Çekilme süreci yarın başlayacak

BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, PKK’nın silahlı unsurlarının yarın resmen Türkiye sınırları dışına çıkma sürecinin başlayacağını belirterek, ’silahlı mı silahsız mı çekilir’ tartışmalarının geride kaldığını söyledi.

Çeşitli açılış ve incelemelerde bulunmak üzere Diyarbakır’da bulunan Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Yenişehir Belediyesi’ni ziyaretinde gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. PKK’nın geri çekilmesi, olası provokasyon olayları, Hakkari izlenimleri, anayasa çalışmaları konularını değerlendiren Demirtaş, PKK’nın silahlı mı silahsız mı çekilir tartışmasının geride kaldığını ve buraya kilitlenip kalınmaması gerektiğini dile getirdi.

Demirtaş, "Yarın PKK resmen Türkiye sınırlarının dışına çıkmaya başlayacaktır. Tabi bunun ne kadar süreceğini bilemiyoruz. Çünkü kamuoyunun gözü önünde gerçekleşmeyecek geri çekilmeler. Coğrafyanın büyüklüğü, mevsimsel koşullar düşünüldüğünde, geldikleri yolu kullanarak hesap edildiğinde geri çekilmelerin 3-4 ay sürebileceği öngörülebilinir. Geri çekilme sürecinde en kritik mesele olası çatışma riskinin ortaya çıkmasıdır. Bu durum hiç birimizin arzu etmediği bir durumdur. Süreci, derinden yaralayacak ve tahrip edecek bir gelişme olur. Başından beri bu meseleye odaklanmışız. Umut ediyorum ki, geri çekilme sürecinde herkes dikkatli ve duyarlı davranacak” dedi.

“BARIŞ SÜRECİNİN TARTIŞILMASI BİLE BÖLGEYİ HEYACANLANDIRMIŞ”

BDP Genel Başkanı Demirtaş, gazetecilere Hakkari izlenimlerini anlatarak, barış sürecinin tartışılmasının bölgede heyecana yol açtığını ifade etti.

Hakkari’de geri çekilmelerin yaşanacağı esnada olası provokasyonların önlenmesi için halkın çalışması olduğunu aktaran Demirtaş, "Hakkari’de yaptığımız 3 günlük gezide toplumda çözüm süreciyle ilgili duyarlılık olduğunu gördük. Geri çekilme konusunda büyük bir hassasiyet var. Provokasyonların olmaması için halkın büyük bir hazırlığı var. Köylerden, ilçelerden, merkeze kadar herkes, geri çekilme esnasında çatışmalara mahal vermeden gerçekleşmesi için dikkatli davranıyor. Aynı dikkatlilik askeri birliklerde de olabileceğini düşünüyorum. Hakkari’de resmi yetkililerle bir temasımız olmadı ama gözlemlerimize göre, hükümet de bazı idari tedbirleri almış durumda. Bu süreç, hükümetin resmi olarak sahiplendiği bir süreçtir. Geri çekilme sürecinde çatışmaların yaşanmaması ve operasyonların olmaması doğrudan hükümetin sorumluluğundadır. Hükümetin bu konuda özen göstereceğini düşünüyoruz. Yarından itibaren başlayacak süreçte, elbette ki tüm yük hükümetin omzuna yüklenemez ama bizler de sürecin sağlıklı yürümesi için çaba sarf etmeliyiz. Hakkari bölgesinde özellikle, Şemdinli, Yüksekova ve Çukurca ilçelerinde çok şiddetli çatışmalar yaşanıyordu. Çok uzun süren askeri operasyonlar ve PKK’nın eylemleri söz konusuydu. Son gidişimizde bölgede çok büyük bir rahatlamanın olduğunu gördük. Barış sürecinin tartışmaları bile bölgede ciddi bir heyecan yaratmış durumda. Gerek askerlerin, gerek polislerin gözlerinde geçen yıla nazaran daha bir rahatlama ve umut olduğunu gördük. Onlar da çok bariz bir şekilde bu süreçten etkilenmişler. Savaşı yaşayanlar, barışın kıymetini daha iyi anlar” diye konuştu.

“OLASI PROVOKASYONLAR DIŞ DESTEKLİ OLUR”

Çözüm sürenin başlamasıyla tek bir operasyon gerçekleşmediğini anlatan Demirtaş, bu konuda iki tarafın da iradi ve kararlı davrandığını gördüklerini söyledi. Demirtaş, “Bu saatten sonra oluşacak provokasyonun ben içeriden olacağına ihtimal vermiyorum. Olabilecek provokasyon dış desteklerle süreci bozmaya yönelik olabilir. Buna karış dikkatli olmak lazım. İlle de provokasyon olaylarına binaen korkmak ve tedirgin olmaya gerek yok. Ama dikkati ve tedbirli olmakta fayda var” şeklinde konuştu.

“ANAYASA REFORMUNA İHTİYAÇ VAR”

Anayasa çalışmalarına da değinen BDP Genel Başkan Demirtaş, 4 partinin birlikte yeni bir anayasayı baştan sona yapacaklarını düşünmediğini kaydetti. Demirtaş, “Partilerin teklifleri arasında çok büyük uçurumlar var. Uzlaşmasızlık konuları var. Bunları keşke aşabilseydik. Daha demokratik ve özgürlükçü bir anayasa konusunda uzlaşabilseydik. Tabi bu arayış hala sürüyor, biz bundan vazgeçmiş değiliz. Uzlaşma komisyonundaki arkadaşlarımız Sayın Meclis Başkanı Cemil Çiçek’in başkanlığındaki tartışmaları sürdürüyor. Komisyon dağılmadan ve çalışmasını sonlandırmadan yeni arayış ve ittifak çalışmalarına girmek çok doğru değil. Eğer yeni bir anayasa yapılamıyorsa Meclis içinde ve dışında bir çok parti bir araya gelerek gerçekleştirebilecek bir anayasa reformunu da bu dönemde ihtiyaç var. Bunu yapmak konusunda biz çalışma yürütmeye açık olacağız” şeklinde konuştu.