Taştan dolayı böbrek kaybetmeyin uyarısı

Şifa Üniversitesi Bornova Eğitim Araştırma Hastanesi Üroloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Ali Feyzullah Şahin, ülkemizde tanı ve tedavi teknolojilerinin çok geliştiğini belirterek, “Taştan dolayı artık böbrek kayıpları yaşanmasın” dedi.

Türkiye, Avrupa’da en fazla böbrek taşına rastlanan ülkelerin başında geliyor. Bu nedenle böbrek taşlarının tanı ve tedavisi konusunda da oldukça gelişmiş durumda... Ancak buna rağmen hala böbrek taşı nedeniyle organ kaybeden hastalara rastlamak mümkün. Böbrek taşı dolayısıyla organ kayıplarına gelişmiş ülkelerde pek rastlanmadığına dikkat çeken Şifa Üniversitesi Bornova Eğitim Araştırma Hastanesi Üroloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Ali Feyzullah Şahin, uyarılarda bulundu.

Şahin, “Hazır gıda tüketimi, daha tuzlu gıdalar, daha fazla protein ve daha az hareketli yaşam, daha kilolu ve yağlı bir toplum doğal olarak daha fazla böbrek taşı görülmesine neden oluyor. Üstelik Avrupa bölgesinde Türkiye, böbrek taşının oldukça sık görüldüğü bir ülke… Irksal, genetik veya suyla, yediğimiz gıdalarla ilgili olarak böyle bir özelliğimiz var. Ancak artık eskiye oranla böbrek taşlarının tespiti çok kolay. Böbrekteki çok karışık, zor taşları bile hiç kesi yapmaksızın, endoskopik gelişimsel ameliyatlarla çözmek mümkündür” dedi.

AMELİYAT KORKUTMASIN

Ameliyattan korkan hastaları rahatlatan bir açıklama yapan Şahin, “Tüm böbrek içini dolduran taşları dahi bir kalem kalınlığında delik açarak, oradan böbreğin içine girip kırıyor ve alabiliyoruz. Eskiden çok küçük taşlar için bile böbrek baştanbaşa yarılarak içi açılıp taşlar temizleniyordu. Şimdi böbreğe ve kişiye daha az zarar veren tedaviler mümkün. Hatta gittikçe yeni cihazlarla yeni görüntüleme teknolojileri ile doğal deliklerden böbrek içinde oluşan taşları kırmak da mümkün hale geldi” şeklinde konuştu.

TAŞ OLUŞUMU NASIL ÖNLENİR

Kişi böbreğini taş oluşumuna karşı nasıl koruyacak? Bu soruyu yönelttiğimiz Yrd. Doç. Dr. Şahin, önce riskli grupta yer alanlara dikkat çekti. Şahin, “Hastalık yüzde 100 genetik değil ama ailesinde taş öyküsü olanların, taş hastalığı geçirme olasılığı daha yüksek. Onların daha dikkatli olmaları lazım… Ağrı, sızı olduğunda vakit kaybetmeden doktora gitmeleri gerekir. Çünkü taşlar bazen çok fazla belirti vermeden böbrekleri bozabiliyor” dedi. Şahin riskli grupta olsun olmasın herkesin bol su içmesini tavsiye ederek, “İnsanların belli aralıklarla gözle de olsa idrarının rengini ve miktarını kontrol etmesi gerekiyor. Bir kişi yeterli sıvı alıp almadığını idrar kontrolü ile de tespit edebilir. İdeal ölçü günde 1,5 litre idrar çıkarmaktır. Bu günde 6-7 kere idrara çıkmak demektir. Eğer idrar miktarı bir litrenin altına düşüyorsa bu böbrek zorlanıyor demektir, eğer yarım litrenin altına düşüyorsa bu çok sıkıntılı bir duruma işaret eder” dedi.

BELİRTİLERİ NELER?

Her böbrek taşı ağrı sızı yapmayabiliyor. Doktorların ‘sinsi bir şekilde gelişiyor’ dediği böbrek taşını haber veren belirtiler var mı? Şahin, ağrı sızı yapmasa da böbrek taşlarının bazı belirtiler verdiğini söyledi. Şahin: “Ağrı, sancı yapmayan taşlar da belli aralıklarla kanamaya neden olup idrarın rengini değiştirebiliyor. Kan görünmese bile idrarda bir koyulaşma, bulanıklık şeklinde kendini belli eder. Bazen şiddetli kanamalarda kırmızı renkli idrar da görülebilir. Çok şiddetli ağrı yaptığı gibi yanlarda ara ara devam eden daha hafif ağrılar da taş belirtisi olabilir. Ayrıca bulantıya neden olabiliyor. Zaten bir hasta idrar yolu enfeksiyonu ve ateş gibi şikayetlerle bize gelmişse mutlaka böbrek taşı var mı diye de bakarız” diye konuştu.

AÇIK AMELİYAT ŞART DEĞİL

Artık taş kırma ameliyatlarının nerdeyse yüzde 99’unu kapalı ameliyat şeklinde gerçekleştirdiklerini belirten Şahin, şöyle devam etti: “Biz burada neredeyse taş kırma ameliyatlarının yüzde 99’unu kapalı dediğimiz minimal invaziv yöntemle yapıyoruz. 10 santimlik bir kesi yerine 1 santimlik bir delikten bu ameliyatları gerçekleştiriyoruz. Bazen de hiç delik açmadan doğal idrar yolu deliklerini kullanarak bu ameliyatları yapabiliyoruz. Tehlikeyi taşın boyutundan ziyade bulunduğu yer arttırıyor. Örneğin böbreğin tam çıkışını tıkamış 5 milimlik küçük bir taş, geyik boynuzu gibi böbreğin içine yayılmış, ancak idrar çıkışına izin veren çok büyük taşlardan daha tehlikeli olabiliyor. Günümüzün modern tıbbı bu kadar çok imkan sunarken, insanların taş nedeniyle böbrek kaybetmesi bizi çok üzüyor.”

AMELİYATSIZ ÇÖZÜMÜ DE MÜMKÜN

Hastanın ameliyat olmadan da böbrek taşlarından kurtulma şansı var. Ancak taşların henüz 2 santimetreyi aşmamış olması gerekiyor. Radyoloji Uzmanı Mehmet Çiçek, ses dalgalarını kullanarak uyguladıkları bu yöntemi şöyle anlattı: “Kısaca ESWL dediğimiz Extracorporeal Shock Wave Lithotripsy yöntemle yoğunlaştırılmış ses dalgasını taşın üzerine odaklayarak böbrek taşlarını kırıyoruz. Bu işlem 45 dakika kadar sürüyor. Taşın durumuna göre birkaç seans tekrarlamak gerekebiliyor. ESWL yönteminde yara, kesi yok. Hasta taş kırma seansı sonrasında işine dönüp kaldığı yerden hayatına devam edebiliyor.”