragücü’ne para vermişiz. Nerede bu para.3 tane futbolcu var. 19 maçtaki şikeyi 3 futbolcu ile mi yaptık?"