ONURLU ÇALIŞMA HAKKI
Avrupa Sosyal Şartı'nın 26. maddesi, tüm çalışanların temel bir insan hakkı olan onurlu çalışma hakkını güvence altına alır. Bu madde, çalışanların sadece geçimlerini sağlamak için değil, aynı zamanda insan onuruna yaraşır koşullarda çalışmaya hakları olduğunu vurgular.
Türkiye, Avrupa Sosyal Şartı'nı imzalamış ve onaylamıştır. Bu nedenle, Türk hukuku da onurlu çalışma hakkını güvence altına almaktadır. Ancak uygulamada bazı sorunlar yaşanmaktadır. Özellikle çeşitli sektörlerde ve küçük işletmelerde iş güvenliği ve sağlık koşulları yetersiz, ücretlerde adaletsizlik yaşanmakta, sendikal haklar tam olarak kullanılamamaktadır.
Onurlu çalışma hakkı, çalışanların temel hak ve özgürlüklere sahip olmasını ifade eder: Güvenli ve sağlıklı çalışma koşulları, İş kazalarının ve meslek hastalıklarının önlenmesi, fiziksel ve psikolojik tacizden korunma bu kapsamdadır. yaşam koşullarını karşılayacak ve yapılan işe uygun bir adil ücret alınması, ayrımcılığa uğramama, cinsiyet, din, etnik köken, engellilik gibi farklılıklar nedeniyle ayrımcılığa maruz kalınmaması, çalışma hayatında sendikalara üye olma, toplu pazarlığa katılma gibi hakların kullanılması, işsizlik, hastalık, yaşlılık gibi durumlarda sosyal güvenlik sisteminden faydalanabilme onurlu çalışma hakkının kapsamına girmektedir. Onurlu çalışma hakkı; İnsan onurunu korur, çalışanların insan olarak değer görmelerini sağlar. Üretkenliği artırır, çalışanların motivasyonunu yükselterek daha verimli olmalarını sağlar. Toplumsal barışı güçlendirir, İşveren-çalışan ilişkilerini iyileştirerek sosyal huzuru sağlar. Ekonomik büyümeyi destekler,
Kaliteli iş gücü, ekonomik büyümenin temel taşlarından biridir. Onurlu çalışma hakkı, her bireyin insan onuruna yaraşır koşullarda, güvenli ve sağlıklı bir ortamda çalışmaya hakkı olduğu anlamına gelir. Bu hak, sadece geçimini sağlamak için değil, aynı zamanda kişinin kendini gerçekleştirme, topluma katılım ve kişisel gelişimine katkıda bulunma hakkını da kapsar. Onurlu çalışma, adil ücret, güvenli iş koşulları, ayrımcılığa uğramama, sosyal güvenlik haklarının korunması ve çalışma hayatında söz sahibi olma gibi temel hakların sağlanması anlamına da gelir. Onurlu çalışma hakkı Uluslararası Mevzuatta; Evrensel Bildirgede İnsan haklarının temel bir ilkesi olarak, çalışma hakkı vurgulanır. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Sözleşmelerinde Çalışma koşullarının iyileştirilmesi, işsizliğin önlenmesi, eşit işe eşit ücret ilkesi gibi konularda birçok sözleşmesinde yer alır.
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde herkesin adil ve uygun çalışma koşullarına ve işsizliğe karşı korunma hakkına sahip olduğunu belirtir. Ulusal Mevzuatta da Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Çalışma hakkını temel hak ve özgürlükler arasında sayar. Türk İş Kanunu’nda çalışma ilişkilerinde tarafların hak ve yükümlülüklerini düzenler, iş güvenliği ve sağlığı gibi konuları kapsar.
Sosyal güvenlik, sendikalar, toplu iş sözleşmeleri gibi konularda ayrıntılı düzenlemeler içeren diğer kanunlar da onurlu çalışma hakkını destekler. Onurlu çalışma koşulları, işveren-çalışan ilişkilerini güçlendirerek, iş yerlerinde daha huzurlu bir ortam yaratır. İşçilerin haklarının korunması, motivasyonlarını artırır ve işten ayrılma oranlarını düşürür. Üretkenliği artırır. Kaliteyi yükseltir. İş kazalarını ve meslek hastalıklarını azaltır. Toplumsal refahı artırır. Demokratik katılımı teşvik eder.
Türkiye'de onurlu çalışma hakkı, anayasa ve yasal düzenlemelerle güvence altına alınmıştır. Ancak uygulamada bazı sorunlar yaşanmaktadır. Özellikle küçük işletmelerde iş güvenliği ve sağlık koşulları yetersiz olmakta, ücretlerde adaletsizlikler yaşanmakta, sendikal haklar tam olarak kullanılamamaktadır.
Çalışanlar, onurlu çalışma haklarının ihlal edildiğini düşündüklerinde Sendikalara üye olmak ve sendikaların desteğini almak için başvurabilirler. Çalışma Bakanlığı’na şikayet dilekçesi verebilirler, haklarını yargı yoluyla mahkemeye başvurarak arayabilirler. Onurlu çalışma hakkının gelecekte daha iyi korunması için yasal düzenlemelerin güçlendirilmesi, mevcut yasaların etkin şekilde uygulanması ve eksikliklerin giderilmesi. denetleme mekanizmalarının geliştirilmesi, iş yerlerinde denetimlerin sıklaştırılması ve etkinleştirilmesi, sendikaların güçlendirilmesi, sendikaların toplu pazarlık gücünün artırılması ve işçilerin örgütlenmelerinin teşvik edilmesi, farkındalık oluşturulması, onurlu çalışma hakkı konusunda işverenler, çalışanlar ve toplumun tüm kesimlerinin bilinçlendirilmesi konuları önemlidir.
Uluslararası standartlara uyum için, Uluslararası çalışma standartlarının ülke mevzuatına tam olarak entegre edilmesi gerekmektedir. Özellikle İLO’nun 190 sayılı Çalışma Yaşamında Şiddet ve Tacizin Önlenmesi uluslararası sözleşmesinin Türkiye tarafından da imzalanması ülkemizin çalışma barışına önemli katkılar sağlayacaktır.
Onurlu çalışma hakkı, sadece bireylerin değil, aynı zamanda toplumun ve ülkenin genel refahı için de önemlidir. Onurlu çalışma hakkı, hem uluslararası hem de ulusal düzeyde kabul görmüş temel bir insan hakkıdır. Bu hakkın korunması, daha adil, daha eşit ve daha sürdürülebilir bir çalışma hayatının inşası için temel bir adımdır. Bu hakkın korunması, çalışanların yaşam kalitesini artırmakla birlikte, toplumun genel refahını da artıracaktır.