ABD'ye giden Arınç, Fethullah Gülen ile görüşecek mi?

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ABD'ye hareketinden önce gazetecilerin  bu gezisi sırasında Fethullah Gülen ile görüşüp görüşmeyeceği sorularına, "Gönlümden çok arzu etmeme rağmen maalesef sayın muhterem hocamızla bu ziyaretimiz sırasında bir görüşmemiz olmayacak" yanıtını verdi.

Arınç, THY’ye ait bir uçakla bugün saat 13.30’da İstanbul’dan Washington’a gitti.  ABD’de “ Kuzey Amerika Medya Buluşması “ adı altında yapılacak toplantılara katılacağını belirten Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Atatürk Havalimanı VIP Salonu’nda düzenlediği basın toplantısında, gezisiyle ilgili bilgi verdi gazetecilerin sorularını yanıtladı. Arınç, Fethullah Gülen ile görüşüp görüşmeyeceği yönündeki soruya şu yanıtı verdi:

 “Şüphesiz New York’a gitmişken çok yakın bir yerde bulunan muhterem hocamızı ziyaret etmem düşünülebilirdi. Bunu gönülden arzu ederim.Çünkü kendisini sevdiğimizi saydığımızı yıllar öncesinden tanıştığımızı her zaman ifade etmiştim. Ama bu kez maalesef görüşmeyeceğim. Çünkü Türkiye’de yaşanan son olaylarla veya siyasi boyutuyla bu ziyaretin eleştirileceğini düşünüyorum. Ne muhterem hocamızı rahatsız etmek gibi bir niyetim var ne de hükümetimizin üzerinde böyle bir görüşmenin farklı yorumlanmasından dolayı bir yıpranmaya. Doğrusu müstehak olmadığımızı düşünüyorum. Gönlümden çok arzu etmeme rağmen maalesef sayın muhterem hocamızla bu ziyaretimiz sırasında bir görüşmemiz olmayacak.“

FETHULLAH GÜLEN’İN KÖŞK’E ÇÖZÜM ÖNERİSİ

Basına yansıyan Fethullah Gülen’in dershanelerin devri konusundaki görüşüyle ilgili olarak da Arınç, şöyle konuştu:

“Bildiğim kadarıyla olay şudur; Şimdi dershaneler dendiği zaman Türkiye’de şu kadar bin dershane, şu kadar bin öğrenci, şu kadar bin öğretmen varsa bunların hepsini sizin cemaat dediğiniz, benim daha çok hizmet hareketi olarak yorumladığım gruba ait olduğunu düşünmeyin. Dershaneler ticari amaçlarla kurulan özel teşebbüslerdir. Öğrencilerden para alınır, öğretmenlerine para öderler, kira öderler, bu dershanelerde verdikleri kursların karşılığı maddi olarak bilinmelidir. Ama hizmet hareketi bunu yaparken daha fedakarca davranmış olabilir. Ama siz bütün bu dershaneleri hizmet hareketi kurumlarına mensup olarak değerlendirirseniz bu o hizmet hareketine karşılık büyük bir yanlışlık olacağı gibi, ticari amaçlarla dershanecilik yapan ve hiç de böyle bir düşünceyi taşımayan diğerlerine haksızlık yapmışlık olursunuz.

Biz bu meseleye rasyonel bakmak zorundayız. Bunların takviye olarak üniversiteyi kazanmaya yönelik olduğunu düşünmemiz lazımdır. Hizmet hareketine bağlı olduğunu iddia eden kurumlarla ilgili olarak söylüyorsanız, muhterem hoca efendinin daha önce de biliyorum ki hükümetimize karşı herhangi bir yanlış ve farklı düşüncesi yoktur. Hükümetimizi Başbakanımızı her zaman çok sevdiğini, Türkiye’ye çok yararlı hizmetler yaptığını ve eğer dershaneler konusunda hükümet farklı düşünüyor ve bunların kapatılması gerektiğine inanıyorsa dershanelerin, kursların okuma salonlarının etüd merkezlerinin eğitimimiz açısından öğrencilerin açısında faydalı olduğunu kapatılmaması gerektiğini muhterem hoca efendi söylüyor. Bu çok doğru bir gerekçe olabilir. Bunun karşılığında da diyor ki; kapatmayın ama alın isterseniz bütün bu dershaneleri okuma salonlarını siz kullanın yine de öğrencilerimize faydalı olsun. Bu bir fedakarlıktır. Bu düşüncenin sahibini takdir etmek gerekir. Diğer dershane sahipleri böyle düşünmüyor olabilir. Onlar meseleye farklı açıdan bakıyorlardır. “

###11913###

HÜKÜMET OLARAK RASYONEL DÜŞÜNECEĞİZ

Dershaneler konusunda alınacak kararın hiç kimsenin zararına olmayacağının altını çizen Arınç, sözlerine şöyle devam etti:

“Bizim hükümet olarak yapacağımız şey rasyonel düşünmektir. Yarışta başarılı olmak isteyen öğrencilerimizin, eğitim hizmetine fedakarca katkıda bulunan öğretmenlerin de geleceğini düşünmek zorundayız. Bakanlar kurulunda mesele enine boyuna tartışıldı. Alacağımız karar hiç kimseye zarar vermeyecektir. Dershaneler konusunda meseleyi kızıştırmanın bir takım radikal sözler yazılar karikatürlerle meseleyi içinden çıkılmaz boyuta getirmenin bir faydası yok. Eskiden geçmişteki sol düşünce özel okullara, özel dershanelere temel karşı olduğunu söylerdi. Bugün nasıl oluyor da Kılıçdaroğlu ve o paralelde siyaset yapan insanlar, dershaneleri müdafaa etmek durumunda kalıyorlar. Bence işin bu boyutunda hükümetin yıpratılması konusu vardır. “

###11912###

 AĞZIMI AÇTIRMAYIN BANA

Bir gazetecinin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Şivan Perver’e yönelik eleştirisini yorumlamasını istemesi üzerine de Arınç, şöyle konuştu:

 “Kılıçdaroğlu, Şivan Perver’i eleştirdi, diyorsunuz değerlendirmesini benden istiyorsunuz. Neresindeyim bunun? Bu eleştirileri hiçbir zaman samimi bulmuyorum. Bir açıdan doğru bir çizgide. Kendisi Dersim’de yaşayan trajediye de sahip çıkmamıştı. Samimiyetsizlik, kıskançlık ve çözüm sürecinin başarıya ulaşmasından duyduğu korku. Bunun analizi için öncelikle basına çok iş düşüyor. 2010’da Şivan Perver’le Almanya’da bir otelde buluşmuş ve sohbet etmiştim. 37 yıl sonra geliyorsa o görüşmenin mutlaka payı vardır.

Bir taraftan örgütün tehdidi, bir taraftan da Türkiye’deki manzaradan korkarak gelemeyen bir insandı. Ben Şivan’ın o konuda çok samimi olduğunu düşünüyorum. Artık Diyarbakır’a gelebiliyor ve yaptığı konuşmayla içindeki hicranı döküyor. Buna Kılıçdaroğlu’nun alkış tutması lazımdı. Bugün Şivan’a karşı kimsenin söz söylemeye hakkı yok. Uludere’de yaşanan acı bir hadisedir. Ama Kılıçdaroğlu’nun istismar etmemesi lazım.“

 AHMET KAYA ÖZGÜRLÜK AŞIĞIYDI

Sözlerine Ahmet Kaya ile ilgili örnek vererek devam eden Arınç, “Ahmet Kaya,  Başbakanımızın mahkum edildiği bir zamanda yalnız bırakmayan özgürlük aşığı bir insandı. Ahmet Kaya kendi başına gelen sıkıntıları, Başbakan’a gösterilen sıkıntıları kendi nefsinde hissetmiş ve sahiplenmişti. Ahmet Kaya’yı Kılıçdaroğlu hiç ağzına almasın. Nazım Hikmet’i de almasın. Nazım’ı gönderenler o dönemin tek parti dönemiydi. Ağzımı açtırmayın bana. Kılıçdaroğlu’nun grup toplantısında söyledikleri çok yanlış ” şeklinde konuştu.

KABİNE REVİZYONU

Kabine revizyonuna ilişkin bir soruyu da Arınç, “Milletvekillerinden, bakanlar da olabilir. Değerlendirme safhasında. Bakanlarımızdan da aday olacaksa onun yerine bir arkadaşımız gelebilir. Bunlar Başbakan’ın takdirinde. Adaylar ne zaman açıklanır ne zaman kabine revizyonu bunları birlikte takip edelim “ diyerek cevapladı.

Başbakan Yardımcısı Arınç, Nejat Uygur’un vefatından dolayı duyduğu üzüntüyü de dile getirerek başsağlığı diledi. Arınç, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden ile Cuma günü bir araya geleceklerini söyledi.

Arınç daha sonra beraberindekilerle THY’nin Washington uçağına binerek ABD’ye hareket etti.