BSB Altın Portakal'dan çekildi

Belgesel Sinemacılar Birliği (BSB), Gezi Direnişi'ni konu alan “Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek” adlı belgesel filmin önce 'sansür'e uğrayarak yarışmadan çıkarılması, ardından bugün 'otosansür' neticesinde tekrar dahil edilmesini gerekçe göstererek Altın Portakal'dan çekildiğini açıkladı. 

BSB, “Sansür kadar sansür baskısıyla oluşan otosansüre karşı da daha güçlü sektör kararlılığı ve dayanışmasına ihtiyaç var” başlıklı açıklamada, filmin müdahaleye uğramadan yarışmaya katılımının sağlanamamasına tepki göstererek, 51’inci Antalya Altın Portakal Film Festivali'ne katılmayacaklarını açıkladı. Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

 “30 Eylül 2014 tarihinde 51’inci Antalya Altın Portakal Film Festivali Ön Jüri’si tarafından kamuya açık olarak paylaşılan ‘Zorunlu Açıklama’da ‘Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek’ belgesel filminin festival yönetiminin inisiyatifi ile yarışmadan çıkarıldığı bilgisi yer alıyordu. Belgesel Sinemacılar Birliği, bu duyurudan hemen sonra filmin sansürsüz şekilde yeniden yarışmaya dahil edilmesi için, 'Sansüre hayır' duyurularından daha etkili olacağına inandığı sektör kararlılığı ve dayanışmasının güçlendirilmesi için yoğun çaba sarf etti.

Ne var ki filmin müdahaleye uğramadan yarışmaya katılım kararı sağlanamadı. Gelinen noktada 'Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek’ filmi altyazı değişikliği ile festival yarışmasına tekrar alındı. Yönetmenin festivalin yeniden yapılabilir olmasını sağlayan özverisini anlayışla karşılamakla birlikte, süreci yönetenlerin festivalin yapılıp yapılmaması noktasındaki sorumluluğu yönetmene yıkan uygulamalarını ve bu yönde sektörün bazı kesimleri tarafından yapılan ve yönetmene baskı işlevi gören açıklamaları kabul edilemez buluyoruz.

Sansürden daha endişe verici olan ve sansür baskısının yol açtığı otosansür olgusunu tartışmayı özgür düşüncenin ve yaratıcılığın önündeki en önemli sorunlar arasında görüyoruz. Yaşanan sıkıntılar, festivallerin sanata müdahale hakkını kendinde gören iradelerin gölgesinde gerçekleştirilmesinin getirdiği sıkıntılarla yüzleşmemiz gerektiğini bir kez daha bizlere göstermiş oldu. Bu deneyimin festivallerin özgür ve özerk gerçekleşmesi yolundaki çabaları tetikleyerek, tüm sinema sektörüne sürekliliği olan ve güçlenerek büyüyen festivallere giden yolu açmasını içtenlikle diliyoruz.

Belgesel Sinemacılar Birliği olarak sansürün kabul edilemez olduğunun altını bir kere daha çiziyoruz. Sansürü ve sansür baskısıyla oluşan otosansürü meşrulaştırmamak ve gelecek festivallerde bu doğrultudaki uygulamalara davetiye çıkartmamak adına 51’inci Antalya Altın Portakal Film Festivali'ne katılmayacağımızı kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz."

REYAN TUVİ TWİTTER HESABINDAN AÇIKLADI

Yönetmen Reyan Tuvi, belgeselinin Altın Portakal'da yarışacağını twitter
hesabından yaptığı şu açıklamayla duyurdu:

" 'Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek' 51. Antalya Altın Portakal Film Festivali, Ulusal Belgesel Yarışması'nda yarışacak. Bir haftaya yakın süredir devam etmekte olan ve sinema sektörüne topyekün çok önemsediğim bir tartışma başlatan bu durum, filmin İngilizce altyazısındaki bir küfür çevirisini kaldırmamla sona erdi. Belgeselimiz, İstanbul ve diğer festivallerde izleyici ile buluştuğu haliyle, kurgusuna dokunulmadan Antalya izleyicisi ile buluşacak. Sokaklarda, duvarlardan küfürleri boyayarak silen ve "küfürle değil, inatla diren" diyen kadınları selamlıyorum. Bana destek veren, yanımda duran herkese, içtenlikle teşekkür ederim."

NE OLMUŞTU?

Gezi Direnişi'ni konu eden 'Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek' adlı belgesel film 'TCK'nın 125. ve 299. maddelerine aykırı ifade ve içerik ihtva ettiği' gerekçesiyle Altın Portakal Film Festivali'nin Ulusal Belgesel Yarışması kategorisinden çıkarıldı.

Yarışmanın ön jürisinde bulunan Berke Baş, Ayşe Çetinbaş ve Seray Genç, Festival Yönetimi'nin aldığı bu kararı sansür olarak nitelendirdi.

Festival Yönetimi sansür iddialarını reddederek kararı savundu. Yapılan açıklamada başvuran filmleri kabul etme ya da reddetme hakkına sahip oldukları belirtildi.

Sinema Yazarları Derneği, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada 'sansür denilen çağdışı uygulamayı protesto ediyoruz' ifadesine yer verdi.

Ulusal Belgesel Film Yarışması Ana Jüri Başkanı Can Candan da yaşanan gelişmelerin ardından jüri başkanlığından çekildiğini duyurdu.

Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması'nın jüri başkanlığını üstlenen Yılmaz Erdoğan ise "Sansürün olduğu yerde ben olmam. Yapılan tartışmanın benim jürimle ilgisi yok. Olayın sorumlusu olarak beni yansıtmaları doğru değil" dedi.