Gezi Parkı olaylarında günün özeti

 

Taksim Yayalaştırma Projesi kapsamında, Gezi Parkı’nda yol genişletme inşaatı nedeniyle ağaçların kesilmesini protesto eden gruplara polisin müdahale etmesiyle başlayan gerginlik yurdun dört bir yanında protesto ediliyor.
İzmir,Adana, Ankara, Konya, Tunceli başta olmak üzere bir çok kentte polisin biber gazlı ve cıoplu müdahalesini protesto eylemleri yapılıyor.
Taksim ve İstiklal Caddesi'nde de gerginlik devam ediyor. Taksim Meydanı'nda toplanan yaklaşık 200 kişilik grup "Direne direne kazanacağız", "Faşizme karşı omuz omuza" sloganları atmaya başladı. Bunun üzerine çevik kuvvet polisleri gruba gaz bombası ve tazyiklu su sıkarak müdahale etti. Grup üyeleri müdahale sonrası kaçmaya başladı. Polis ekileri de grubu kovalamaya başladı. Yaralandığı görülen bir kişi taksiye bindirilerek hastaneye gönderildi.
Haberegeli.com,  ajanslardan düşen haberlerden, akşam saatlerinden bu yana yaşananları derledi:
-CHP'lilere müdahale-
 CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, sabah saatlerinde Taksim Gezi Parkı’ndaki müdahalenin ardından aralarında Gazeteci Ahmet Şık’ın da bulunduğu yaralıları ziyaret etti. Ziyaretinin ardından açıklama yaptıktan sonra hastaneden ayrılan Tanrıkulu bu kez öğleden sonra Taksim Meydanı’ndaki müdahalede atılan gazdan etkilenerek yürüyerek aynı hastaneye geldi. Tanrıkulu burada yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla yakındaki özel bir hastaneye sevk edildi. Tanrıkulu basın mensuplarının ‘geçmiş olsun’ dileklerine teşekkür etti. Tanrıkulu basın mensuplarına anjiyo olacağını söyledi.
-SOYLU 'HURUÇ' DEDİ-
  AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, Taksim’de yaşanan olayları  “1 Mayıs’ta Taksim’de istediklerini elde edemeyenler bugün yeni bir huruç (çıkış) harekatı peşindedirler” dİiye değerlendirdi. 
-SUÇ DUYURUSU-
İstanbul Barosu, Gezi Parkı'ndaki polis müdahalesi için 'emri veren mülki amir ile şiddet ve zor kullanan kolluk görevlileri' hakkında 'kasten adam yaralama, zor kullanmada sınırın aşılması, işkence, eziyet, görevi kötüye kullanma' suçlarını işledikleri gerekçesiyle savcılığa suç duyurusunda bulundu.
-ÖĞRENCİLER GÖZALTINDA-
Zonguldak'taki Bülent Ecevit Üniversitesi'nde 2012-2013 eğitim öğretim yılında mezun olan 4 bin öğrenci diplomalarını alarak kep fırlattı. Tören sırasında stadın kenarındaki köprüye 'Gezi parkı direniyor Taksim'e selam' yazılı pankart asan Öğrenci Kolektifi üyesi 5 öğrenci 
-VALİ, BELEDİYE BAŞKANI, EMNİYET MÜDÜRÜ-
İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın bugün akşam saatlerinde ortak bir basın toplantısı düzenlediler. 
Atatürk Havalimanı VİP Salonu’na yapılan toplantıda ilk konuşmayı yapan Vali Mutlu olaylarda 12 kişinin yaralandığını ve 63 kişinin de gözaltına alındığını belirtirken Büyük Şehir Belediye Başkanı Topbaş ise yapılan işin sadece bir yaya geçidi için tretuvar duvarının biraz öteleme çalışması olduğunu söyledi ve kamuoyuna yansıyan Başbakan ile ilgili olarak Topçu Kışlası AVM yapılacak şeklinde çıkan haberler için şöyle konuştu:
“Burada düşünülen Topçu Kışlası Sayın Başbakanımızın ifade ettiği ve toplumun algıladığı AVM şeklinde bir yapı değildir. Bu daha sonra tartışılır. Konuşulur. Ben ona girmek istemiyorum. Şu anda bizim yapmakta olduğumuz ve neredeyse bitme noktasına gelen ve yanlış algılanan, birilerinin de istismar ettiği bir ortamı görmekten üzüntü duyduğumu söylemek istiyorum. Yaptığımız sadece tretuvar ötelemesi için duvar yıkılmasıdır.”
Kadir Topbaş daha sonra şunları söyledi:
'' Göreve geldiğimiz günden bu yana İstanbul ağırlıklı yatırımlarımızın yüzde 55’ini yapmaktayız. Tüm mega kentlerden en büyük sorun ulaşımla ilgili olanıdır. Taksim’deki yayalaştırma çalışmaları da bu çerçevede değerlendirilir. Bildiğiniz gibi amaç bölgedeki yaya trafiğini yeraltına almaktır. Bu konu belediyemizde meclisten oy birliği ile geçmiştir. Bu muhalefetin de destek verdiği bir projedir. Bazı vatandaşlarımızın samimiyetlerinden şüphem yok. Çevreye duyarlı insanların acaba burada birilerinin iddia ettiği gibi, ‘Topçu Kışlası AVM’mi yapılıyor?’ endişesiyle gelen insanlar var. Maalesef bu ortamı istismar etmeye çalışan insanlar var. Kullanmaya çalışan ve siyasi rant bekleyenler var. Bunları birbirinden ayırmak gerekir.25 Mayıs Cumartesi gecesi müteahhit firmamız, bu bölgede yani gezi parkının Divan Oteli tarafındaki son noktadaki yayalaştırma alanı içindeki tretuvar duvarını biraz ötelemek, yaya geçişini rahatlatmak adına bir çalışmayı başlattı. Bu insanımız için gerekliydi. Fakat yansımalar böyle olmadı. Maalesef başta siyasiler olmak üzere bazı çevreler bunu istismar etmeye hazır olan insanlar bir araya gelmek suretiyle, ‘ Biz gezi parkımızı yok ettirmeyiz. Burada AVM yaptırmayız. Topçu Kışlasına karşıyız’ şeklinde deyişleri olmuştu. Hoş olmayan yansımalar ortaya çıktı. Bu yansımaları ne İstanbul hak ediyor, nede insanlar hak ediyor.
Bundan bir saat önce benden randevu talep eden Mimarlar Odası Başkanı Eyüp Mıhçı ve İstanbul Şube Başkanı Deni İncedayı ile birlikteydim. Onlarda siyasilerin bunları kullanmaya kalkmalarından çok ciddi rahatsızlık duyduklarını söylediler. Burada yapılan bir AVM ve Topçu Kışlası inşası değildir. Bu bir duvar ötelemesidir. Toplam 700 metrekarelik bir alandır. Bazı ağaçlar da taşınmıştır. Bunlar 3-4 tanedir. Hatta iki tanesi de çalıdan biraz büyük ağaçtır. Topçu Kışlası ilgili kuruldan geçen bir karar var.”
VALİ MUTLU:  TÜM YARALILARA ACİL ŞİFA DİLİYORUM
İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu çıkan olaylardan dolayı üzgün olduğunu ve bildikleri bazı grupların gerçek doğa sevgisi olan insanları istismar ettiklerini belirterek şöyle konuştu:
Gerek geçen gün Taksim’de toplanmış gruplarla ilgili olarak, gerekse de dün gece toplanmış ve bu gün de müdahalede bulunulmuş olan gruplar sonucunda yaşamış olan asayiş hadiselerinden 11’i Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesinde, bir tanesi de şu anda Şişli Etfal Hastanesinde tedavi görmek olan 12 kişi tedavi altındadır. Hepsine geçmiş olsun dileklerimi iletmek istiyorum. Şehrimizde istediğimiz en önemli husus güvenlik ve huzurdur. Gerek kafa travması, gerek kol ve ayak travması, gerekse de kullanılan gazdan etkilenmek suretiyle almış oldukları travmaları sonucunda hastanede tedavileri devam eden 12 yurttaşımıza şifa diliyorum. Bunlardan birisinin ameliyatı yapılmış ve yoğun bakımdadır. Ameliyat olan kişi de Fas uyruklu T.C vatandaşı bir hanımdır. Bu olaylarda bir gazeteci de travma ve gaz nedeniyle etkilendiği ve şu anda sağlık durumunun iyi olduğunu ifade etmek istiyorum.
Gezi parkında toplanan kişilerin çevreye olan hassasiyetleri her zaman anlamlıdır. Fakat ortada söz konusu bir doğa katliamı yoktur. Ancak iyi niyetli, gerçekten çevresel niyetlerle ağaç ve doğa sevgisiyle buraya gelen insanların arasına istismar grupları katılarak kullanılmak istenmiş ve emniyet güçleriyle arzu edilmeyen bir ortama sürüklenmesi şeklinde yoğun gayretler izlenmiştir. Bunun sonucunda zaman zaman müdahaleler olmuştur. Şu anda bir olay olmamakla birlikte özellikle gezi parkımızda kısıtlayıcı bir uygulamayı da bu gün itibariyle sürdürmeye devam ediyoruz. Arzumuz bu alanda mevcut kamu düzeni istifade etmek isteyen bütün İstanbulluların bir huzur ortamına ulaşsın. “
Vali Mutlu gazetecilerin bazı soruları üzerine Taksim Meydanının bazı gruplar tarafından sembol yapılmak istendiğini belirterek, “ Bu gruplar İstanbullularımızı kullanarak, onları etkileme yönündeki çabalarına devam etmektedir. Sürekli olarak yanlış bilgilendirici haber akışını devam ettirmektedirler. Burada bilgi kirliliğine özen gösterilmesi gerekir. Biz bu grupları tanıyoruz ve hedeflerini biliyoruz “ dedi.
Vali Mutlu yakılan çadırlar için ise gereken çalışmanın başlatıldığını ve kim olursa olsun gerekenin yapılacağını söyledi. 
Orantısız güç kullanıldığı şeklindeki soruya ise Vali Mutlu şöyle cevap verdi:
“ Hiçbir zaman devletin emniyet teşkilatının kendi içinden çıkmış olduğu halkıyla karşı karşıya gelmesi ve onlarla gerek kendini incitecek, gerekse toplumu incitecek en ufak bir olayın vukuu bulmaması bütün teşkilatın yüreğinde vardır. Bu insanlar canıyla ve kanıyla görev yapıyor. Bu çocuklar bu memleketin huzuru için görev başında. Bu görevlerini yaparken de yeri geldiğinde şehit ve gazi oluyorlar. Saatlerce uykusuz görevlerini yapmaya çalışıyorlar.”
Çevre konusunda ağaç konusunda insan konusunda Taksim’deki büyük bir çoğunlukla aynı duyguları paylaştığını belirten Hüseyin Avni Mutlu, “İster inansınlar ister inanmasınlar. Ama ben bu duygularımı paylaşmak zorundayım. Ama bir kısmının asıl maksadı başka. Onların amacı kaos yaratmak ve İstanbul’un huzurunu bozmak.
Oradaki oturmalarla ilgili bir şey yapmadık. Ama gösterileri devam ettirdikleri takdirde hukukun içersin bir pozisyon almak lazım. Kanun bunu emrediyor. Umuma açık parklar ve yollar da hiçbir şekilde gösteri yürüyüşü ve toplantı yapılamaz. Bu nettir. Bu TBMM den çıkmış kanundur. Ama o gruplar içinde emniyet güçlerimize saldıranlar var. Yoksa bu şehri, yeşili, ağacı, böceği ve insanı çok değerlidir. Kutsaldır. Bunun incinmesi bizi de incitir” dedi.
Vali Mutlu son olarak iki polisin istifa ettiği şeklindeki soruya ise gülerek, “ Pek çok iddia duyabilirsiniz. Bunlara dikkat etmekte fayda var” diye cevap verdi.
-SABAHTAN AKŞAMA YAŞANANLARIN ÖZETİ-
TAKSİM Yayalaştırma Projesi kapsamında, Gezi Parkı’nda yol genişletme inşaatı nedeniyle ağaçların kesilmesini protesto eden gruplara polis müdahalesi bugün de sürdü. Polis, Taksim Gezi Parkı’nın çevresini demir bariyerler ile kapattı. Park’a girmek isteyenler ve çevresi ile Taksim Meydanı’nda toplananlara polis gaz bombası ve tazyikli su ile müdahale etti. Müdahale sırasında destek için gelen CHP milletvekilleri de gaz bombası ve sıkılan sudan etkilendi. BDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Gazeteci Ahmet Işık ile bir kadın, polisin müdahalesi sırasında yaralandı. Yaralılar ile gaz etkilenenler hastanelere kaldırıldı. Polisin tüm müdahalelerine rağmen göstericiler Taksim'den ayrılmadı. Gün boyunca polisle göstericiler arasında çatışma yaşandı.
İLK MÜDAHALE SAAT 05.00’TE
Taksim Gezi Parkı'nda 4 gündür nöbet tutan gruba bugünkü ilk müdahale saat 05.00 sıralarında yapıldı. Polis, Taksim Gezi Parkı'nda nöbet tutan gruba dün sabah olduğu gibi bu sabah da müdahale etti. Aralarında milletvekili ve sanatçıların da bulunduğu binlerce kişiye gaz bombaları atıldı, tazyikli su sıkıldı. Müdahale sırasında kaçmak isteyenlerin üzerine çıktığı bir duvar yıkıldı ve bazı göstericiler yaralandı. Çeşitli yönlere kaçan kişiler ile peşlerindeki polis arasında Taksim, Dolmabahçe ve Harbiye'de çatışma çıktı. Eylemciler polise taşlarla karşılık verdi. Gazdan etkilenenler arasında CHP Milletvekili İlhan Cihaner, gözyaşları içerisinde konuştu. Cihaner, "Bunu ancak düşman yapar. 2-3 saattir, valiye, emniyet müdürüne ulaşmaya çalışıyoruz. Telefonlarımıza çıkmıyorlar" diye konuştu.
POLİS MÜDÜRÜ: VALİ BEYİN EMRİ VAR
Dağılmak istemeyen grupları polis ikinci müdahalede bulundu. Polisler direnenleri yaka-paça tutarak parktan çıkardı. Yoldan geçen vatandaşlar da atılan gaz etkilendi. Gruplar Harbiye yönüne kaçtı.
Gezi Parkı içindeki kafeyi boşaltmak isteyen polislerle CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ile İlhan Cihaner tartıştı. Kafeden çıkmak isteyen CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, yapılan uygulamanın yasadışı olduğunu söyleyerek çevik kuvvet şube müdürüyle tartıştı.CHP Milletvekili Melda Onur da bir polis müdürüne “İnsanları içeriye sokmuyorsunuz, elinizde bir belge var mı?' diye sorunca polis müdürü, “Vali beyin emri var” diye cevap verdi.
Parkın girişinde oturmakta direnen bazı göstericiler de çevik kuvvetin müdahalesiyle kaldırıldı. Çevik kuvvet polisleri fotoğraf çeken basın mensuplarına da müdahale etti. İl müdahaleden sonra çevik kuvvet polislerinin yorgunlukları objektiflere yansıdı. Gezi parkının etrafı polis bariyerleriyle kapatıldı.
"BEN DE AK PARTİ'YE OY VERDİM AMA...”
Daha sonra bir grup, CHP milletvekilleri Melda Onur, Gürsel Tekin ve Sezgin Tanrıkulu ile birlikte basın açıklaması için Gezi Parkı'na yürüdü. Polis, milletvekilleri park alanına girdikten sonra arkadan gelen gruba gazlı ve coplu müdahalede bulundu. Gazeteci Ahmet Şık, çıkan arbedede başından yaralanarak Taksim Eğitim ve Araştıma Hastanesi'ne kaldırıldı. Bu arada yoldan geçerken polisin attığı gaz bombaları arabasının camını delerek içeriye giren işadamı Hayrullah Öztürk "Ben de AK Parti'ye oy verdim ama bu gidişat iyi değil. Bu kadar 'ben bilirimcilik' iyi değil. Bu kadar başına buyruk yönetim olmaz. İnsanların düşüncelerine önem verilmeli" dedi. İşadamı Öztürk aracının içinde patlayan gaz bombasından kaçarak kurtulduğunu söyledi.
Müdahalenin ardından dağılan gruptakiler polise taş attı. Gruplardan bir kısmı İstanbul Teknik Üniversitesi Taşkışla Kampusu önünden Dolmabahçe istikametine, bir kısmı da Divan Oteli’nin arkasına kaçtı. Dolmabahce yönüne kaçan grup ile polis arasında çıkan çatışmada ağaçlık alandaki otlar tutuştu. Alevler ağaçlara sıçradı. Olay yerine gelen TOMA araçları ile yangın kısa bir süre sonra söndürüldü.
İlk müdahale sırasında gazdan etkilenenler yakındaki bir otele sığındı. Astım hastası olduğu tahmin edilen bir kişi baygınlık geçirdi. Bu kişiye ilk müdahaleyi otel görevlileri yaptı. Ancak uzun uğraşlara rağmen kendisine getirilemeyen kişi yaklaşık yarım saat sonra gelen ambulans ile hastaneye kaldırıldı.
GÜRSEL TEKİN, GAZDAN AMELİYAT MASKESİ TAKARAK KORUNMAYA ÇALIŞTI
Gezi Parkına girmeye çalışan CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, atılan biber gazından etkilenirken, Sezgin Tanrıkulu da biber gazı atan bir polisin üzerine yürüyerek tepki gösterdi. Tanrıkulu polise, "Atmayın atmayın. O gazı kime atıyorsun sen. Düşman mısın sen" şeklinde tepki gösterdi. Araya girenler Tanrıkulu'nu sakinleştirirken, CHP'li vekiller parktan uzaklaştılar. Gazdan milletvekillerinin de etkilendiği görüldü. Gürsel Tekin, ameliyat maskesi takarak gazdan korunmaya çalıştı Tekin, "Gazları, kurşunları, bombaları bizi yıldıramaz" dedi. Gürsel Tekin, "Böyle bir ülkede yaşadığım için utanıyorum" diye konuştu.
Öte yandan trafikteki bazı İETT otobüsleri olayların ortasında kalırken, otobüs içindeki yolcular gazdan etkilenerek inmek zorunda kaldılar. Otobüs şoförü biber gazından etkilenince tepki gösterdi. Astım hastası olduğunu söyleyen bir yolcu da otobüsün içine giren gazdan etkilenince, otobüsten indi, koşarak uzaklaştı. Olaylarda gazeteciler de biber gazından etkilendi.
BÖREK YİYEN GRUBA POLİS MÜDAHALESİ
Taksim Gezi Parkı yanında tepsilerle getirdikleri börekleri yiyen bir grup eylemciye polis tazyikli su ve gaz bombası ile müdahale etti. Polisin bariyerlerle çevirdiği alanın hemen yanındaki yeşillik alanda oturan bir grup, tepsilerle getirdikleri börekleri yedi. Eylemciler, böreklerden polislere de ikram etti. Ancak polis, ikramı geri çevirdi. Eylemciler yeşillik alanda böreklerini yemeye devam ederken bir anda ortalık karıştı. Polis eylemcilere tazyikli su ve gaz bombası ile müdahale etti. Börek yerken müdahale edilen eylemciler zor anlar yaşadı. Atılan gazlardan yoldan geçen vatandaşlar da etkilendi. Vatandaşlar, polise tepki gösterdi.
Aralarında gazeteci Ahmet Şık'ın da olduğu Gezi Parkı eyleminde yaralananları CHP'li vekiller ve sanatçılar ziyaret etti. Gezi Parkı eyleminde başına isabet eden gaz kapsülü nedeniyle yaralanarak, Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılan gazeteci Ahmet Şık'ın tedavisi altına alındı. Şık'ın, kafasına iki dikiş atıldığı ve tedbiren bir gece hastanede kalacağı öğrenildi. Yaralananları hastanede ziyaret eden CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, olay sırasında Ahmet Şık'la yan yana olduklarını anlatarak, "Barikatı aşmıştık zaten ama polis pervasızca, milletvekili, yurttaş, gazeteci dinlemeden, başka bir tabir kullanmıyorum, pervasızca gaz sıktı ve herkese isabet edebilirdi, Ahmet'e isabet etti. Kafasından kan fışkırdı, kafasını tuttu ve yere düştü. Sağlık durumu iyi, tomografisi çekildi, başına dikiş atıldı, müşahede altında tutuluyor" diye konuştu. Tanrıkulu, Gezi Parkı'ndaki bekleyişlerine devam edeceklerini belirterek, "Bütün milletvekillerimizle orada olacağız" dedi.
TARİHİ İHYA ETMEK İSTİYORSA, ORADAKİ O ÇİRKİN BİNALARI YIKAR
CHP Denizli Miletvekili İlhan Cihaner de İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ve emniyet müdürlerine ulaşmaya çalıştıklarını belirterek şunları söyledi:
"Telefonlara çıkmadılar. Bu gösteriyor ki, saldırmaya baştan karar vermişler. Oysa biz, ulaşabilseydik, belki bu yaralamaların önüne geçecektik. Yaralanan arkadaşların çoğu, yukarıdan bastıkrdıkları için yıkılan bir duvarın altında kaldılar. Dünyanın hiç bir yerinde böyle bir uygulama olmaz. Kenti bu kadar yakından ilgilendiren, 10 binlerce kişinin görüş belirttiği durumda buna bigane (ilgisiz) kalınma söz konusu olamaz. Beldiyeyi ilgilendiren bir olay, ortada belediye yok. Kültür Bakanlığı'nı ilgilendiren, ortada Kültür Bakanı yok. Her şey tek adamın sözüyle, bu artık despotizmi de, faşizmi de aşan bir şey. Bugün de 'Yayalaştıracağız' dedikleri Gezi Parkı'nı insansızlaştırdılar, etrafını çelik bariyerlerle kapattılar. Bu, niyetlerinin ne olduğunu gösteriyor. 'Tarihin ihyası' diyor. Tarihin ihyası falan yok, orada bir tarihi eserin izi bile yok. Tarihi ihya etmek istiyorsa, oradaki o çirkin binaları yıkar herşeyden önce. Bir de şu saptırmayı yaptırmaya çalışıyor; yayalaştırma projesinin bir parçası olduğunu söylüyorlar, ilgisi yok, bu tamamen ondan bağımsız, onunla entegre edilmek istenen bir proje. Ama inanıyorum ki, İstanbul halkı buna izin vermeyecek."
KUCAĞIMIZA GAZ DOLDURUYORLAR
Olaylar sırasında yaralananları ziyaret etmek için Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne gelenlerden oyuncu Rıza Kocaoğlu da dün geceden beri Gezi Parkı'nda olduğunu belirterek, "Çok şaşırdım. En son temizlik yapmak için bir duyuru yaptık ve parkı temizliyorduk. Bize hiç 'Dağılın' gibi bir şey denmeden, durup dururken gaz sıkılmaya başlandı. Orada çok kozmopolit bir yapı vardı, çocuklar, kadınlar. Ciddi bir hengame yaşandı ve çok insan zarar gördü, onları ziyarete geldik şimdi. Bir barış sürecine giriliyor ve bu beni çok umutlandırıyor, çok da destekliyorum. Ama böyle bir dönemde bize kucak açtığını söyleyen insanlar bizim kucağımıza gaz dolduruyorlar. Çok üzülüyorum. Biraz vicdan ve merhamete ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum" dedi.
Oyunca Mehmet Ali Alabora ise "Bütün Türkiye'ye geçmiş olsun" diyerek, "Türkiye herhalde böyle bir gün görmedi hiç. Türkiye, bir grup barışçı, ağaç kurtarmak isteyen, kent duyarlılığı olan, kentle ilgili şeyler söyleyen ya da başka şeyleri protesto eden ama bunu çok barışçıl bir ortamda şarkı, türkü söyleyerek yapan insanların üzerine bir vahşetle saldırılmasını hiç görmedi" dedi.
BDP'Lİ ÖNDER İLE BİR KADIN YARALANDI
Taksim Meydanı'nda polisin eylemcilere yaptığı müdahale sırasında attığı gaz bombalarının kapsülleri isabet eden BDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ile Filistin asıllı Türk vatandaşı Lobna Allani isimli kadının yaralandığı öğrenildi. Önder ve Allani, Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Gaz bombası kapsülü göğsüne isabet eden Önder'in durumunun iyi olduğu belirtildi. Eyleme destek için meydanda bulunan 34 yaşındaki Lobna Allani ise atılan kapsülle başından yaralandığı ve kafatasının çatladığı kaydedildi. Lobna Allani'nin sağlık durumu kritikliğini koruyor. Doktorlar ağır yaralı Allani'nin yoğun bakımda 2 gün süreyle uyutulacağını belirtti. Lobna Allani'nin kısa bir süre önce Almanya'da çalışmaya başladığı öğrenildi.
CHP’Lİ TANRIKULU, YÜRÜYEREK GELDİ AMBULANSLA GİTTİ 
CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, sabah saatlerinde Taksim Gezi Parkı’ndaki müdahalenin ardından aralarında Gazeteci Ahmet Şık’ın da bulunduğu yaralıları ziyaret etti. Ziyaretinin ardından açıklama yaptıktan sonra hastaneden ayrılan Tanrıkulu öğleden sonra da Taksim Meydanı’ndaki müdahalede atılan gazdan etkilenerek yürüyerek aynı hastaneye geldi. Tanrıkulu burada yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla yakındaki özel bir hastaneye sevk edildi. Tanrıkulu basın mensuplarının ‘geçmiş olsun’ dileklerine teşekkür etti. Tanrıkulu basın mensuplarına anjiyo olacağını söyledi.
Bu arada yönetmen Sinan Çetin, Sırrı Süreyya Önder'i ziyaret etmek için hastaneye geldi. Sinan Çetin, hastane önünde bekleyenler tarafından "Ağaoğlu'na git" diyerek, protesto edildi ve hastaneye girmesi engellendi. Kafasından yaralanan bir polis memuru da hastaneye getirildi.
OTELE SIĞINANLARA DA MÜDAHALE EDİLDİ
Atılan yoğun gazlardan korunmak için bir kısım gösterici parkın karşısında bulunan Divan Otel'e sığındı. Buraya gelen çevik kuvvet ekipleri TOMA'larla gruba yeniden müdahale etti. Tazyikli su ve gaz bombaları atan polis, grubu Cumhuriyet Caddesi'ne doğru püskürttü. Bu sırada bir gösterici başına isabet eden bir cisimle yaralandı. Bir kadın da atılan yoğun gazlardan dolayı nefes almakta güçlük çekerek fenalık geçirdi. Yaralılar otelin lobisinde bekletildi. Olay yerine ambulans çağrıldı ancak ambulans gelemeyince yaralılar yoldan çevrilen taksilerle hastanelere kaldırıldı.
METRODA GAZ ÇİLESİ
Protestoculara yapılan müdahale sırasında Taksim Metro İstasyonu da gaz altında kaldı. Metro yolcuları gazdan etkilendi . Gazdan etkilenen yolcular arasında küçük çocuklar da yer aldı. Bir ara Taksim Metro İstasyonu'na girişler kapatıldı. Polisin göstericileri gözaltına almaya başladığı da görüldü.
CHP'LİLERDEN TAKSİM'DE AÇIKLAMA
CHP Genel Başkan Yardımcıları Bihlun Tamaylıgil, Gürsel Tekin, Erdoğan Toprak, Gökhan Günaydın, milletvekilleri İlhan Cihaner, Melda Onur, belediye başkanları İsmail Ünal, Selami Öztürk, Ateş Ünal Erzen ve CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı, Taksim'de polisin eylemcilere sıktığı biber gazından etkilendi.
CHP'li milletvekilleri ve belediye başkanları ellerindeki havlulara limon sıkarak yüzlerini sildiler. CHP'li grup adına açıklama yapan Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın şunları söyledi:
"Bugün günlerden 31 Mayıs 2013 saat 15.00. Bugün bu an tarihe utanç anı olarak geçiyor. Çünkü AKP faşizmi son derece somut bir şekilde insanların Taksim'de oturmalarına yürümelerine sohbet etmelerine karşı panzerleriyle su sıkıyor, gaz bombası atıyor biber gazı sıkıyor. Burada sürekli rüzgar var insanlar, yaşlılar çocuklar biber gazına muhatap oluyorlar. Peki Taksim'de bulunan insanların suçu nedir? İstanbul'un en önemli toplanma merkezinde Taksim Gezi Parkı'nda AVM yapılmasını insanlar istemiyorlar. Bu suç mudur? İstanbullulara Gezi parkında AVM istiyor musunuz diye sormuşlar mı? CHP olarak Taksim Gezi Parkı'nda bir tek ağacın kesilmesine onayımız yoktur. Taksim Meydanı'nda AVM yapılmasın onayımız yoktur. Bugün bir polis devletinde görülebilecek her türlü faşizmi uyguluyan AKP, yaygın medya aracılığıyla göstericiler polise saldırıyor gibi bir iftirayı atmaktadır. Burada polise saldıran bir tek gösterici yoktur. Sürekli gaz bombası ve biber gazı atarak insanları tahrik ediyorlar. Yetkililerle görüşmeye çalıştık kimse cevap vermedi. Ama biliyoruzki Taksim'de insanları yürütmeyin, İnsanların toplanmasına izin vermeyin biber gazı sıkın diyen talimat doğrudan başbakandan gitmektedir."
YARALI POLİSLER GETİRİLİNCE ... 
Yaralı ve yaralı yakınlarıyla arkadaşlarının yoğun olduğu hastaneye bir polis aracıyla da olayda yaralanan polisler getirildi. Bu sırada hastane bahçesinde bekleyen yaralılar ve yakınları tepkiyle polis aracına doğru yöneldi.
POLİSLERİ TAŞIYAN ARAÇ HASTANEDEN AYRILDI
Kalabalığın kendilerine doğru geldiğini gören polisler yeniden araca bindi. Bu sırada gerginlik yaşandı, polis aracının manevrası yaralı yakınlarının tepkisini çekti. Bu gruptan araca pet şişe fırlatıldı. "Faşistler dışarı" sloganları yükseldi. Gerginliğin tırmandığı anda Polis aracı hastaneden ayrıldı.
GÜRSEL TEKİN'E GAZ BOMBASI
Taksim Meydanı'nda aralarında CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin ve CHP İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı başta olmak üzere partililerin bulunduğu gruba polis biber gazıyla ve tazyikli suyla müdahale etti. Gürsel Tekin dakikalarca kendisinin olduğu yere sıkılan tazyikli suya ve atılan gaz bombalarına rağmen oturduğu yerden kalkmadı. Daha sonra yerinden kalkan Tekin su sıkan TOMA aracına doğru yürüyerek tepki gösterdi. Tekin kendisini telefonla arayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile konuştu. Tekin konuşmasında Kılıçdaroğlu'na "Sayın genel başkanım her 15 dakikada bir inanılmaz şekilde biber gazıyla tazyikli suyla müdahale ediyorlar. Burada bir zulüm yaşanıyor. Adeta düşman askerleri gibiler. Ben sizden yardım istiyorum. Efendim bu şehrin valisi de yok, emniyet müdürü de yok. Muhatabımız yok. Saygılar sunuyorum efendim" dedi. Tekin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, "Sayın genel başkanımız gelecek. Sayın genel başkanımıza da gaz sıksınlar. Şimdi bunu yayınlayın önlem alsınlar. Bomba mı getiriyorlar ne getiriyorlarsa getirsinler. Buradan ancak cesedimizi çıkarırlar" dedi. Gürsel Tekin, gazetecilerin "Genel başkan bu akşam mı gelecek?" şeklindeki sorusuna "Tabiki bu akşam gelecek" diye yanıt verdi.
KADIN: BEN TURİST, BEN GEZİYOR
POLİS:TURİSTSEN ELİNDE LİMON NİYE VAR?
Gözaltına alınanların arasında turistlerin de olduğu görüldü. İki turist polise dertlerini İngilizce anlatmaya çalıştı ancak başarılı olmadı. Bunun üzerine kadın turist, bildiği kadar Türkçe ile "Ben turist", "Ben geziyor" demekle yetindi. Polis de bu sözlere "Turistsin elinde limon niye var? Turist polise taş mı atar?" şeklinde cevap verdi. İki turist, polis aracına binmemekte çok direndi. Ancak tüm çabalarına rağmen iki turist, diğer şüphelilerin de içinde olduğu Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü gözaltı aracına bindirildi. İki turist bu durum karşısında gülmekle yetindi.

Taksim Yayalaştırma Projesi kapsamında, Gezi Parkı’nda yol genişletme inşaatı nedeniyle ağaçların kesilmesini protesto eden gruplara polisin müdahale etmesiyle başlayan gerginlik yurdun dört bir yanında protesto ediliyor.

İzmir,Adana, Ankara, Konya, Tunceli başta olmak üzere bir çok kentte polisin biber gazlı ve cıoplu müdahalesini protesto eylemleri yapılıyor.Taksim ve İstiklal Caddesi'nde de gerginlik devam ediyor. Taksim Meydanı'nda toplanan yaklaşık 200 kişilik grup "Direne direne kazanacağız", "Faşizme karşı omuz omuza" sloganları atmaya başladı. Bunun üzerine çevik kuvvet polisleri gruba gaz bombası ve tazyiklu su sıkarak müdahale etti. Grup üyeleri müdahale sonrası kaçmaya başladı. Polis ekileri de grubu kovalamaya başladı. Yaralandığı görülen bir kişi taksiye bindirilerek hastaneye gönderildi.


Haberegeli.com,  ajanslardan düşen haberlerden, akşam saatlerinden bu yana yaşananları derledi:

-CHP'LİLERE MÜDAHALE-

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, sabah saatlerinde Taksim Gezi Parkı’ndaki müdahalenin ardından aralarında Gazeteci Ahmet Şık’ın da bulunduğu yaralıları ziyaret etti. Ziyaretinin ardından açıklama yaptıktan sonra hastaneden ayrılan Tanrıkulu bu kez öğleden sonra Taksim Meydanı’ndaki müdahalede atılan gazdan etkilenerek yürüyerek aynı hastaneye geldi. Tanrıkulu burada yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla yakındaki özel bir hastaneye sevk edildi. Tanrıkulu basın mensuplarının ‘geçmiş olsun’ dileklerine teşekkür etti. Tanrıkulu basın mensuplarına anjiyo olacağını söyledi.

-SOYLU 'HURUÇ' DEDİ- 

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, Taksim’de yaşanan olayları  “1 Mayıs’ta Taksim’de istediklerini elde edemeyenler bugün yeni bir huruç (çıkış) harekatı peşindedirler” dİiye değerlendirdi. 

-SUÇ DUYURUSU-

İstanbul Barosu, Gezi Parkı'ndaki polis müdahalesi için 'emri veren mülki amir ile şiddet ve zor kullanan kolluk görevlileri' hakkında 'kasten adam yaralama, zor kullanmada sınırın aşılması, işkence, eziyet, görevi kötüye kullanma' suçlarını işledikleri gerekçesiyle savcılığa suç duyurusunda bulundu.

-ÖĞRENCİLER GÖZALTINDA-

Zonguldak'taki Bülent Ecevit Üniversitesi'nde 2012-2013 eğitim öğretim yılında mezun olan 4 bin öğrenci diplomalarını alarak kep fırlattı. Tören sırasında stadın kenarındaki köprüye 'Gezi parkı direniyor Taksim'e selam' yazılı pankart asan Öğrenci Kolektifi üyesi 5 öğrenci 

-VALİ, BELEDİYE BAŞKANI, EMNİYET MÜDÜRÜ-

İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın bugün akşam saatlerinde ortak bir basın toplantısı düzenlediler. Atatürk Havalimanı VİP Salonu’na yapılan toplantıda ilk konuşmayı yapan Vali Mutlu olaylarda 12 kişinin yaralandığını ve 63 kişinin de gözaltına alındığını belirtirken Büyük Şehir Belediye Başkanı Topbaş ise yapılan işin sadece bir yaya geçidi için tretuvar duvarının biraz öteleme çalışması olduğunu söyledi ve kamuoyuna yansıyan Başbakan ile ilgili olarak Topçu Kışlası AVM yapılacak şeklinde çıkan haberler için şöyle konuştu:“Burada düşünülen Topçu Kışlası Sayın Başbakanımızın ifade ettiği ve toplumun algıladığı AVM şeklinde bir yapı değildir. Bu daha sonra tartışılır. Konuşulur. Ben ona girmek istemiyorum. Şu anda bizim yapmakta olduğumuz ve neredeyse bitme noktasına gelen ve yanlış algılanan, birilerinin de istismar ettiği bir ortamı görmekten üzüntü duyduğumu söylemek istiyorum. Yaptığımız sadece tretuvar ötelemesi için duvar yıkılmasıdır.”

Kadir Topbaş daha sonra şunları söyledi:

'' Göreve geldiğimiz günden bu yana İstanbul ağırlıklı yatırımlarımızın yüzde 55’ini yapmaktayız. Tüm mega kentlerden en büyük sorun ulaşımla ilgili olanıdır. Taksim’deki yayalaştırma çalışmaları da bu çerçevede değerlendirilir. Bildiğiniz gibi amaç bölgedeki yaya trafiğini yeraltına almaktır. Bu konu belediyemizde meclisten oy birliği ile geçmiştir. Bu muhalefetin de destek verdiği bir projedir. Bazı vatandaşlarımızın samimiyetlerinden şüphem yok. Çevreye duyarlı insanların acaba burada birilerinin iddia ettiği gibi, ‘Topçu Kışlası AVM’mi yapılıyor?’ endişesiyle gelen insanlar var. Maalesef bu ortamı istismar etmeye çalışan insanlar var. Kullanmaya çalışan ve siyasi rant bekleyenler var. Bunları birbirinden ayırmak gerekir.25 Mayıs Cumartesi gecesi müteahhit firmamız, bu bölgede yani gezi parkının Divan Oteli tarafındaki son noktadaki yayalaştırma alanı içindeki tretuvar duvarını biraz ötelemek, yaya geçişini rahatlatmak adına bir çalışmayı başlattı. Bu insanımız için gerekliydi. Fakat yansımalar böyle olmadı. Maalesef başta siyasiler olmak üzere bazı çevreler bunu istismar etmeye hazır olan insanlar bir araya gelmek suretiyle, ‘ Biz gezi parkımızı yok ettirmeyiz. Burada AVM yaptırmayız. Topçu Kışlasına karşıyız’ şeklinde deyişleri olmuştu. Hoş olmayan yansımalar ortaya çıktı. Bu yansımaları ne İstanbul hak ediyor, nede insanlar hak ediyor.Bundan bir saat önce benden randevu talep eden Mimarlar Odası Başkanı Eyüp Mıhçı ve İstanbul Şube Başkanı Deni İncedayı ile birlikteydim. Onlarda siyasilerin bunları kullanmaya kalkmalarından çok ciddi rahatsızlık duyduklarını söylediler. Burada yapılan bir AVM ve Topçu Kışlası inşası değildir. Bu bir duvar ötelemesidir. Toplam 700 metrekarelik bir alandır. Bazı ağaçlar da taşınmıştır. Bunlar 3-4 tanedir. Hatta iki tanesi de çalıdan biraz büyük ağaçtır. Topçu Kışlası ilgili kuruldan geçen bir karar var.”

VALİ MUTLU:  TÜM YARALILARA ACİL ŞİFA DİLİYORUMİ

stanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu çıkan olaylardan dolayı üzgün olduğunu ve bildikleri bazı grupların gerçek doğa sevgisi olan insanları istismar ettiklerini belirterek şöyle konuştu:Gerek geçen gün Taksim’de toplanmış gruplarla ilgili olarak, gerekse de dün gece toplanmış ve bu gün de müdahalede bulunulmuş olan gruplar sonucunda yaşamış olan asayiş hadiselerinden 11’i Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesinde, bir tanesi de şu anda Şişli Etfal Hastanesinde tedavi görmek olan 12 kişi tedavi altındadır. Hepsine geçmiş olsun dileklerimi iletmek istiyorum. Şehrimizde istediğimiz en önemli husus güvenlik ve huzurdur. Gerek kafa travması, gerek kol ve ayak travması, gerekse de kullanılan gazdan etkilenmek suretiyle almış oldukları travmaları sonucunda hastanede tedavileri devam eden 12 yurttaşımıza şifa diliyorum. Bunlardan birisinin ameliyatı yapılmış ve yoğun bakımdadır.

Ameliyat olan kişi de Fas uyruklu T.C vatandaşı bir hanımdır. Bu olaylarda bir gazeteci de travma ve gaz nedeniyle etkilendiği ve şu anda sağlık durumunun iyi olduğunu ifade etmek istiyorum.Gezi parkında toplanan kişilerin çevreye olan hassasiyetleri her zaman anlamlıdır. Fakat ortada söz konusu bir doğa katliamı yoktur. Ancak iyi niyetli, gerçekten çevresel niyetlerle ağaç ve doğa sevgisiyle buraya gelen insanların arasına istismar grupları katılarak kullanılmak istenmiş ve emniyet güçleriyle arzu edilmeyen bir ortama sürüklenmesi şeklinde yoğun gayretler izlenmiştir. Bunun sonucunda zaman zaman müdahaleler olmuştur. Şu anda bir olay olmamakla birlikte özellikle gezi parkımızda kısıtlayıcı bir uygulamayı da bu gün itibariyle sürdürmeye devam ediyoruz. Arzumuz bu alanda mevcut kamu düzeni istifade etmek isteyen bütün İstanbulluların bir huzur ortamına ulaşsın. “

Vali Mutlu gazetecilerin bazı soruları üzerine Taksim Meydanının bazı gruplar tarafından sembol yapılmak istendiğini belirterek, “ Bu gruplar İstanbullularımızı kullanarak, onları etkileme yönündeki çabalarına devam etmektedir. Sürekli olarak yanlış bilgilendirici haber akışını devam ettirmektedirler. Burada bilgi kirliliğine özen gösterilmesi gerekir. Biz bu grupları tanıyoruz ve hedeflerini biliyoruz “ dedi.

Vali Mutlu yakılan çadırlar için ise gereken çalışmanın başlatıldığını ve kim olursa olsun gerekenin yapılacağını söyledi. Orantısız güç kullanıldığı şeklindeki soruya ise Vali Mutlu şöyle cevap verdi:

“ Hiçbir zaman devletin emniyet teşkilatının kendi içinden çıkmış olduğu halkıyla karşı karşıya gelmesi ve onlarla gerek kendini incitecek, gerekse toplumu incitecek en ufak bir olayın vukuu bulmaması bütün teşkilatın yüreğinde vardır. Bu insanlar canıyla ve kanıyla görev yapıyor. Bu çocuklar bu memleketin huzuru için görev başında. Bu görevlerini yaparken de yeri geldiğinde şehit ve gazi oluyorlar. Saatlerce uykusuz görevlerini yapmaya çalışıyorlar.”

Çevre konusunda ağaç konusunda insan konusunda Taksim’deki büyük bir çoğunlukla aynı duyguları paylaştığını belirten Hüseyin Avni Mutlu, “İster inansınlar ister inanmasınlar. Ama ben bu duygularımı paylaşmak zorundayım. Ama bir kısmının asıl maksadı başka. Onların amacı kaos yaratmak ve İstanbul’un huzurunu bozmak.Oradaki oturmalarla ilgili bir şey yapmadık. Ama gösterileri devam ettirdikleri takdirde hukukun içersin bir pozisyon almak lazım. Kanun bunu emrediyor. Umuma açık parklar ve yollar da hiçbir şekilde gösteri yürüyüşü ve toplantı yapılamaz. Bu nettir. Bu TBMM den çıkmış kanundur. Ama o gruplar içinde emniyet güçlerimize saldıranlar var. Yoksa bu şehri, yeşili, ağacı, böceği ve insanı çok değerlidir. Kutsaldır. Bunun incinmesi bizi de incitir” dedi.

Vali Mutlu son olarak iki polisin istifa ettiği şeklindeki soruya ise gülerek, “ Pek çok iddia duyabilirsiniz. Bunlara dikkat etmekte fayda var” diye cevap verdi.

-SABAHTAN AKŞAMA YAŞANANLARIN ÖZETİ-

Gezi Parkı’nda yol genişletme inşaatı nedeniyle ağaçların kesilmesini protesto eden gruplara polis müdahalesi bugün de sürdü. Polis, Taksim Gezi Parkı’nın çevresini demir bariyerler ile kapattı. Park’a girmek isteyenler ve çevresi ile Taksim Meydanı’nda toplananlara polis gaz bombası ve tazyikli su ile müdahale etti. Müdahale sırasında destek için gelen CHP milletvekilleri de gaz bombası ve sıkılan sudan etkilendi. BDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Gazeteci Ahmet Işık ile bir kadın, polisin müdahalesi sırasında yaralandı. Yaralılar ile gaz etkilenenler hastanelere kaldırıldı. Polisin tüm müdahalelerine rağmen göstericiler Taksim'den ayrılmadı. Gün boyunca polisle göstericiler arasında çatışma yaşandı.

İLK MÜDAHALE SAAT 05.00’TE

Taksim Gezi Parkı'nda 4 gündür nöbet tutan gruba bugünkü ilk müdahale saat 05.00 sıralarında yapıldı. Polis, Taksim Gezi Parkı'nda nöbet tutan gruba dün sabah olduğu gibi bu sabah da müdahale etti. Aralarında milletvekili ve sanatçıların da bulunduğu binlerce kişiye gaz bombaları atıldı, tazyikli su sıkıldı. Müdahale sırasında kaçmak isteyenlerin üzerine çıktığı bir duvar yıkıldı ve bazı göstericiler yaralandı. Çeşitli yönlere kaçan kişiler ile peşlerindeki polis arasında Taksim, Dolmabahçe ve Harbiye'de çatışma çıktı. Eylemciler polise taşlarla karşılık verdi. Gazdan etkilenenler arasında CHP Milletvekili İlhan Cihaner, gözyaşları içerisinde konuştu. Cihaner, "Bunu ancak düşman yapar. 2-3 saattir, valiye, emniyet müdürüne ulaşmaya çalışıyoruz. Telefonlarımıza çıkmıyorlar" diye konuştu.

POLİS MÜDÜRÜ: VALİ BEYİN EMRİ VAR

Dağılmak istemeyen grupları polis ikinci müdahalede bulundu. Polisler direnenleri yaka-paça tutarak parktan çıkardı. Yoldan geçen vatandaşlar da atılan gaz etkilendi. Gruplar Harbiye yönüne kaçtı.Gezi Parkı içindeki kafeyi boşaltmak isteyen polislerle CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ile İlhan Cihaner tartıştı. Kafeden çıkmak isteyen CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, yapılan uygulamanın yasadışı olduğunu söyleyerek çevik kuvvet şube müdürüyle tartıştı.CHP Milletvekili Melda Onur da bir polis müdürüne “İnsanları içeriye sokmuyorsunuz, elinizde bir belge var mı?' diye sorunca polis müdürü, “Vali beyin emri var” diye cevap verdi.Parkın girişinde oturmakta direnen bazı göstericiler de çevik kuvvetin müdahalesiyle kaldırıldı. Çevik kuvvet polisleri fotoğraf çeken basın mensuplarına da müdahale etti. İl müdahaleden sonra çevik kuvvet polislerinin yorgunlukları objektiflere yansıdı. Gezi parkının etrafı polis bariyerleriyle kapatıldı."

BEN DE AK PARTİ'YE OY VERDİM AMA...”

Daha sonra bir grup, CHP milletvekilleri Melda Onur, Gürsel Tekin ve Sezgin Tanrıkulu ile birlikte basın açıklaması için Gezi Parkı'na yürüdü. Polis, milletvekilleri park alanına girdikten sonra arkadan gelen gruba gazlı ve coplu müdahalede bulundu. Gazeteci Ahmet Şık, çıkan arbedede başından yaralanarak Taksim Eğitim ve Araştıma Hastanesi'ne kaldırıldı. Bu arada yoldan geçerken polisin attığı gaz bombaları arabasının camını delerek içeriye giren işadamı Hayrullah Öztürk "Ben de AK Parti'ye oy verdim ama bu gidişat iyi değil. Bu kadar 'ben bilirimcilik' iyi değil. Bu kadar başına buyruk yönetim olmaz. İnsanların düşüncelerine önem verilmeli" dedi.

İşadamı Öztürk aracının içinde patlayan gaz bombasından kaçarak kurtulduğunu söyledi.Müdahalenin ardından dağılan gruptakiler polise taş attı. Gruplardan bir kısmı İstanbul Teknik Üniversitesi Taşkışla Kampusu önünden Dolmabahçe istikametine, bir kısmı da Divan Oteli’nin arkasına kaçtı. Dolmabahce yönüne kaçan grup ile polis arasında çıkan çatışmada ağaçlık alandaki otlar tutuştu. Alevler ağaçlara sıçradı. Olay yerine gelen TOMA araçları ile yangın kısa bir süre sonra söndürüldü.İlk müdahale sırasında gazdan etkilenenler yakındaki bir otele sığındı. Astım hastası olduğu tahmin edilen bir kişi baygınlık geçirdi. Bu kişiye ilk müdahaleyi otel görevlileri yaptı. Ancak uzun uğraşlara rağmen kendisine getirilemeyen kişi yaklaşık yarım saat sonra gelen ambulans ile hastaneye kaldırıldı.

GÜRSEL TEKİN, GAZDAN AMELİYAT MASKESİ TAKARAK KORUNMAYA ÇALIŞTI

Gezi Parkına girmeye çalışan CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, atılan biber gazından etkilenirken, Sezgin Tanrıkulu da biber gazı atan bir polisin üzerine yürüyerek tepki gösterdi. Tanrıkulu polise, "Atmayın atmayın. O gazı kime atıyorsun sen. Düşman mısın sen" şeklinde tepki gösterdi. Araya girenler Tanrıkulu'nu sakinleştirirken, CHP'li vekiller parktan uzaklaştılar. Gazdan milletvekillerinin de etkilendiği görüldü. Gürsel Tekin, ameliyat maskesi takarak gazdan korunmaya çalıştı Tekin, "Gazları, kurşunları, bombaları bizi yıldıramaz" dedi. Gürsel Tekin, "Böyle bir ülkede yaşadığım için utanıyorum" diye konuştu.Öte yandan trafikteki bazı İETT otobüsleri olayların ortasında kalırken, otobüs içindeki yolcular gazdan etkilenerek inmek zorunda kaldılar. Otobüs şoförü biber gazından etkilenince tepki gösterdi. Astım hastası olduğunu söyleyen bir yolcu da otobüsün içine giren gazdan etkilenince, otobüsten indi, koşarak uzaklaştı. Olaylarda gazeteciler de biber gazından etkilendi.

BÖREK YİYEN GRUBA POLİS MÜDAHALESİ

Taksim Gezi Parkı yanında tepsilerle getirdikleri börekleri yiyen bir grup eylemciye polis tazyikli su ve gaz bombası ile müdahale etti. Polisin bariyerlerle çevirdiği alanın hemen yanındaki yeşillik alanda oturan bir grup, tepsilerle getirdikleri börekleri yedi. Eylemciler, böreklerden polislere de ikram etti. Ancak polis, ikramı geri çevirdi.

Eylemciler yeşillik alanda böreklerini yemeye devam ederken bir anda ortalık karıştı. Polis eylemcilere tazyikli su ve gaz bombası ile müdahale etti. Börek yerken müdahale edilen eylemciler zor anlar yaşadı. Atılan gazlardan yoldan geçen vatandaşlar da etkilendi. Vatandaşlar, polise tepki gösterdi.Aralarında gazeteci Ahmet Şık'ın da olduğu Gezi Parkı eyleminde yaralananları CHP'li vekiller ve sanatçılar ziyaret etti. Gezi Parkı eyleminde başına isabet eden gaz kapsülü nedeniyle yaralanarak, Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılan gazeteci Ahmet Şık'ın tedavisi altına alındı. Şık'ın, kafasına iki dikiş atıldığı ve tedbiren bir gece hastanede kalacağı öğrenildi. Yaralananları hastanede ziyaret eden CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, olay sırasında Ahmet Şık'la yan yana olduklarını anlatarak, "Barikatı aşmıştık zaten ama polis pervasızca, milletvekili, yurttaş, gazeteci dinlemeden, başka bir tabir kullanmıyorum, pervasızca gaz sıktı ve herkese isabet edebilirdi, Ahmet'e isabet etti. Kafasından kan fışkırdı, kafasını tuttu ve yere düştü. Sağlık durumu iyi, tomografisi çekildi, başına dikiş atıldı, müşahede altında tutuluyor" diye konuştu. Tanrıkulu, Gezi Parkı'ndaki bekleyişlerine devam edeceklerini belirterek, "Bütün milletvekillerimizle orada olacağız" dedi.

TARİHİ İHYA ETMEK İSTİYORSA, ORADAKİ O ÇİRKİN BİNALARI YIKAR

CHP Denizli Miletvekili İlhan Cihaner de İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ve emniyet müdürlerine ulaşmaya çalıştıklarını belirterek şunları söyledi:"Telefonlara çıkmadılar. Bu gösteriyor ki, saldırmaya baştan karar vermişler. Oysa biz, ulaşabilseydik, belki bu yaralamaların önüne geçecektik. Yaralanan arkadaşların çoğu, yukarıdan bastıkrdıkları için yıkılan bir duvarın altında kaldılar. Dünyanın hiç bir yerinde böyle bir uygulama olmaz. Kenti bu kadar yakından ilgilendiren, 10 binlerce kişinin görüş belirttiği durumda buna bigane (ilgisiz) kalınma söz konusu olamaz. Beldiyeyi ilgilendiren bir olay, ortada belediye yok. Kültür Bakanlığı'nı ilgilendiren, ortada Kültür Bakanı yok. Her şey tek adamın sözüyle, bu artık despotizmi de, faşizmi de aşan bir şey. Bugün de 'Yayalaştıracağız' dedikleri Gezi Parkı'nı insansızlaştırdılar, etrafını çelik bariyerlerle kapattılar. Bu, niyetlerinin ne olduğunu gösteriyor. 'Tarihin ihyası' diyor. Tarihin ihyası falan yok, orada bir tarihi eserin izi bile yok. Tarihi ihya etmek istiyorsa, oradaki o çirkin binaları yıkar herşeyden önce. Bir de şu saptırmayı yaptırmaya çalışıyor; yayalaştırma projesinin bir parçası olduğunu söylüyorlar, ilgisi yok, bu tamamen ondan bağımsız, onunla entegre edilmek istenen bir proje. Ama inanıyorum ki, İstanbul halkı buna izin vermeyecek.

.BDP'Lİ ÖNDER İLE BİR KADIN YARALANDI

Taksim Meydanı'nda polisin eylemcilere yaptığı müdahale sırasında attığı gaz bombalarının kapsülleri isabet eden BDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ile Filistin asıllı Türk vatandaşı Lobna Allani isimli kadının yaralandığı öğrenildi. Önder ve Allani, Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Gaz bombası kapsülü göğsüne isabet eden Önder'in durumunun iyi olduğu belirtildi. Eyleme destek için meydanda bulunan 34 yaşındaki Lobna Allani ise atılan kapsülle başından yaralandığı ve kafatasının çatladığı kaydedildi. Lobna Allani'nin sağlık durumu kritikliğini koruyor. Doktorlar ağır yaralı Allani'nin yoğun bakımda 2 gün süreyle uyutulacağını belirtti. Lobna Allani'nin kısa bir süre önce Almanya'da çalışmaya başladığı öğrenildi.

CHP’Lİ TANRIKULU, YÜRÜYEREK GELDİ AMBULANSLA GİTTİ 

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, sabah saatlerinde Taksim Gezi Parkı’ndaki müdahalenin ardından aralarında Gazeteci Ahmet Şık’ın da bulunduğu yaralıları ziyaret etti. Ziyaretinin ardından açıklama yaptıktan sonra hastaneden ayrılan Tanrıkulu öğleden sonra da Taksim Meydanı’ndaki müdahalede atılan gazdan etkilenerek yürüyerek aynı hastaneye geldi. Tanrıkulu burada yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla yakındaki özel bir hastaneye sevk edildi. Tanrıkulu basın mensuplarının ‘geçmiş olsun’ dileklerine teşekkür etti. Tanrıkulu basın mensuplarına anjiyo olacağını söyledi.Bu arada yönetmen Sinan Çetin, Sırrı Süreyya Önder'i ziyaret etmek için hastaneye geldi. Sinan Çetin, hastane önünde bekleyenler tarafından "Ağaoğlu'na git" diyerek, protesto edildi ve hastaneye girmesi engellendi. Kafasından yaralanan bir polis memuru da hastaneye getirildi.

OTELE SIĞINANLARA DA MÜDAHALE EDİLDİ

Atılan yoğun gazlardan korunmak için bir kısım gösterici parkın karşısında bulunan Divan Otel'e sığındı. Buraya gelen çevik kuvvet ekipleri TOMA'larla gruba yeniden müdahale etti. Tazyikli su ve gaz bombaları atan polis, grubu Cumhuriyet Caddesi'ne doğru püskürttü. Bu sırada bir gösterici başına isabet eden bir cisimle yaralandı. Bir kadın da atılan yoğun gazlardan dolayı nefes almakta güçlük çekerek fenalık geçirdi. Yaralılar otelin lobisinde bekletildi. Olay yerine ambulans çağrıldı ancak ambulans gelemeyince yaralılar yoldan çevrilen taksilerle hastanelere kaldırıldı.

METRODA GAZ ÇİLESİ

Protestoculara yapılan müdahale sırasında Taksim Metro İstasyonu da gaz altında kaldı. Metro yolcuları gazdan etkilendi . Gazdan etkilenen yolcular arasında küçük çocuklar da yer aldı. Bir ara Taksim Metro İstasyonu'na girişler kapatıldı. Polisin göstericileri gözaltına almaya başladığı da görüldü.

CHP'LİLERDEN TAKSİM'DE AÇIKLAMA

CHP Genel Başkan Yardımcıları Bihlun Tamaylıgil, Gürsel Tekin, Erdoğan Toprak, Gökhan Günaydın, milletvekilleri İlhan Cihaner, Melda Onur, belediye başkanları İsmail Ünal, Selami Öztürk, Ateş Ünal Erzen ve CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı, Taksim'de polisin eylemcilere sıktığı biber gazından etkilendi.CHP'li milletvekilleri ve belediye başkanları ellerindeki havlulara limon sıkarak yüzlerini sildiler. CHP'li grup adına açıklama yapan Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın şunları söyledi:"Bugün günlerden 31 Mayıs 2013 saat 15.00. Bugün bu an tarihe utanç anı olarak geçiyor. Çünkü AKP faşizmi son derece somut bir şekilde insanların Taksim'de oturmalarına yürümelerine sohbet etmelerine karşı panzerleriyle su sıkıyor, gaz bombası atıyor biber gazı sıkıyor. Burada sürekli rüzgar var insanlar, yaşlılar çocuklar biber gazına muhatap oluyorlar. Peki Taksim'de bulunan insanların suçu nedir? İstanbul'un en önemli toplanma merkezinde Taksim Gezi Parkı'nda AVM yapılmasını insanlar istemiyorlar. Bu suç mudur? İstanbullulara Gezi parkında AVM istiyor musunuz diye sormuşlar mı? CHP olarak Taksim Gezi Parkı'nda bir tek ağacın kesilmesine onayımız yoktur. Taksim Meydanı'nda AVM yapılmasın onayımız yoktur. Bugün bir polis devletinde görülebilecek her türlü faşizmi uyguluyan AKP, yaygın medya aracılığıyla göstericiler polise saldırıyor gibi bir iftirayı atmaktadır. Burada polise saldıran bir tek gösterici yoktur. Sürekli gaz bombası ve biber gazı atarak insanları tahrik ediyorlar. Yetkililerle görüşmeye çalıştık kimse cevap vermedi. Ama biliyoruzki Taksim'de insanları yürütmeyin, İnsanların toplanmasına izin vermeyin biber gazı sıkın diyen talimat doğrudan başbakandan gitmektedir.''

YARALI POLİSLER GETİRİLİNCE ... 

Yaralı ve yaralı yakınlarıyla arkadaşlarının yoğun olduğu hastaneye bir polis aracıyla da olayda yaralanan polisler getirildi. Bu sırada hastane bahçesinde bekleyen yaralılar ve yakınları tepkiyle polis aracına doğru yöneldi.

POLİSLERİ TAŞIYAN ARAÇ HASTANEDEN AYRILDI

Kalabalığın kendilerine doğru geldiğini gören polisler yeniden araca bindi. Bu sırada gerginlik yaşandı, polis aracının manevrası yaralı yakınlarının tepkisini çekti. Bu gruptan araca pet şişe fırlatıldı. "Faşistler dışarı" sloganları yükseldi. Gerginliğin tırmandığı anda Polis aracı hastaneden ayrıldı.

GÜRSEL TEKİN'E GAZ BOMBASI

Taksim Meydanı'nda aralarında CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin ve CHP İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı başta olmak üzere partililerin bulunduğu gruba polis biber gazıyla ve tazyikli suyla müdahale etti. Gürsel Tekin dakikalarca kendisinin olduğu yere sıkılan tazyikli suya ve atılan gaz bombalarına rağmen oturduğu yerden kalkmadı. Daha sonra yerinden kalkan Tekin su sıkan TOMA aracına doğru yürüyerek tepki gösterdi. Tekin kendisini telefonla arayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile konuştu. Tekin konuşmasında Kılıçdaroğlu'na "Sayın genel başkanım her 15 dakikada bir inanılmaz şekilde biber gazıyla tazyikli suyla müdahale ediyorlar. Burada bir zulüm yaşanıyor. Adeta düşman askerleri gibiler. Ben sizden yardım istiyorum. Efendim bu şehrin valisi de yok, emniyet müdürü de yok. Muhatabımız yok. Saygılar sunuyorum efendim" dedi. Tekin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, "Sayın genel başkanımız gelecek. Sayın genel başkanımıza da gaz sıksınlar. Şimdi bunu yayınlayın önlem alsınlar. Bomba mı getiriyorlar ne getiriyorlarsa getirsinler. Buradan ancak cesedimizi çıkarırlar" dedi. Gürsel Tekin, gazetecilerin "Genel başkan bu akşam mı gelecek?" şeklindeki sorusuna "Tabiki bu akşam gelecek" diye yanıt verdi.

KADIN: BEN TURİST, BEN GEZİYOR

POLİS:TURİSTSEN ELİNDE LİMON NİYE VAR?

Gözaltına alınanların arasında turistlerin de olduğu görüldü. İki turist polise dertlerini İngilizce anlatmaya çalıştı ancak başarılı olmadı. Bunun üzerine kadın turist, bildiği kadar Türkçe ile "Ben turist", "Ben geziyor" demekle yetindi. Polis de bu sözlere "Turistsin elinde limon niye var? Turist polise taş mı atar?" şeklinde cevap verdi. İki turist, polis aracına binmemekte çok direndi. Ancak tüm çabalarına rağmen iki turist, diğer şüphelilerin de içinde olduğu Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü gözaltı aracına bindirildi. İki turist bu durum karşısında gülmekle yetindi.