Kadın hikayelerini kadınlar anlatsın

 

İzmir Üniversitesi’nde düzenlenen “Kamera Arkasında Kadınlar” panelinde yönetmenler Zeynep Günay Tan ve Zekiye Ergün, empati kurabilme yetenekleri nedeniyle kadınların kadın hikayelerini anlatırken daha başarılı olduklarını vurguladı. 

 

İzmir Üniversitesi Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin (KÇUAM) 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeni ile düzenlediği etkinlikler, “Kamera Arkasında Kadınlar” paneli ile başladı. Kurtlar Vadisi Pusu, Öyle Bir Geçer Zaman ki, Eşref Saati gibi televizyon izleyicisinin yakından takip ettiği dizilerin yönetmeni Zeynep Günay Tan ve İnsanız Ya Hepimiz, Ahşabın Tuzu gibi ödüllü belgesellerin yönetmeni Zekiye Ergün ile İzmir Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema Televizyon Bölüm Başkanı Doç. Dr. Günseli Pişkin’in konuşmacı olarak katıldığı, Sinema Televizyon Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Ali Emre Bilis tarafından yönetilen panele akademisyen ve öğrencilerin ilgisi yoğun oldu. Panel sonunda konuşmacılara plaketlerini KÇUAM Müdürü Yrd. Doç. Dr. Nazife Aydınoğlu takdim etti.

 

“Tecavüz ve şiddeti görmezden gelip geçiştiremezsiniz”

Kadınların, kadınların yaşadığı sorunları izleyiciye aktarmakta empati yeteneği ile daha başarılı olduğuna inandığını ifade eden Zeynep Günay Tan, “Aile içi şiddet ve tecavüzü görmezden gelemezsiniz. Ancak ben, dizilerin yayınlandığı saatlerde çocukların da izleyici olduklarını göz önünde bulundurarak şiddet ve tecavüzü göstermek yerine simgeleştirmeyi doğru buluyorum. Önemli olan izleyiciye duyguyu aktarıp empati kurmalarını sağlayabilmek” diye konuştu. Gelecek yıl Kösem Sultan dizisini çekeceği bilgisini paylaşan Tan, set şartlarının zor, çalışma saatlerinin uzun olduğunu ancak kadın olması nedeni ile yönetmen olarak bir zorluk yaşamadığını söyledi.

 

“Yeri geldiğinde set işçisi de oluyorsunuz”

Sunumuna Ahşabın Tuzu belgeselinden Su ve Ağaç bölümünün gösterimi ile başlayan Zekiye Ergün ise kadın yönetmenlerin daha derin bir bakış açısına sahip olduğunu söyledi. Yönetmenliğin yeri geldiğinde yapımcılığı ve set işçiliğini de kapsayan bir iş olduğunu belirten Ergün, etik kaygıları olan sanatsal bir iş yaparken kadın duyarlılığını da belgesele aktarmaya çalıştığını söyledi.

 

Gerçek hayata dair diziler daha çok izleniyor

Son dönemde hayal mahsulü hayatlara dair dizilerin daha fazla çekildiğini ancak gerçek hayata dair dizilerin her zaman izlenilirliğinin yüksek olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Günseli Pişkin, “Türkiye’de de dünyada da başrollerde erkekler olmasına rağmen hikâyeyi derinleştiren detaylar hep kadın karakterler üzerinde toplanıyor. Bu karakterler de gerçek hayatta tüm kadınların yaşadığı sorunları yaşayan kadınlar oluyor” dedi. Pişkin, sektörde ulusal ve uluslararası çapta erkek egemenliğinin sürdüğünü ancak eğitimli yeni kuşak kadın yönetmenlerin gelecek yıllarda daha fazla çalışmaları ile sektörde yer alacağını söyledi.