HAYSİYET ABİDESİ: SÜLEYMAN FETHİ

15 Mayıs 1919... İzmir, Yunan kuvvetlerince işgal ediliyor. Sadrazam Damat Ferit’in işgale rıza gösteren tutumu, mukavemetle karşılaşma korkusundaki Yunan’ı rahatlatıyor.

Metropolis Hrisostomos’un kışkırtmaları, Rum azınlıkların sevinç gösterileri eşliğinde işgal kuvvetleri katliama girişiyor. Yunan ordusunun İzmir’e geleceği anlaşıldığı andan itibaren, şehrin savunulması, düşmana karşılık verilmesi için çırpınan bir komutan var: İzmir Ahz-ı Asker Heyeti Reisi Albay Süleyman Fethi Bey...

İşgal başlayınca iki Yunan subayı, askerlerle birlikte, Sarıkışla’daki makamına gelerek, Süleyman Fethi Bey’i esir almak istiyor. Bu sırada odadaki Kuranı Kerim’i yere atıp çiğneyen bir askeri tokatlayan Süleyman Fethi, bir süngü darbesiyle yaralanıyor. Yaralı halde odasından çıkarılan Süleyman Fethi, Pasaport bölgesine kadar bu şekilde yürütülüyor.

İzmirli Rumlardan oluşan kalabalık, esir Türk subaylarına yapılan muameleyi sevinç çığlıkları atarak izliyor. Albaylık apoletini sökmeye çalışan Yunan askerini, yaralı haline rağmen “Onu sen mi takdın ki çıkarmaya kalkıyorsun” diyerek engelleyen Süleyman Fethi; “Yaşa Venizelos” demeyi reddedip, “Kahrol Venizelos” diye bağırınca peş peşe gelen süngü darbeleriyle yere yığılıyor.

Eşi Fatma Latife Hanımın, yaralı kocasının kendisine verilmesi talebini işgal komutanı kabul etmiyor. Daha sonra Fransız konsolosunun araya girmesiyle Yunan’ın elinden alınan Süleyman Fethi, kaldırıldığı hastanede şehit düşüyor.

Süleyman Fethi Bey, hatırası baş üstünde tutulması, haysiyetli duruşu nesilden nesile anlatılması gereken gerçek bir milli kahraman.

Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal’in talimatıyla “Miralay Süleyman Fethi Bey zevcesi Fatıma Latife Hanım’a hıdemat-ı vataniye tertibinden dört bin kuruş maaş tahsisi” sağlanması da bunu gösteriyor.

İZMİR ADINI YAŞATMALI

Ancak maalesef kabul etmeliyiz ki Süleyman Fethi Bey ismi on yıllar boyunca hak ettiği ilgiye mazhar olabilmiş değil. Adının yaşatılması maksadıyla İzmir’de atılmış ciddi bir adım yok. Mesela İzmir Körfezi’nde sefer yapan vapurlardan birinin adı neden Süleyman Fethi Bey değil?

2013 yılında İstanbul Taksim’de başlayan hükümet karşıtı eylemlerin (zulüm 1453’de başladı pankartının açıldığı eylemler) anısını yaşatmak daha mı önemli İzmir için? Zira bu isimde bir gemi var İzmir’de...

Neyse ki son dönemde bu konuda atılan olumlu adımlar da var. Ahmet Yenilmez’in hazırladığı “Unutma: Süleyman Fethi Bey” isimli film, son 9 Eylül kutlamalarında İzmir Valiliği öncülüğünde törenlerle halka gösterildi. Tarkan konseri kadar ilgi görmedi elbette ama bu da bir gelişmedir. Süleyman Fethi Bey’in naaşı İzmir'deki Emir Sultan Türbesi haziresinde medfundur. Süngü yaralarıyla delik deşik olmuş albay üniforması da askeri müzede sergilenmektedir.