Yorgancılar: Ortak paydada uzlaşalım

Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, Türkiye gündeminde önemli yer tutan olaylara ve bunların ekonomiye yansımalarına ilişkin görüşlerini açıkladı.

Yorgancılar’ın değerlendirmeleri şöyle:

17 Aralık’tan bu yana gün be gün değişen gündemiyle Türkiye tamamen içe kapandı ve yolsuzlukla başlayan operasyonlar, siyasi, hukuki, ekonomik ve toplumsal anlamda ciddi bozulmalara yol açtı.

İş dünyası olarak bu durumdan ciddi endişe duymaktayız. IMF ve diğer kuruluşlar küresel ekonomiye dair beklentilerini olumluya çevirip, gelişen ekonomilere uyarılarını yaptığı bir süreçte, en son yapmamız gereken Kaos yaratmak idi biz onu başarmış durumdayız.

Şu anda Türkiye tablosunda; gerek yurtiçinden gerekse yurtdışından görünen manzara tüm kurumların içerisinde bir kaosun hakim olduğudur.

İvedilikle ve titizlikle bu resmin düzeltilmesini istiyoruz. Bunu yapacak olan da siyasettir. Çünkü siyasi krizle başlayan olay, ekonomide ciddi tahribat yaratmaktadır.

Son 1 yılda doların yüzde 30 değerlenmesi ve baskı altındaki bir Merkez Bankası müdahalelerine rağmen, artış ivmesinin devam etmesi, üretimin önündeki en büyük engeldir. Zira, daha az karla, bozulan bilançolarla, artan maliyetle üretimi devam ettirmek güçleşmiştir.

Kırılgan beşli olarak tanımlanan ülkelerin içinde bulunun veya bulunmayın. Yatırımcı açısından bu algı bile kendini geri çekmek için yeterli bir gerekçedir. Bir de bunun üstüne siz, yargıda, bireysel hak ve özgürlüklerde, siyasi istikrarın devamında güven kaybına uğradığınızda algılar, gerçeğe doğru hızla ilerlemektedir. Oysa bizim önümüzde yerel ve Cumhurbaşkanlığı seçimi var. Bizim önümüzde FED’’in açıklayacağı ve bizi direkt etkileyecek kararlar var.

Doların dinmeyen ateşi, sıcak paraya olan bağımlılığımız, enerji ithalatımız, reel sektörün döviz pozisyon açığı her biri kendi başına çok ciddi başlıklardır. Bu gelişmeleri, en çok etkilenecek olan ne sanayicim adına, ne toplum adına, ne de ülkem adına küçümsemek, yokmuş gibi davranmak taraftarı değiliz.

Odaklanılacak acil ve öncelikli amaçlar vardır. Tüm kurum ve kurallarıyla işleyen demokratik hukuk devleti, yüksek standartlara ulaşmış insan hakları, güçlü ve inovatif bir reel sektör olmalıdır. Bu amaçlar, bu ülkede yaşayan herkesin ortak paydasıdır.

Yeni ve ortak akıl bunun için, özellikle de siyaset kurumunun üzerine düşeni gecikmeden yapmasını, ortak paydalar temelinde de tüm toplum kesimlerinin buna destek vermesini zorunlu kılmaktadır. Hukukun üstünlüğü ilkesi esas alınarak, kamu vicdanının daha fazla zarar görmesine müsaade edilmemelidir.

Bizler üreten, yatırım yapan, istihdam sağlayan, ihracat gerçekleştiren kesim olarak; ülke itibarını zedeleyen, ekonomiyi siyasetin önüne çeken, birlik ve beraberliği bozan her türlü girişimin ve düşüncenin karşısındayız. Gelişen ülkeler, hızla toparlanma eğilimini sürdürürken, Türkiye saat başı değişen gündemlerle, motivasyonunu, enerjisini ve toplumsal barışını her geçen gün daha çok kaybetmektedir.

Güçlü bir ekonomi olsak da, kazanımlarımızı ve AB çıpasını kaybetme lüksümüzün olmadığı bir yıl içerisindeyiz. Bu nedenle; iktidarıyla-muhalefetiyle, ekonomi yönetimiyle-ekonomik birimleriyle tüm kesimlerin sorumluluk bilinci içerisinde, hassasiyetle davranması gerektiği inancındayım.